Y.N.: Bu kitaba başlamama ilham olan şarkıyı medyaya bırakıyorum.
Uyarı!
Bu kitap; uyuşturucu, tecavüz, çocuk istismarı, travma sonrası stres bozukluğu, aile içi şiddet temaları barındırır.
İyi okumalar.
...
"Geçmişin yorgunluğu, yeni başlangıçların güzelliğini parlaklaştırır."
-William Shakespeare...
Dondurucu ayaz kemiklerime kazınarak kaldırımdaki adımlarımı ağırlaştırıyordu. Kışın kanatlarındaki mart rüzgârı cildimi okşarken cebimden bir dal sigara çıkarttım. Dudaklarıma yerleştirmeden evvel kafamı kaldırıp puslu gökyüzüne baktım. Ağır ağır yağan kar, dudaklarımda eridi. Tadı; ev, aile ve kaybolmuş masumiyet gibiydi.
Abim böyle havaları çok severdi. Sigara içmemdense nefret ederdi. Bugün onun ölüm yıl dönümüydü. Kim bilir, belki de beni gökyüzünden izliyordu. Bu yüzden bir süre baktım oralara, tereddüt etmiştim kızar diye.
Sigarayı dudaklarıma yerleştirdikten sonra çakmağımı alevlendirdim. Tütün yanarken çıkan çıtırtı sesleri gecenin karanlığına gömülmüş sokaklarda duyulan tek şeydi.
Abim beni anlardı. Bugün diğer günlerden daha üzgündüm, daha bitiktim. Bugün yüreğim daha bir paramparçaydı. Sigarayı yakmamın sebebini anlardı.
Sigaramdan derin bir nefes çektim. Çektiğim nefes, sanki son nefesimmiş gibi hissettirmişti.
Ben gerçek bir korkaktım. Kendi abisini kurtarmaktan, annesini korumaktan aciz bir korkak. Ölmeyi bile hak etmeyen bir zavallıydım. Yaşamalıydım. Ölüm, benim gibi bir sefillik için huzurlu bir sondu.
Kendini yitirmek, kendinden olmak, kendinden yoksun kalmak, kendini noksan hissetmek... Bana bunlar yakışıyordu. Hak ettiklerim bunlardı.
Kimsesiz ve ıssız sokaklarda tekrardan yürümeye başladım. Adımlarım dilsizdi, gölgemdeki acıyı da sürüklüyordum kendimle beraber. Kışın alacasıysa ne de güzeldi, zihnimdeki kaosu bir nebze olsun aydınlatıyordu.
Telefonumdan saatimi kontrol ettim. 04.16'ydı. Barmenlik yapıyordum. Patronum normalden fazla tutmuştu beni personel eksikliğinden ötürü. Eve dönmek için taksiye binmiş, kar yağmaya başladığı an inmiştim. Bu havada biraz yürüyüş yapmanın bana iyi geleceğini düşünmüştüm. Şimdiyse tekrardan binebilmek için taksi bulamıyordum.
Nefesim soğuk havada buharlaşarak göğe çıkarken sigaramdan bir soluk daha çektim. Üşümeye başlamıştım. Bu saatlerdeyse hiçbir yer açık değildi.
Sokağın köşesinden döndüğümde ışıkları yanan bir dükkân dikkatimi çekti. Adımlarımı hızlandırırken bitmek üzere olan sigarayı kökünden tutup işaret ve baş parmağım arasında sıkıştırdım, son bir kez ciğerlerimi dumana boğduktan sonraysa dükkanın önünde bir yere attım. İzmaritin ateşi karın içinde hızla sönerken siyah deri ceketimin üstündeki karı silkeleyip botlarımı yere vurdum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DEFTER | BxB
Romance[TAMAMLANDI] Birbirine yabancı olan iki kırık kalp aynı dükkandan birbirinin eşi defterler satın aldı. Bilmedikleri şeyse defterlerden birine yazılan şeyin öbür defterde de aynen beliriyor olduğuydu. ... "Hâlbuki, erkekler de Juliet olabilir." ... B...