sope : do-re

1

Lütfen yeni okuyormuş gibi yapın 🥺😭

Alarm sesi ile gözlerimi açtım, yine jimin'in alarmı çalıyordu ama kendisi öküz gibi uyuyordu, kafamın altındaki yastığı alarak ona attım "kalk artık amk 3. çalışı" dediğimde kolları üzerinde yükseldi "amk kapat işte" dediğinde güldüm "okula 30 dakika kaldı" diyerek kalktım.

Gözlerimi ovaylayarak lavaboya gittim, diş tellerim deki lastikleri çıkartarak yüzümü yıkayıp dişlerimi fırçaladım, geri odaya döndüğümde jimin girdi lavaboya, üstümü giyindim, doktorum artık lastikleri takmama gerek olmadığını söylediği için lastikleri takmadım ve kaldırdım.

Jimin'de gelerek üstünü giyindiğinde çantalarımızı hazırlıyordum, odadan çıkarak aşşağı yemekhane ye geldik, tost ve ayran vardı, alarak yetimhaneden hemen çıktık ve okulun yolunu tuttuk.

Jimin "gitmek, zorbalık görmek istemiyorum" diyerek tostunu ısırdı, kafamı salladım "mecburuz, 12. sınıfız jimin lütfen dayan" dolu gözlerini bana çevirdi "hoseok biz 3 yıldır zorbalık görüyoruz, ailemizin olmaması bizim suçumuz değil" kolunu tutarak kendime çektim.

Sıkıca sarıldım "üzgünüm güzelim ama dayanmak zorudayız, lütfen benim için dayan" dediğimde kafasını salladı, geri çekildi "son senemiz" "evet son senemiz" dediğimde kafasını salladı, ilerledik.

Yolda bir birimize sataşarak güldük, okulun önüne geldiğimizde yutkunarak girdik, sınıfımıza çıkmak için merdivenlere geldiğimizde yine aynı sesi duymamız ile yutkunarak ellerimizi sıktık.

Jimin ile lavabodaydık, yoongi karşımıza geçti, gülerek "o piti pitii hoseok" yutkundum, jungkook jimin'in kolundan tutarak geri çektiğinde kalbim ağızımda atıyordu.

Yoongi çenemi tutarak kafamı kaldırdı "lastiklerin hala ağızında mı" yutkunarak kafamı hayır anlamında salladım, lastiklerimi makas ile kesiyordu ve canım çok yanıyordu.

Arkasını dönüp "çıkın" dediğinde korkarak jimin'e baktım, ilk defa böyle bir şey demişti, jimin ile bir birimize uzandığımda jungkook jimin'in kolunu tutarak çıkarttı, göz yaşlarım akarken güldü, lavabonun kapısını kilitledi.

Bana yaklaştı, omuzlarımı tutarak geriye iteleyip duvar ile kendi arasına sıkıştırdı bedenimi, saçlarımı geriye iteledi "hmm ne yapsak ki şimdi" titriyordum, beni hiçbir zaman dövmemişti, jimin'i de öyle, sadece küçük zararlar veriyordu ama şimdi korkudan ölücektim.

Cevap bekler gibi baktığında yutkunarak "lütfen bırak beni" dudaklarını aşşağı doğru sarkıttı "eğlenceli değilsin bebeğim" diyerek çenemi tutarak sıktı, ben ise bana 'bebeğim' dediği yerde takılı kaldım.

Çenemdeki açı ile bileğini tuttum "lütfen yoongi, acıyor" eli gevşedi, çenemi okşadı "canın yeterince acımıyormu zaten, annen yok, baban yok, fiziksel acı kimin umrunda ki" göz yaşlarım akmaya başladı "neden yapıyorsun, neden bizi bırakmıyorsun" yaklaştı, kedi gözleri beni içine çekiyordu.

Ben kurda aşık olan kuzuydum ve sonum hiç iyi değildi.

Dibimde duran yüzü beni geriyordu, sırıttı "neden bırakayım seokie, avucumun içindeki minik sincap kaçabiliyor mu ki bende bırakayım, hoseok sen benimsin, oyuncağımsın, benden hiç bir zaman kurtulamayacaksın bebeğim, bunu aklından çıkartma" diyerek elini boynuma getirdi okşayarak "olur mu, şimdi söyle bakalım sen kime aitsin?" gözlerini gözlerime kaldırdı.

Yutkunarak "s-sana aitim" tatmin olmuş gibi kafasını salladı, geri çekildi "aferin, bu günün tadını çıkartın, serbestsiniz" diyerek yanağımı okşadı ve kapıya giderek açtı, çıktığında titreyen bacaklarım ile yere çöktüm, jimin koşarak yanıma geldi, neyse ki o iyiydi.

Kolunu tutarak sarıldım, tanrım benim katilim Min Yoongi olucaktı ve ben buna bile razıydım.