Biraz kısa bir bölüm ve geç geldi özürr dilerim. İyi okumalar yıldızlamayı ve yorum yapmayı unutmayınnn!
__
(Sabah)
Tüm gece ağlamanın sonuçu gözlerimi yorgunlukla açtım.
Saat daha 7 idi. Hızla kalktım odamdaki lavaboya yöneldim. Elimi yüzümü yıkayıp odaya geçtim. Gardırop'u açtım sabah çok sıcak olmuyordu saat 10'dan sonra sıcaklaşıyordu hava.
Üstüme acık kahve tonlarında bir kıyafet altıma ise krem bir eşofman giydim. Ayakkabılarımı giyip odadan çıktım.
Tam merdivenlerden inerken arkamdan kapı gıcırtısı duydum. Yavaşca arkamı döndüğümde ege odasından çıkıyordu.
Üstünde takım elbise ilk defa yoktu gri bir eşofman takımı giymişti ve gayet bedenine oturmuştu.
"Günaydın" dedi kuru bir sesle.
"Günaydın" diyip arkamı döndüm. Aşağı indim mutfakta Selma abla kalkmış hazırlık yapıyordu.
Yüzüme gülümseyen maskemi takıp, kafamı mutfak kapısından hafif uzattım.
"Günaydınn Selma abla dedim." Arkasını döndü "günaydın çocuklar." Kaşlarını çattı.
Çocuklar mı ? Arkamı döndüm ege arkamda kapıya yaslanmış telefona bakıyordu.
Gerizekalı!
"Siz ikiniz ne iş ?" dedi Selma abla göz kırparak hafif bir sırıtış vardı dudaklarına.
"Ne iş olcak Selma abla! Ben orman havası almaya çıkıyorum. Arkada çok güzel bir patika gördüm oraya gidiceğim!" dedim. çocuksu bir heyecanla.
Düşünür gibi bir ses çıktı dudaklarından.
"Bilimiyorsan ege bu saatlerde yürüyüşe yada koşuya çıkar" gülerek arkasını döndü.
"Teşekkürler Selma abla gelecekteki kocam ile ilgili mükemmel bir bilgi verdin."
Hızla arkamı dönüp yürüyerek dışarı çıktım. Arkamda yere düşen bir bıcak sesi Ege'nin ise
"Ne dedi o ?" Diyem meraklı bir sorusunu bıraktım.
(15dk. Sonra)
Yavaş yavaş yürüyordum. Arkamda ise adım sesleri vardı. Ege olduğuna emin olduğum için çok da takmadım şahsen.
Şaka gibi ama ben evlenmeye karar verdim. Doğduğumdan beri beni tanıyan adamı, ben sadece 4 gündür tanıyordum nerdeyse! Gerçeklere burda kalarak öğrenebilirdim ve evlenmekten kacamayaçak gibiyim. Ege'de iyi çocuk zararı olmaz bana. Gerçekleri öğrendikten sonra ya kaçacağım ya da ege ile konuşup boşanacağız.
Biraz daha yürüdükten sonra karşı dağlarda bir ev gördüm ormanın tam ortasına yanlızca tek bir ev.
Ege'ye döndüm. Hızla bana baktı.
"Şu karışı dağlardaki ev kimin ?"
Sertçe yutkundu. Hiç bir mimik oynamayacak şekilde tutuyordu yüz ifadesini aynı kitaplarda olan mafyalar gibi!
"Yaşlı bir adamın evi."
"Neden kendini ormanın en derinliklerine kapatacak kadar bir ev bulundursun orda ?"
"Kızın kaybetmiş... Çok acı çekiyormuş oda böyle bir çözüm bulmuş."
"Hımm" dedim. Düşünür gibi sonra daha da döndüm ona.
"Seninle evleneceğim."
Düz bir şekilde yüzüme baktı. Bende ona.
"Tamam. Bu gün şirkete gideceğim sende benimle gel. Biraz işlerden öğrenirsin. Ne mevzunusun sen ?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Civciv
Teen FictionTeyzesinin onu bırakmasıyla ve karanlık geçmişiyle baş başa kalan deniz umutlarını, aşkını, heveslerini bir kenara atıp bambaşka birisine dönüşmesiyle başlayan bir aşk ve tutkunun olduğu bir romandır. profesyonel eğitim yoktur.
