ARZULADIM KAYBETTİM(Tamamlandı)

46.BÖLÜM: Çikolatalı Balm

Bölüm şarkısı koymuyorum siz kafanıza göre takılın bu arada üzülerek söylemek istiyorum ki "ARZULADIM KAYBETTİM" hikayesi finale yaklaşıyor.

İyi okumalar.....

★★★★★★★★★★★★★★★★★

Meriç "Ne yazıyor?"diye sorunca kağıdı ona uzatttım. Elimden alıp okumaya başladı.

"Sonunda sana tazmanya canavarı demeseymiş oldukça romantik bir yazı olabilirmiş"diye kahkaha atınca

Gözlerimi devirip eye'linerimi sürmeye devam ettim.

İkisini birden eşit yapmak ne zormuş ya diye söylenip iki saat eyelinerle uğraştım.

Uğraşlarımın sonucunda harika bir şekilde kuruklu eye'linerimi sürüp en sevdiğim çikolatalı dudak koruyucumu sürdüm.

Meriç'e baktığımda üzerinde pembe simli, arka kısmında uzun siyah tüllü vucudunu saran harika bir elbise vardı.

Meriç "Kaan'ın bu kadar güzel zevk sahibi olacağı kimin aklına gelirdi" diyince Kaan'ı en yakın arkadaşımdan bile kıskandığımı fark ettim.

"Hadi gidelim" diyince beraber evden çıktık. Bezgan teyze izin verdiği için şanslıydık.

Tabi Kaan'ın ismini duymasaydı izin vericeğini pek sanmıyorum ya neyse dışarı çıktığımızda bizi bekleyen limuzin'i görünce mal gibi kalakaldık.

"Buyrun efendim Kaan bey sizi bekliyor" şoföre hafif tebessüm edip arabaya bindik.

"Arzu burası harika" diyen Meriç'i onaylayıcı sesler çıkardım.

Araba yolculuğu bitince istemeye istemeye limuzin'den indik.

Çok rahat arabaydı ya diye sızlansamda içeride beni bekleyen yakuşuklu bir Kaan vardı.

Deniz manzaralı ve çoğunlukla sosyetiklerin gittiği bir yerdi.

Kaan bizi görünce ayağa kalktı arsız gözlerle beni süzünce rahatsız bir şekilde kıpırdandım.

"Bu elbise bu kadar kısamıydı ya" diye söylenince sırıttım.

Kaşlarını çatıp kızgın bir sesle "Oyalanmada hemen masaya otur milletin senin bacaklarını dikizlemesi bende katil olma isteği uyandırıyor"dedi.

Masaya oturduktan sonra sırıttım
Kaan'ın bu kıskanç halleri çok hoşuma gitmişti.

Evet Kaan hala elbisenin kısalığına saydırıyordu. Aslında o kadar kısa deildi ama Kaan işte "Arzu nerelere daldın" diyen Meriç'e dönüp gülümsedim.

"Buradayım" diyince gözlerini devirdi. Siparişleri verip yemeklere yumulduk.

Kaan şuan yengeç yiyor sanırım midem bulandı ya onu nasıl yiyor.

Kafasını kaldırıp "Bir yerimde açık mı gördün?"diyince panikle önüme döndüm.

"Elbiseyi yemediğine sevindim"diyince kafamı sinirle kaldırdım.

Öfkeyle "Elbiseyi yiyeceğime seni yerim" dedim.

Meriç ve Kaan bana aynı anda gözlerini pörtleterek bakınca söylediğim kelimenin rezilliğini fark edip elimle yüzümü kapattım.

Parmaklarımın arasından Meriç'e baktığımda kendini gülmemek için zor tutuyordu.

Kaan'sa oh my god çok tutkulu bakıyordu. Masanın altına giriliyormu ben hemen girsem iyi olucak.

"Ne iş yapıyorsunuz Kaan bey" diyip konuyu değiştiren Meriç'e tüm dualarımı hediye ettim.

Kaan "Sıkıcı işler işte" diye geçiştirip yemeğine odaklandı.