"Nasıl unutucaksın?" Demişti Rose elinde ki tostu bana uzatırken.
"bilmiyorum" demiştim elinde ki tostu reddedip. O sırada yanımıza sevgilisin yanından gelen güler yüzlü Lisa gelmişti. Benim ve Rose'nin üzgün suratını görünce şaşkınca baktı bize. Yanımıza gelip bir sandalye çekip oturdu ve konuşmaya başladı.
"Noldu size ya?" dediğinde sinirlenmiştim.
"ne olucak sevdiğim adamla iki yabancıyız şimdi!" dedim sinirli şekilde. Sonrada derin nefes aldım ve ellerimi yüzüme götürdüm.
"özür dilerim o kadar tepki vermemeliydim."
bileklerimden tutulduğunu hissetmiştim. Tutan kişi Lisa'ydı ve ellerimi yüzümden çekmişti.
"emin ol senin için en iyi buydu Jennie, en iyisini yapmışsın."
"ama Taehyung'un ona söylediği son sözleri duymadın." demişti Rose ona döndüm. Sinirli değildim. Haklıydı. Son sözleri kalbimi feth etmişti resmen.
"ne dedi?" Lisa sorgulayıcı gözlerle bana bakıyordu."
"yüzünü unutabilirim ama kaşının altında ki benden bile tanıyabilirim seni" kısık sesle bana dün dediği son cümleyi tekrarladım.
"sen ne dedin?"
"benimide unut" Lisa arkasına yaslandı. Gözleri ilk masada sonra ise etraftaydı. Bir yerde takılı kalmıştı gözleri. Anlamıştım oraydı ama ona bakamazdım.
"bak"
"ne?" diyerek Rose'ye döndüm.
"ona bak Jennie" Dediğinde ilk bakmak istedim ama zor tuttum kendimi.
"unutmalıyım onu" dedim.
"onun yüzünü unutunca daha çok üzülüceksin"
"unutulacak bir yüze sahip değil"
"ama sen o yüzünü unutmaya çalışıyorsun, bırakta beyninden silinmesin görüntüsü. Hem göz göze gelirseniz anlar hala onu unutamadığını"
"son söylediklerim çok ağırdı Rose. Göz göze gelirsek ne yapıyor bu der."
"send-" Rose sözünü bitirmeden karşımda ki 3sandalye ekilmiş ve 3 kişi sandalyelere oturmuşlardı. Kim olduklarını baktım. Şaşırt bir kere beni.
Jungkook, Jimin ve o. adını unutmaya çalıştığım çocuk.
"Hoşgeldiniz sevgilim"
Lisa'ya baktığımda sevgilisinin yanaklarını sıkıyordu. Jungkook ise karşılık olarak Lisa'nın sandalyesini tutmuş ve kendine yaklaştırmıştı. Çok güzellerdi.
Rose'ye döndüğümde ise Jimin'le beklediğim gibilerdi.
"niye geldin?"
"sana mı sorucam?"
"Niye yanıma oturdun?"
"sanane"
"istemiyorum seni yanımda"
"Jennie'yle yer değiştir o zaman"
"hayır"
"niye?"
"ısıttım ben burayı."
"mal"
"çekil ayna"
ister istemez tebessüm ettim. Taki gözlerim ona kayıncaya kadar. Gözlerimiz kesişmişti. Bana sırıtışı bile bakıyordu. Her an düşüp bayılabilirdim. Ama tuttum kendimi.
"kalkıyorum ben size iyi teneffüsler" deyip kalkıp yürüdüğüm. Tam o anda yere yüz üstü düşmüştüm. Arkadamdan gelen gülüşmelerle bunun Joy'un yaptığını anladım.
"ah özür dilerim istemeden oldu."
Lisa ve Rose yanıma gelmişti. Beni kaldırırken Joy ve Joy'un köpekleriyle laf savaşına girmişlerdi.
"dua et okuldayız Joy"
"sizden mi korkucam ucuz köpekler- Ah sevgilim sende mi buradaydın?"
Kalkıp yanımıza gelen Taehyung'a baktım. Joy'a bütün ciddiliği ile bakıyordu.
"yetmedi mi Joy? Seninle sevgili olursam bana Jennie'ye zorbalık yapmayacağını söylemiştin. Senin yüzünden ben bile Jennie'ye zorbalık yaptım. Yetmedi mi?
Ne? Ne oluyordu?
"Sevgilim ama-"
"Ayrılıyorum senden" deyip uzaklaşmıştı Taehyung.
Bunları benim iyiliğim için mi yapmıştı cidden. Joy oturup sesli sesli ağlarken Taehyung'un peşinden koştum. Onu merdivenlerde durdurmuştum. Normalde benden uzundu ama şimdi merdivenlerde olduğumuzdan benden daha uzundu.
"neden söylemedin?"
"bilirsin insanlar onlar için bir şeyler yapılsın istemez. Sana söylersem bana kızacağını düşündüm." Elleri cebindeydi. çok havalı gözüküyordu.
"Genede söyleyebilirdin Taehyung. Beni düşündüğün halde aramızda ki bağı koparıyordum."
"Aramızda ki bağı kopardın zaten Jennie" demişti. Ne diyeceğimi bilemedim. Sessiz kaldım. Bana doğru eğildi.
"ben sessiz kaldığımda bir açıklamam vardı ama şimdi senin yok"
"bana o zaman söyleseydin aramızda ki bağı koparmayacaktım. Ama madem aramızda ki bağ koptu ve sende aramızda ki bağı düzeltmek istemiyorsan" el salladım. Tam arkamı dönüp ilerleyeceğim sırada üniformamdan tutulması ile durdum.
"aramızda ki bağı düzeltmek istiyorum ama bağ senin yüzünden koptu. Anca sen düzeltebilirisin" Ona döndüm.
"ne yaparak düzelticem peki?"
"gönlümü alıcaksın" dediğinde yüzünde gene aynı sırıtışı vardı. gülümsedim.
"çok basit" dedim ve ona sarıldım.
"bu sefer bir sarılma ile gönlümü alamacaksın sonuçta ciddi bir konu bu."
"neyse ki gönlünü almanın yollarını çok iyi biliyorum Kim Taehyung." dedim ona gülümseyerek.
"al o zaman Jennie Kim" dediğinde bu sefer 32 diş gülmüştüm. Taehyung'a el sallayıp kantine gittiğimde Joy hala ağlamakla meşguldü.
Ona tiksinmiş şekilde baktım. Gerçekten zavallıydı. Gerçi onun yanında zorbalıkları yüzünden ben zavallı durumuna düşüyordum.
düşüncelerim arasında karşımda duran Lisa ve Rose'ye baktım. Gülümseyerek "gönlünü alınca her şey eskisi gibi olucak" dediğimde karşında ki ikili aynı anda tek kaşlarını kaldırdılar.
"en eskisi gibi*" diyerek düzelttim. Tam o sırada zil çalmıştı. Lisa ve Rose'nin kollarına girip sınıfa doğru yürümeye başladık.
***
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Betrayal •T A E N N İ E•
ChickLit"ihanetin tedavisi, kahpeliğin bahanesi olmaz Taehyung..."