•multi kızların elbiseleri😊•
YAĞMUR
Sonunda alışveriş bitmişti. Sonunda diyorum çünkü tam üç saat sürmüştü. Ben siyah dantelli ve sırt dekolteli bir elbise seçerken Elif dümdüz beyaz bir elbise seçmişti. Şu an Eliflere gelen kuaförlerden biri benimle diğeri Elif ile ilgileniyordu, sonunda işimiz bittiğinde arabaya binerek davetin yapılacağı salona doğru ilerlemeye başlamıştık....
BARIŞ
Şu an balo yerinde canım(!) kardeşimi bekliyordum. Tabi tam karşımda oturan Yağız ile birlikte. Yağız Can'ın çok yakın arkadaşı çıkmıştı. Can arkadaş çevresi geniş olan biriydi. Şehrin yarısından çoğunu tanırdı. İki yıl yurtdışına gittim diye bütün çevremiz yeniden şekillenmişti sanki... Tamam Can her zaman popüler bir çocuk olmuştu ama yine de... Yine de ne? Hafifçe silkelenip kendime geldim, etrafıma göz gezdirince Arda'yı gördüm. Arda şekilsiz, cibiliyetsiz, şerefsiz, gereksizi de bizim masamızda oturuyordu. Çocuğun masamızda oturması beni yeterince gererken bir o sırıtışı sinir katsayımı oldukça arttırıyordu. Ne aşk ne de başka bir şey bu kadar acıtmıyordu... Arkadaş kazığı kadar... Simge'nin bunu yapmasından çok Arda'nın yapması koymuştu ya zaten. Kafamı kaldırdığımda Elif ve Yağmur'u gördüm. Yağmur'u gördüğümde ölüyorum sandım-her iki anlamda da-. O sırt dekoltesi ne! Az Elif gibi olsana canım kardeşim nasıl da hanım hanımcık(!) giyinmişti. Masaya geldiğinde ben Elife Yağız ise Yağmur'a 'Sonra görüşeceğiz.' bakışı atıyordu. Sanırım Yağız'ı sevmeye başlıyordum. Biraz ilerimiz de bizimkilerin, Yağmur'un ailesinin ve birkaç ailenin daha -büyük ihtimalle iş- konuştuklarını gördüm. Kızlar biraz oturduktan sonra sanırım arkadaşlarını gördükleri için kalktılar. Vee bingo! Karşı masadaki kızların yanına gittiler, üzerlerindeki aç bakışlar eşliğinde bunun düşüncesi bile vücudumdaki bütün kasların gerilmesine neden oluyordu. Yağmur'u duvara yapıştırmak istiyorum. O elbise üstündeyken duvarla gezsen ya da ben ceketimi de verebilirim bak. Kafamdaki saçma düşünceleri atmak istercesine kafamı iki yana salladım, genelde işe yaramıyordu ama ne zaman saçma düşüncelerle boğuşmaya başlasam bu hareketi yapıyordum. Çok tiz bir ses duymamla arkamı döndüm. Oo Simge Hanımlar da gelmiş kırmızı elbisesiyle... Zaten o en çok kırmızıyı severdi eskiden de... Eski günleri hatırlamamla yüzümde buruk bir tebessüm oluştu. Arda kadar acıtmasa da bu da acıtıyordu işte. Daha fazla buna tahammül edemiyordum. Aptalın tekiydim işte sevilmeyi bile haketmeyen... Neden herkes bana kazık atmak zorundaydı ki, bu kadar kötü bir insan mıydım ki ben? Evet kesinlikle öyleydi daha buraya geleli bir ay bile olmadan kaç insanı kırmıştım ,başta Yağmur olmak üzere, ama bu benim suçum değildi ki. Zor günler geçiriyordum. Yarından itibaren daha sakin bir insan olacaktım ama bugün biraz zor gibi görünüyordu. Kızların masasına doğru ilerlerken gözlerimi Yağmur'un dekoltesinden alamıyordum. O dekolte neden vardı ki sanki dikkatimi dağıtıyordu. Kadir ile Yağmur yine gülüşüyordu ki beni görmeleriyle sustular. Onların yanına oturdum. Bir adam eline mikrofonu alarak sıkıcı konuşmasına başlarken gözlerim masanın ortasındaki sehpadaydı.Elif omzumu dürttü ve "İyi misin?" diye sordu ona buruk bir gülümseme bahşettim. 'İyiyim.' der gibi. Kafasını ağır ağır sallayarak arkasına yaslandı.
Adam sıkıcı konuşmasına devam ederken ben de telefonumdaki oyunun bölümünü geçmeye çalışıyordum. O sırada Yağız masaya gelerek acil bir işim çıktı gibi bir şeyler zırvalayarak salonu terketti. Elimden telefonun alınmasıyla Yağmur'a baktım. telefonuma tamamen odaklanmış bir şekilde bölümü geçmeye çalışıyordu. Sonunda bölümü geçtiği zaman telefonumu elime vererek bana ukalaca gülümsedi. Bu sırada adamın sıkıcı konuşması bitmişti, aileler yavaş yavaş salonu terkediyordu. Sanırım gençler bu gece geç saate kadar burdaydı. Bana uyar belki biraz kafam dağılırdı. Hoparlörlerden slow bir parça yükseldiğinde Yağmur'un kulağına eğildim ve fısıldayarak sordum "Beni affettin mi?" Utangaçça kafasını salladı. Bu kızın bu hallerini çok seviyordum be!
"O zaman bu parçada bana eşlik etmeye ne dersin?" dediğimde yine aynı tepkiyi vermesiyle onu elinden tutarak kaldırdım. Ellerimi beline yerleştirmemle onun da elleri omuzları buldu. Dışardan sevgili gibi gözüküyor olmalıydık. Birilerinin bizi sevgili sanma düşüncesi bile beni mutlu etmeye yetmişti. Belki o zaman aç kurtlar bakışlarını Yağmur'un üzerinden çekerdi. Tatmin olmuşcasına gülümsedim. Biz dansımıza devam ederken etrafımızda başka çiftler de dans etmeye başlamıştı. O sırada ilerde Elif ile Murat'ın dans ettiğini gördüm ikisi de çok mutlu görünüyordu. Yağmur bakışlarımı takip ederek onları gördüğünde bir kahkaha attı ve işaret parmağıyla çatılan kaşlarımı düzelttiğinde ben de güldüm. "Kardeşini kıskanıyorsun ha?" dediğinde gülümsememi bozmadan "Belki, biraz çok az." dedim.
"Bence çok yakışıyorlar." dedi kaşlarıyla Elifleri gösterirken. "Sorma..." dedim gözlerimi devirirken. Ardından kulağına eğilip fısıltıyla "Beni affettin değil mi?" diye ekledim. Beni affettiğini söylemesine rağmen emin olamadığım için sormuştum. Bundan en zararlı çıkansa üst dişkerimle ısırdığım alt dudağımdı. Yağmur'un bakışarı bir ara oraya kaydı -burda sırıtmamak için kendimi zor tutuyorum- ardından gözlerime baktı ve benim duyabileceğim bir şekilde yutkundu. Sonra oda kulağıma eğilerek "Seni affettiğimi söylemiştim." dedi. Omuzlarımı silkip "Sadece emin olmak istemiştim." dedim. Kollarını başımın arkasında birleştirdi ve başını omzuma yasladı. Benim de ellerim çıplak sırtını buldu. Kokusuyla sarhoş olmuştum resmen. Gözlerimi kapatarak ona ayak uydurdum. Sonra bir anda kollarımda onun yerine Simge'yi buldum daha şaşkınlığımı atamadan Arda sırıtarak "Eş değişimi." dedi. Tamam sakinim ama Yağmur'un çıplak sırtındaki Arda'nın eli dikkatimi dağıtıyor. Simge şuh bir kahkaha attı. "Sen bir zavallısın biliyor musun? Daha beni unutamadan yeniden mi aşık oldun?" Bu kız susamaz mıydı? Yağmuru düşünmemeye çalışarak ona döndüm. "Asıl sen zavallısın Simge. Zavallı bir sürtük! Kendini ne kadar düşürebileceğini merak ediyordum ben de. Ben artık seni sildim tamam mı? Yoksun artık! Benden ve hayatımdan uzak dur!" Gözleri dolmuştu normalde bir kadına asla böyle davranmazdım ama haketmişti ve birinin ona haddini bildirmesi gerekiyordu ve maalesef bu iş bana düşmüştü. Yağmur'un elinden tuttuğum gibi çektim ve masaya ceketimi almak üzere ilerledim. Ceketimi Yağmur'a verdim o giyince rahatlamıştım. Kahrolsun sırt dekolteleri yaşasın, tam bağımsız kıskançlar! Bir an önce burdan çıkmalıydım Yağmur'u da peşimden sürükleyerek sahile doğru koşacaktım ki Yağmur'un elbisesini hatırladım. Ne yapabilirim? Hemen onu kucağıma aldım sesini bile çıkarmadı. Bu gece bu kızda bir sorun vardı ama hayırlısı.. Sahile doğru hızla yürümeye başladım.
"Pek güzel bir kurtarma biçimi olmasa da beni ordan kurtardığın için teşekkürler." dedi.
"O seni rahatsız mı etti?" diye resmen gürledim.
Hemen "Yo yo sadece... Ondan pek haz etmiyorum."dedi ürkekçe.
"Ne tesadüf ben de."dedikten sonra onu sahile doğru götürmeye devam ettim.
...
•bir dahaki bölüm başında bir şeyler olacak. benden söylemesi😉😏.•
ŞİMDİ OKUDUĞUN
•Ben Böyleyim•
Romance-Seni mutlu etmek için ne yapabilirim? +Sarılmayı severim. 25.06.2015 00.00