42.BÖLÜM: 1 Ocak

62 7 0
                                    

Bölüm müziği: Manga:Hayat bu işte

2016 girmemizin şerefine 3 bölüm birden yayınlıyorum.
Bu kıyağı hiç bir yerde bulamazsınız hee...

₩₩₩₩₩₩₩₩₩₩₩₩₩₩

"Bu ne demek şimdi"dediğimde yaramaz bir çocuk'muşum gibi cık cıkladı.

"Hani soruna cevap verirsem bana bir şey sormıyacaktın" dediğinde sorarcasına "cevap verdinmi?" dedim.

"Biraz akıllı olsaydın cevabı aldığını bilirdin" dediğinde off'ladım.

Sesizliği bozan benim karnımın guruldamasıydı. Bana alayla bakan Kaan'a göz devirip "Ne ya akşamdan beri bir şey yemedim" dedikten sonra kafamı duvardaki saat'e çevirdim.

Oha öğlen olmuştu resmen tamam ben onikiden once uyanmıyan insandım.

Ama üç'e kadar uyumak banada ters'di bide Kaan'ın göğsünde uyuduğumu düşünürsek çok uyumuşum bak yine her yer sıcacık oldu.

"Dışarıda kar yağmıyor'mu"diyince Kaan camdan dışarı bakıp

"Hemde lapa lapa" dediğinde huzursuzca kımıldanıp "O zaman burası niye bu kadar sıcak" dediğimde gülerek

"Belli sen baya acıkmıssın çünkü baya saçmalamaya başladın" diyip telefonuna uzandı.

Telefonla görüştükten 5 dakika sonra kapı çaldı.

Kaan gelen adama bir şeyler söyledikten sonra elindeki poşetleri alıp içeri geçti.

Aslında şuan ondan nefret edip depresyonda olmam gerekiyordu. Ama içimden bir ses bilmediğim şeyler olduğunu söylüyordu.

Ona ne ara bu kadar bağlanmıştım güvenmiştim bilmiyorum ama her dediğine inanma gibi bir aptallık yapıcaktım o kesin

"Al bakalıp" diye bana uzattığı poşeti sevinçle açtım.

Artık ölsemde gam yemem çünkü harika bir yemekle bakışıyordum.

»»»»»»»»»»»»»»»»»»»»»»»»»»»

"Ben bunu yapanında anası-"

"Kaan lütfen saydırmayı keser'misin" dedim burnumu çekip ağlamaya devam ederken "Madem dayanamıyorsun niye yemeye devam ediyorsun"dedi sinirle

"Napıyım çok lezzetli" diyince gözlerini devirdi. Bir ısırık daha alıp burnumu çektim.

Ne zaman çiğ köfte yesem sümüklü bir şey oluyordum.

"Al şunuda burnunu sil" diyince elindeki peçeteyi aldım.

"Kulaklarını tıkarmısın" diyince alayla gülerek "hayır" dedi.

Pislik ne olucak o yanımdayken nasıl sümkürüceğim merak konusu.

Ayağa kalkıp ofisin içindeki banyo olduğunu düşündüğüm yere gittim.

Küçük şirin bir banyoydu her yer gök mavisi rengindeydi ve buda insana huzur veriyordu.

İşimi hallettikten sonra banyodan çıktım. Benim zıttıma yüzünde hiç bir duygu olmadan çiğ köfte yiyen yakuşukluma baktım.

"Gelsene" daldığım düşüncelerden ayrılıp Kaan'ın yanına gittim.

Muzipçe "Beni mi kesiyordun?" diyince sıcaklıyan yanaklarıma lanetler savurup yemeye devam ettim.

"Çok güzel" derken yine burnumu çekiyordum. Ben ikinci dürümü yerken Kaan beşinci'yi bitiriyordu.

"Çiğ köfteciye saydırıyorsun ama maşşallah köftelerini götürüyorsun" diyince umarsamazca el sallayıp 'Sen istediğin kadar konuş ben umursamıyorum' diye duygularını belli etti beyfendimiz.

ARZULADIM KAYBETTİM(Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin