Benim itirazım var olan düzene !
Töre , gelenek görenek , örf adet ...
Sanki zaman hep aşk aleyhine ilerlemiş toplumlar da , sanki birileri aşka sevgiye nasıl balta vurulur diye düşünmüş koca koca ormanları budamış . İzin vermemişler sevmeye sevilmeye , bir düşmanlık gütmüşler araların da sebebini kendileri bile bilmemişler .
Sanki zorla sebep üretmişler .
Serttir buraların taşı toprağı insanı ...
Elbet Merttir de yiğittir , gözü Kara'dır , çalışandır elbette tutttuğunu koparandır ; ama gel gör ki töreye de boyun eğendir , kabul edip boynum kıldan ince diyendir .
Ve ben de kabule etmiştim , atmıştım tutmuştum töre de ne demiştim olmaz demiştim ama kabul etmiştim , çünkü var olan düzeni başınıza bir şey geldikten sonra değil öncesin de değiştirmeniz gerekir , değiştirmeye çalışmanız .
Başınıza geldiği gün malesef ki her şey için çok g geç , ben orda savunurken abim çoktan ölmüş olurdu ! Zümra ölmüş olurdu !
Eleştirmek itiraz etmek kolay elbet
Gel gör ki o Silahlar çekilince kalbin nasıl atıyor .
Sanki kabul etmediğin için ilk kurşunu sen sıkıyorsun sanki aslın da sen öldürüyorsun .
Masal prensesleri gibi başlayan hikayem kim bilir nasıl devam edecekti , dayanacak gücüm olacakmıydı bilmiyorum .
Bildiğim tek şey şuan hissettiğim huzur aksi olsa şuan muhtemelen kendimi parçalıyordum .
Ben inaniyorum ki her gelen gün mutlaka ki bir güzellik katar insan hayatına .
Nolur hayatıma güzellikler kat Diyarbakır .
Nolur yalnız bırakma beni güzle şehir .
Beni de bas bağrına farklı deme nolur toprağımmışsın benim , beni burda yalnız bırakma herkes gidecek tek kaldığım o gün göz yaşlarıma ortak ol , derdimi paylaş .
Çünkü ben biliyorum ki Diyarbakır ,bu şehir de tek tanıdığım ismini bildiğim sensin .
"Kızımmm havin gelebilirmiyim annecim "
İki saattir aralıksız terasta yıldızları seyredip ağlamıştım .
Hiç kimseyi görmek istememiş sadece ağlamıştım , yarım kalan ömrüme ağlamıştım .
Beni katil diye o kadar insanın için de rezil eden küçük düşüren adama eş olacağım için ağlamıştım , katil değilken damgalanmama ağlamıştım ben kendime ağlamıştım .
Gel annecim dedim burnumu çekerek
Neden böyle yaptın söylesene kızım ? Neden bu kadar çaresiz bıraktın beni .
Ölsemiydi anne gözlerimin önün de düşünsene
Vuracaklardı , bi evleneyim de sonrasına bakarız ömür boyu evli kalacak değilim onunla .
Sen üzülme ben her zaman bir yolunu bulurum biliyorsun değil mi ?
Biliyorum tabi ki kızım ama işlerin yüksek lisansın arkadaşların çevren ...
Ben halledicem annecim söz veriyorum hayatımı en iyi şekil de yaşamaya çalışacağım sen üzülme .
Hadi gel yatalım artık
Annemle içeri geçmiş benim için verdikleri odaya girmiştim , bu şehir de ilk gecem güzellikler getir hayatıma doğacak güneş ...
Sabah duyduğum garip sesle uyandım
Aralıksız bağırıyordu ama nasıl bağırmak .
Bu ne ya Allah aşkına , yerimden doğrulup yatakta oturdum , bir anda gülümseme yayıldı tüm yüzüme , günün ilk gülümsemesini getirmişti bile güneş ...
Horoz du bu canım horoz ...
Hemen aşağı inip hızlı hızlı horozu aradım.
Ne arıyorsun güzel kızım ne bu telaş
