Neighbour | Taekook

13 | Sıcak dudakları

"Gel buraya ağlama"

Karışıklı bankta oturuyorduk.

Bu çocuk tüm dengemi bozmuştu.

Yavaşça akan yaşları artınca yerimden kalkıp yanına oturdum.

"Canımı acıtıyorsun Kook" omzuna yasladım kafamı. Omuzları her hıçkırığın da sarsılıyordu.

Kafamı kaldırıp masaya koydum, yüzünün her bir köşesini inceledim.

Pembe dudakları, iri gözleri, yanakları. Saf bir güzelliği vardı doğrusu.

Bir süre oda benim yüzümü inceledi.

Görüşüm bulanıklaşmaya başladı. Birkaçının yamuk şekilde aktığını hissettim.

Soğuk yapamıyordum. Olmuyordu Ona alıştışmıştım. Her bir zerresine

Yavaşça kalktı yerinden, gitmesine izin vermeden arkasından ayaklanıp bileğini tuttum.

"Neden yaptın?" Neden beni sevdin?

Pembe dudakları aralandı "Canımı acıtıyorsun Hyung" biraz eğilip beline sardım kollarımı hala yüz yüzeydik.

Çok kısaydı

"İstersen yeniden taşınırım bir daha görmezsin beni. Gerçekten giderim Kook yeter ki üzülme lütfen"

Hızla sağa sola salladı kafasını "Gitme lütfen Hyung yapma yalvarırım gitme hyung gitme taşınma burdan" boynuma gömdü kafasını. "Gitme lütfen"

Hıçkırarak ağlıyordu yumruk yaptığı elini sırtıma vurmaya başladı "Gitme Hyung gitme!" Acıyla doluydu bağırışı.

Belindeki elimi sıklaştırdım, diğer elimle ensesine gelen saçları okşadım. "Yapma şunu"

Titremeye başlamasıyla benimde göz yaşlarım arttı. İki kolumuda beline dolayıp kucağıma aldım.

Dudaklarımı bastırdım boynuna, Defalarca. Burnumu gezdirdim aynı yerlerde.

"Çok güzel kokuyorsun Kook" dedim yine dudağımı boynuna bastırarak.

Gözyaşım ile ıslanıyordu boynu. Oda benim boynuma buseler konduruyordu.

Yine ve yine öptüm doyamadığımı hissettim ilk kez. "Kokun..." Yeni fark ediyordum belki de ama çok farklıydı.

Rahatlatıyordu kokusu.

Tırnaklarını geçirdi sırtıma sonrasın da dudaklarını boynumdan ayırıp çenesini omzuma yerleştirdi "Korkuyorum ben hyung"

Kollarımı daha sıkı sardım etrafına "Korkma," dudaklarımı yaladım "Sen beni ne olarak görürsen gör, Her zaman yanında olacağım."

Hıçkırıkdı yine "Özür dilerim kötü hissettirdiğim için gerçekten."

"Kookie kimse senin kadar huzurlu hissettirmedi bana düşünme böyle hem asıl ben özür dilerim konuyu değiştirdiğim için." Gözlerine baktım "Gel kedilere bakalım"

Sağa sola salladı kafasını "Sarılalım"
Akan yaşlarını sildim.

Kollarını yeniden omzuma geçirdiğinde sarılmasına izin verdim.

Bir süre öyle kaldık boynuna onlarca öpücük bırakmıştım. Saçlarını okşuyor rahatlatmaya çalışıyordum.

Arkamdan saçım büyük bir hızla çekilene kadar.

"Bırak! Bırak hemen arkadaşımı!"

Hoseok'un sesiydi, küçüğü indirip arkama döndüğümde kaşlarını çatmış sinirle bakıyordu.