Biliyorum bayadır burda değildim ama okul, tiyatro kursu ve kuzenimin düğünü derken daha kendim bile doğru düzgün tatil yapamadım.Ama olsun artık aklıma geldikçe yazmaya çalışıcam çünkü ablamın laptopundan yazıyorum ve o da benim kullanacağım zamanlarda laptopu istiyor ama yarın gibi çok yakın bir zamanda kendime ait bir laptopum olacak o yüzden daha fazla görüşeceğiz.
Multimediada Hayal'in şimdiki hali var.
Sizden istediğim şey lütfen bana yorum yapın^^
^^HATIRLATMA^^
Ve o sırada iğrenç sesi duydum.
"Oooooooo küçük Hayal'imiz günlük de mi tutuyormuş ?"
Ve o an ego yığınının elindekinin neredeyse tüm hayatımı ve saçma sapan bütün düşüncelerimi yazdığım artık benden bir parça olmuş olan günlüğüm olduğunu anlamamla ellerim titremeye başladı.Bunun en kötü şey olduğunu düşünürken içini açtı.Ve o an tüm gücümle üzerine atladım.
Deniz ve Aslı'nın ağzındansa sadece
"Yok Artık!" lafı çıktı.
^^
Atlamanın etkisiyle kapattığım gözlerimi yumuşak ve sert arası bir şeyin üzerine düştüğümü anladığımda açtım ve o sırada bana bakan bir çift simsiyah gözle karşılaştım.Bakışlarında biraz öfke biraz kibir biraz aşağılayıcı ve daha çok anlayamadığım başka bir duygu vardı.Sevgi?
Yok ananın hörekesi !
Gerçekten dağ havası bana iyi gelmedi.Çarptı falan herhalde.
Ben Kıvanç odunun üzerinde kendi saçma sapan düşüncelerimle boğuşurken bir anda bir çift el tişörtümü koca pençeleriyle kavradığı gibi aniden çekti.
Karşıma çıkan yüz tanıdıktı.Küçüklükten beri değişmemiş koyu kahverengi saçlar, kahverengi inatçı bakışlar, sinirlenince çizgi halini alan dudaklar bizim diğer öküz DENİZ !
Hiddetle bağırdım.
"Ne yapıyorsun ya ?"
"Asıl sen ne diyorsun !Bıraksam onun üzerinde çok mu rahattın ?!!"
"Sen ne saçmalıyorsun ?"
"Ne dediğimi anladın Hayal !Ayrıca bu göt herifin Aslıyla ve senle aynı ortamda bulunmasından haz etmezken sizin evde kalması-"
O an susuyor ve anlam veremediğim bizim genlerden gelen sinirlenince ortaya çıkan o sesi ve saçma sapan hareketleri yapıyor.
"Farkındasınız değil mi?Bende hala burdayım."
Deniz tam Kıvanç'ın üzerine yüreyecekken Aslı onu kollarından tutup önüne geçiyor ve ona
"Hadi biz biraz balkonda hava alalım."
diyor.
Ben arkalarından bakarken
"Bakalım burda ne varmış ?"
Gözlerim aniden büyümeye ve bakışlarım bir Kıvançta birde günlüğümde gidip gelmeye başlıyor.Ağzımdan fark etmeden sessizce bir
"Hayır."
çıkıyor.
"Oh evet."
Ve bir bakıma iğrenç bir bakıma yakışıklı gözüken sinsi bakışlarını bana gönderiyor.
"Şimdi nerden başlasam acaba baştan mı sondan mı yoksa bir serserilik yapıp ortadan mı ?"
O sırada çoktan ayağa kalmış.
Yeniden günlük için üzerine atılıyorum ama bu sefer yukarı kaldırıyor.Hadi bakalım cici kız bakalım nereye kadar zıpayabiliyormuşsun."
"Ver şunu bana."
"Aslında tipimsin ama şuan pek de iyi durumda değilim.Anlarsın ya."
