47.BÖLÜM:Yetki sende

65 5 0
                                    

Şimdi cuma günleri yayınlayacağım dedim ama bir türlü zaman bulup yayımlayamıyorum  O  yüzden kusura bakmayın😅😘

"Uyan artık Arzu kutup ayısı'mısın nasıl bu kadar çok uyuyabilirsin" bana ninni gibi gelen sese aldırış etmeden popomu diğer tarafa çevirdim.

Uyku ne güzel şey ya diye düşünürken kafamdan aşağı dökülen buz gibi suyla yerimden fırladım.

Cırlayarak "Ya Kaan ne yapıyorsun seni yemin ediyorum öldüreceğim hatta ümünü sıkıcam"dediğimde Kaan kahkaha atıp.

"Ne ümünümü sıkıcam o ne ki öyle" yüzümdeki suları silip gülmekten kıpkırmızı olmuş olan Kaan'â baktım.

"Gülmesene ya senin yüzünden ıslandım zaten"diyip somurtmaya başladım.

Yanaklarımı sıkıp gülümsedi "Sen somur'tuncada çok tatlı oluyormuşsun"

Resmen beni utandı'rmaya çalışılıyor, geri çekilip hastahane yatağından kalktım.

Kaan'sa halinden memnundu "Ben hastaneden çıkmasam'mı işlerden'de kurtuldum"

Bu'da  gittikçe bana benzemeye başladı. Kolundan tutup kaldırmaya çalıştım ama maşallah öküz gibiydi.

"Ya sen ne yiyiyor'sunda bu kadar ağırsın" dediğimde gülümseyerek ayağa kalktı belimden tutup kulağıma yaklaştı.

"Peki sen ne yiyiyor'sunda bu kadar ağır olmayı başarıyorsun" diyince sinirle omzuna vurdum.

"Kaan sen tam bir pisliksin" diyerek odadan çıktım. Trip atcam lan sinirlendirdi beni gidiyorum işte diye düşünüp tam gidiyordum ki beni durdurdu.

"Kızdın'mı?" Diye sorunca başka yerlere bakmaya çalışarak "Evet" dedim.

"Küskün ayıcık"diyerek beni kolunun altına aldı. Beraber hastaneden çıkıp arabaya yerleştik. Yemin ediyorum kin tutmayı hiç beceremiyorum.

"Benim bir kaç işim var seni işe bırakıp şirkete geçicem"dediğinde kafamı olumlu bir şekilde salladım.

Donut'çu çoktan açılmıştı Kaan'la vedalaşıp işime gittim.

Müdür beni görünce umursamazca odasına gitti.

Tabi dükkan Osman'ın olunca hiç bir şey diyemiyor.

Meriç "Nerede kaldın Arzu iki saattir seni bekliyorum"diye söylenince gülümseyerek yanında gittim.

"Kızdınmı?" diye sorunca bana doğru dönüp kafasını olumlu bir şekilde salladı.

"Sen yokken burası hiç çekilmiyor" dediği şeye gülümseyerek yerime geçtim.

Şuan işe gitmek yerine Kaan'la olsaydım keşke daha şimdiden onu çok özledim sesini kokusunu ellerini yeşillerini her şeyini özledim.

Ben baya baya kaptırdım kendimi bu adama inanamıyorum. Yok böyle olmuyacak en iyisi arıyım.

/KAAN/

Telefonumun zil sesiyle meşgul olduğum dosyalardan kafamı kaldırdım.

"Efendim" diyerek telefonu açtım telefonu omzuma yaslayıp imzalanması gerekenleri imzalamaya devam ettim.

"Ne yapıyorsun"sorusuna sakin bir şekilde "Çalışıyorum" dedim.

Kapının tıklatılmasıyla kafamı kaldırıp "gel" dedim.

ARZULADIM KAYBETTİM(Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin