Burada duygular stabil değil.
Herkesin yüreği bir başkasının elinde.
Ve bir de itiraf mektupları...
Sahiplerine ulaşamadı.
Bu şiir bana yazıldı, başkasının kalbine işledi.
Ve Bay Lacivert...
O küfürlerin ve hakaretlerin sahibini aramana gerek y...
Yürek Fabrikası "Aşkı gönlüme yavaş yavaş işliyordu."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bir iyilik yaparsanız, evren size bin iyilik yapacaktır. Buna inanıyorum. Eğer biri size bir çiçek verdiyse, ona on çiçek verin. Böylece evren size on bin çiçek versin. O size tebessüm ettiyse siz ona gülümseyin. Size iltifat ettiyse onu iltifatlara boğun.
Verdiklerimiz kadar vardık belli bu koca evrende.
Sevdiğimiz kadar bilindik, aşık olduğumuz kadar izimiz kaldı dünyada.
Ve o an, ona ne kadar sıkı sarıldıysam işte o kadar gerçektim orada. Onun belimi saran kollarının arasında yalnızca bir hayalden daha fazlasıydım onun için. O an, onun için çok şey demekti.
Bana aşık olduğunu söylemesi ve benim ona sarılarak karşılık vermemin üzerinden yaklaşık 4 koca hafta geçti. Nisan ayındayız artık. O günden sonra zamanın nedensizce hızlı aktığını fark ettim. O cuma gününün üstünden haftalar gelip geçti, fakat aklımda hala o sahne dönüp duruyordu.
Beynimin içinde kira vermeden yaşayan sahne...
Bahar ile aramız tamamıyla eskisi gibiydi. Kendini zorladığını ve kendinden utandığını söyledi. Fakat gelip geçmişti. Emir konusu tamamen kapanmıştı.
Emir'in sarışın olan, zevk meselesi demesinin ise tamamen yanlış anlaşılmadan ibaret olduğu ortaya çıktı. Kerim'e o gün abisiyle hangi konu hakkında konuştuğunu sorduğumda; teslim etmediği telefonundan oynadığı yarış arabasını, abisinin sarı renginde dizayn etmesi olduğunu söyledi.
Saçma sapan bir oyun yüzünden çocukluk arkadaşımdan oluyordum.
Halil'in tabiriyle dağ ayısının hayranından ses yoktu. Bir keresinde bıraktığı bir notta, "Eskiden daha zeki olduğunu düşünürdüm. Bu kadar zaman geçti hala bulamadın beni!" yazıyordu. Halil'e isyan bayraklarını çekmişti.
Arda arada sırada görüştüğü kızın yanına gidiyordu. Adı Öyküydü. Hangi öyküdeki prensesti, bilmiyorum fakat sarışın prensin prensesi olduğu kesindi.
Nihal çok monotondu. Hiç değişmedi.
Kerim'le aramızdaki bağ farklı bir boyuttaydı artık. Bana kendini açtıkça onu kendime daha yakın görüyordum. İlk başta istemesem de sonradan ona özümdeki kişiyi gösterdim. Mesafeli insanların yanında taktığım maskeye, onun yanında veda ediyordum.
Yeni karakter kilidi açıldı.
Bir ay sonrasında farklı olarak sınıfa yeni bir çocuk gelmişti. İsmi Bahadır. Çok uzun ve cüsseli biri. Saçlarını yukarı tarıyordu sanki uzun boyu kısaymış gibi. Bu da onu daha uzun gösteriyordu. Gözleri masmaviydi. Yüzünden eksik etmediği alaycı ifadesini asla düşürmüyordu. İlk haftadan yaptığı zorbalıklar ise çok can sıkıcıydı.