"İğrenç !"
Ben yeniden zıplamaya başlıyorum.Tam alacağım sırada beni kollarımdan tutup döndürüyor ve duvara yapıştırıyor.
"AHH hayvan canımı acıttın.Ahh kafam!"
Bu yine neden böyle bakıyor acaba yüzümde yine sivilce mi çıktı.Yeter be yeter artık gençliğimi yediniz !
"Anlamadım o kadar büyük mü?"
Gözleri bir anda kocaman açılıyor ve "Anlamadım ?"
"Diyorum ki o kadar büyük mü de o kadar baktın sivilceme ?"
Son sözümü duyduğu an kafasını geriye atıp gülmeye başlıyor.Hatta o kadar fazla gülüyor ki bir an elini çekip karnını tutuyor ve nefes almaya çalışıyor.
"Gerçekten şaka mısın ?Okulda anlatım bozukluğu gördüğünüze emin misin ?"
"Evet tabii ki de gördük.Nesin sen öğretmenim falan mı ?"
"Sadece gizli özneden çok biraz da normal özne kullanmanı öneririm."
"Aman aman tişikkirlir iğritminim?!!Konuşcağına ver şu günlüğü"
"Aynen böyle güzelim."
Güzelim ?
Hoşt.Daha sevgilim bile bana güzelim demedi sen kisin de diyorsun ?
"Bir daha sakın bana güzelim deme !"
"Öyle mi güzelim?Tamam o zaman sen iste ben her zaman sana güzelim derim."
"Seninle uğraşamayacağım ver şunu da gideyim."
"O işler o kadar kolay değil güzelim."
Son sözüyle gözlerimi deviriyorum.
"Niyeymiş ?"
"Mesela ben ne istersem yapacaksın."
"He he anlıyorum zaten biz de bir wattpad hikayesinin içindeyiz.Sonra sen bana aşık oluyorsun.Ben sana aşık oluyorum.Evleniyoruz.Çoluk çocuğa karışıyoruz ve musmutlu yaşıyoruz."
Pek anlayamadığım bir sessizlikte "Elbet o da bir gün olur." diye bir şey duyuyorum ama kendi kafamdan uydurdum herhalde diye düşünüyorum.
"Eğer bunu baştan sona ailenin, arkadaşlarının ve hatta ve hatta tüm okulun önünde okumamı istiyorsan o başka."
"Ne ?" diye bağırıyorum.
"Ben sana benim dediklerime uymazsan olacakları söyledim güzelim.Sıra sende ne diyorsun ?"
İstemsizce alt dudağım titremeye başlıyor.Ve olacakların farkında olmadan hayatımın en zor "tamam" kelimesini söylüyorum.O kadar kötü ki.Boğazıma takılan çıkıp ve çıkmama arasında kalan bir "tamam".Okurken basit ama yaşarken ve bunları hissederken acı dolu.
Kim bilir bu çocuk bana neler yaptıracak?Deniz'in bu çocuktan uzak durmasının ve düşman olmasının bir nedeni vardı.Bu da demek oluyordu ki bu çocuk gerçekten kötüydü.
Hayatımda ilk defa birisi bir şeyimi koz olarak kullanıyordu ve bu hiç iyi hissettirmiyordu.
Ve bu cümle bana önümüzdeki günlerin hiç iç açıcı olmadığını gösterdi.
"Şimdi öp bakalım beni !"
Ve ben hayatımda yaşamadığım o korku dolu acıyı ilk defa o an yaşadım.
Lütfen yorum ve oy yapın ona göre yeni bölüm gelecektir.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaçış Yok !
Teen Fiction"Ben sana benim dediklerime uymazsan olacakları söyledim güzelim.Sıra sende ne diyorsun ?" İstemsizce alt dudağım titremeye başlıyor.Ve olacakların farkında olmadan hayatımın en zor "tamam" kelimesini söylüyorum.O kadar kötü ki.Boğazıma takılan çık...