3 | Kedi

402 42 112
                                    

Dünya o kadar geniş ve boş ki günümüz insanın bile kirletemediği ormanlar ve üzemediği insanlar var.

Geniş tarlalar, uzun ağaçlar, renkli çiçekler, derin sular, uçan kuşlar, bir konserve yerine temiz sularda yüzen balıklar. Parılyadan gözler, gülen yüzler, renkli giysiler, kitaplar, yıldızlar, yüzükler ve kediler

Saat sabah 10 civarıydı.
Dün gece geç uyumam sebebiyle hala uykumu almamıştım. Israrla çalan kapı ve annemin çağırışlarıyla yerimden kalktım. Annem kapıya bakmaya gittiğinde perdememi aralayarak şarjdan telefonumu yine aynı mesajlar.
Hiçbirini cevaplarken yüzümün gülmediği iyi geceler veya Günaydın mesajları

-İyi gecelerr
23:34

-Gunaydin
08:45

- Jennie ben yan komşun

Son mesajın dikkatimi çekmesiyle günaydın yazarak sohbete girdim en fazla 10 saniye sonra annemin bağırmasıyla yerimde irkildim "Tae Jungkook kapıda gel çabuk"

Jungkook, dün gece özür için evine gittiğim puding çocuk. Büyük ihtimalle Jennie onun ablası veya kardeşiydi. İşime yarayabilirdi ama bu onla uğraşman gerektiği anlamınada geliyordu ve bunu hiç istemiyorumdum. Dünkü can sıkıcı sohbetinden sonra koşarak eve gitmediğim için kendimi kutluyordum.

Yinede annemin sonraki bağırışıyla ayaklanıp kapıya ilerledim.

Puding çocuk; Siyah eşofman üstüne captan amerika desenli kısa kollu tişörtu vardı

Kafamı sallayıp konuşmasını bekledim

"Kedim doğurmuş gel bak birsuru minik bebek kedi var biri sana benziyor hatta" sondaki cümlesi dudaklarımın kıvrılmasına sebep olsa da yeniden kaşlarımla çatıp cevabımı verdim "Birkaç kedi için kendimi yoramam git başımdan"

Kapıyı kapatmak için içeriyle yöneldiğimde bileğinden çekiştirdi
"Lütfen hadi gel lüften" bileğimi çekip eve girdikten sonra aklıma gelen şeyle arkasına dönüp mızmızlanan çocuğa döndüm "Kook" ani heyecanla dönüp baktığında devam ettim "Jennie ablan mı?" Yüzü anlık olarak düşsede yanaklarını şişirip gizlemeye çalıştı.

"Hm evet ablam hatta oda aşağıda kedilerle!"

Ayağıma hızla geçirdiğim ayakkabılarımla saçımı ellerimle arkaya doğru taradım "Hadi gidelim"

"Sahiden mi?" Kafamı sallayıp onayladıktan sonra merdivenlere yöneldim. O asansöre binecekken merdivenlerden inen beni görünce oda merdivenlere yöneldi.

Kapıyı aralayıp dışarı çıktıktan sonra ön bahçeye ilerledim. Benim ön bahçeye ilerlediğimi gören Jungkook kolumdan tutup çekiştirmeye başladı "Burdan hyung" diyerek arka bahçeye doğru çekiştirerek götürmeye başladı.

"Jungkook kolumu çekiştirip durma hiç hoşuma gitmiyor bu" beyaz küçük parmaklarını yavaşca esmer tenimden çekip kafasını salladı "Ben senin hoşuna gidiyor sanıyordum"

"Gram hoşuma gitmiyor uyuz oluyorum" kafasını eğip ayaklarına baktı "Tamam birdaha yapmam" O yavaş adımlarla arka bahçeye ilerlerken arkasından yürüyordum.

Arka bahçeye ulaştığımızda çimenlik zemine diz çökmüş, anne kedinin karnını seven kahverengi saçlı kız vardı.

Bizim geldiğimizi görmesiyle selamlamış tekli banka oturmuştu.

Ben yanına oturduğumda Jungkook kedilerin yanına ilerlemişti.

Jennie;Kısa boylu ama Jungkooktan yaklaşık 10 santim uzun, güzel yüzlü pozitif bir kızdı.

Neighbour | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin