"Kıskançlık, insanı kör bir canavara dönüştürebilir."
-William Shakespeare...
"Biz onu atınca Voleybol Kulübü'ne girmiş. En yakın arkadaşı Alpay'ın kolları altına sığınmış hemen." İkra somurtarak konuşmuştu.
Buğra'nın bağışladığı kostümleri poşetlerce taşıyan Mert iç çekti. "Bu ne amına koyayım, eşek ölüsü taşıyoruz sanki. Ne vardı da bizde kalsaydı?"
"Orada burada hem beni kovuyorlar hem de eşyalarımı kullanıyorlar diyormuş. Kulağıma çalınır çalınmaz çöpe atacaktım hepsini ama vazgeçtim. No hoklo boylo yoporsonoz diye sikik sikik konuşmasını hiç kaldıramam vallahi." İkra'nın taklidine kıkırdadım.
"Neden öyle konuşsun ki? Asıl onun öyle konuşmaya hakkı yok yaptığı şeyden sonra. İnsanlar niye onun dediğine tamah etsin ki?" dediğimde iç çekti İkra.
"Yaptığı şeyi sadece bizim beşli biliyor. Yayılmaması için elimizden geleni yaptık. Zaten eşcinsel olduğumuzu bilmeyen yok, bir de pornomuz çıktı diye dedikodular dönsün istemedik. Bu yüzden biz hariç herkesi kandırabilir."
Bizim beşli derken Koray'ı, Mert'i, Aylin'i, beni ve kendisini kastetmişti.
Pornomuz...
Buğra ve Koray'ın seks yaptığı gerçeği cidden mideme dokunmaya başlamıştı. İkisinin bedenlerinin, dudaklarının birbirine girdiğini ve birlikte terlediklerini düşündükçe öfkeleniyordum.
Çenemi istemsizce sıkmaya başlamış olmalıyım, ağrıyordu.
Voleybol salonunun kapısına vardığımızda derin bir nefes aldım ve Koray'a baktım. Düşüncelere dalmış görünüyordu. Buraya gelene kadar da hiç konuşmamıştı.
Ona yaklaştım ve yanağımı omzuna teselli verircesine sürttüm. Beni kedi gibi görüyorsa eğer, öyle davranmamda bir sakınca yoktu, değil mi?
"Bak ya," derken gülümsedi. Sağ elindeki poşetleri sol elindekilerle birleştirdikten sonra elini yanağıma koydu. "Ne de güzel teselli ediyorsun, bir de miyavla istersen." Alay ve sevgiyle karışıktı cümlesi.
"Miyav." dediğimde önce şaşırdı, sonra da kıkırdadı. Sevimli bir şekilde yapmamıştım taklidimi. Normal sesimi kullandığım için daha da komik gelmiş olmalıydı kulağına.
Sanırım yaptığım şebeklik onu güldürebilmiş, zihnindeki kara bulutları bir nebze olsun dağıtabilmişti zira aydınlanmıştı ifadesi.
Soğuk bir fırtına esmiyordu o gözlerde artık, güneş açmış gibi parlaklardı.
Dudaklarına edepsiz bir gülümseme yerleşti. Bana eğildi ve kulağıma doğru fısıldadı. "Böyle yaparak seni gerçekten miyavlatmak istememe sebep oluyorsun."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DEFTER | BxB
Romance[TAMAMLANDI] Birbirine yabancı olan iki kırık kalp aynı dükkandan birbirinin eşi defterler satın aldı. Bilmedikleri şeyse defterlerden birine yazılan şeyin öbür defterde de aynen beliriyor olduğuydu. ... "Hâlbuki, erkekler de Juliet olabilir." ... B...