Multimedia'da Deniz var.
Gözlerimi açtığımda ellerim ve bacaklarım bir sandalyeye bağlı oturuyordum.En son bir kokuyla bayıltıldığımı hatırladım.Bunu daha önce de yaşamıştım.Önceki okulumdan gelmemin asıl nedeni de buydu.Kaçırılmıştım.Bir psikopat tarafından.Ama her zaman ki wattpad hikayelerindeki gibi değildi benimkisi.Beni kurtarmaya ne yakışıklı, kaslı bir sevgilim ne de diğer yakınlarım gelebildi.Psikopata aşık da olmadım.
Lsenin ilk gününde tanışmıştım onunla.Çikolata hastası olduğumiçin okuldaki pahalı olur diye okulun karşısındaki bakkala girmiş çıkıyorken onunla çarpışyım.Açıkçası hiç romantik değildi.Aksine çocuk göğüslerime bakmıştı.Bu yüzden ellerim refleks olarak göğüslerime gitti.Tabii ondan sonra benim güzel dilim hemen işe el koydu.
( P= psikopat H= Hayal )
H: Ne yapıyorsun be ? Önüne bak !
P: Bakarım da fıstık.Füzelerin önümü kapatıyor.Bnede onlara bakmak zorunda kalıyorum.
H: Zorunda falan kalmıyorsun.Git işine.
P: Zevkle çünkü artık işim sensin.Tam benliksin.Sen benimsin.
H: He yaw he :p
P: Artık sen nereye ben oraya ;)
Asıl her şey bunlardan sonra yaşandı.Hayatım hep aksiyonlu geçmesini istemiştim ama böyle değil ! Okul çıkışlarında beni takip ediyordu.Sırf erkek olduğu için gözlerimin önünde yakın erkek arkadaşlarımı dövüyor, dövdürtüyordu.Ama bunları kimseye anlatamıyordum.Çocuk tüm hayatımı biliyordu.Ailemi, arkadaşlarımı, hangi cafelere gittiğimi, nerelerden giyindiğimi vs... Onlarca kez çıkma teklif etmişti ama ben kabul etmemiştim.Sonra bir gün bana gelip daha fazla dayanamayacağını söyledi.
Okuldan bir gün yaptığımız proje yüzünden geç çıkmak zorunda kalmıştım.Yanımda okuldaki en yakın arkadaşım Ezgi de vardı.Birden karşımıza o psikopat çıktı yani Berk ve direk konuşmaya başladı.
B: Hayal benimle geliyorsun.
H: Hayır.Kendini kim zannediyorsun sen ?
B: Senin sevgilinim.
H: Hayır, değilsin ! Sen benim hiçbir şeyim değilsin.
B: Tamam o zaman arkadaşın benimle gelir.
Ezgiyi kolundan tutup arabasına doğru sürüklemeye başladı.
E: Hayır ! Bırak beni seni o...... çocu..
B: Benimle gelmiyorsan o gelir.
Dedi Ezgi'nin bağırışlarını takmadan.
B: Ama gelirsen o burada kalır ve biz seninle çok eğleniriz.Şimdi benimle geliyormusun ?
H: Hayır.
B: İyi o zaman arkadaşına görüşürüz de.
Diyip Ezgiyi zorla arabaya bindirdi.
H: Ne hayır, hayır bırak onu !
B: Artık çok geç fıstık.
E: Hayal kurtar beni.Lütfen !
Diyordu Ezgi de arabanın kapısını açmaya çalışarak.
H: Yardım ediiiiiiiiiin !
Diye bağırmaya başlamıştım.Sonra bacaklarım beni tutamadı ve yıkıldım.
Bu olaydan sonra Ezgi benimle hiç konuşmadı.Tersine bilerek yemeğini üstüme döktü, ıslattı, kopyayla suçlattı, okula kapattı.Ben hep özür dilemeye çalıştım.Onu orada bırkmamın yanlış olduğunu gerçekten çok pişman olduğumu söyledim ama o sadece GÜLDÜ.Ben o anlar yaşanırken sadece layın şokundaydım ve sonradan da bayılmıştım ama o sadece kendini düşünüyordu.
Psikopatı ise o olaydan sonra hiç görmemiştim.Sonra bu olaylar olduktan sonra yani yemek dökülmesi, kopya suçlaması, okula kapatma vs... Okulun banklarından birinde oturuyordum ve yanıma geldi.
B: Hazırlan fıstık.Okul çıkışı bir yere gidiyoruz.
H: Ben hiçbir yere gitmeyeceğim.
B: O zaman konuşuruz fıstık.
H: Sen öyle san.
Sonra Ezgi geldi ve bir tür depresyona girdiğini söyledi ve benden özür diledi bende ondan özür diledim.Okul çıkışı Berk'i bir daha gördüm arabasına yaslanmış duruyordu ama korkmadım çünkü Ezgi'nin arabası da oradaydı ve şoförü bizi korurdu.Şaşırdım çünkü hiçbir şey dememişti.Belki de artık vazgeçti diye sevinmiştim.Ezgi bir şeyler yapalım diyince onların arabsıyla avmye gidelim dedik.Bildiğim yollardan çıkınca korkmaya başladım.Sonra ağaçlık bir yerde durduk.
H: Ezgi neden burada durduk ?
E: Gel dışarı çıkalım anlarsın.
Dışarı çıktık ve ben o zaman hayatımdaki en büyük kazığı yediğimi anladım.Berk tam karşımda bana o iğrenç gülümseme bile denilemeyecek olan tipiyle bakıyordu.
H: Hayır ya.Böyle bir pisliği yapamazsın Ezgi.
E: Ödeştik canım.
H: Sana inanamıyorum.
E: Ne yazık ama gerçek işte bu erçek hayat aynısını sende bana yapmıştın.
H: Ama ben şoka girmiştim.Senin gibi seçme şansım yoktu.
E: Hayır vardı.O gün benim yerime sen onunla gidebilirdin.
H: Ne ! Sen bu kadarmışsın.İyi ki erken farketmişim.Şimdi git burdan.
E: Zevkle
Dedi ve arabaya binip gitti.Bense arabanın ardından bakakalmıştım.Berk önüme geçti.
B : Hadi fıstık gidelim.
H: Hiç zannetmiyorum.
B: Demek bana artık bunun yapıracaksın.
Kolumu tuttu ve arabasına doğru çekmeye başladı.Zorla kendimi kurtardım nefesim kesilene kadar koştum ama kolum yeniden aynı şekilde çekildi.
H: Hayır.Bırak beni lütfen.
B: Her şey çok güzel olacak.
demişti ve pamuğun üstündeki o kokuyu ilk o zaman işitmiştim.
Onu elinden kurtuluşum pek olay olmamıştı.İnternet paketim olmasaydı ve ablamın bildirimlerini kapatmayı bilseydim, belki de şuan dünyanın öbür ucunda o psikopatla birlikteydim.
Şimdi de yine aynı pozisyonda ama biraz daha alışmış hissediyorum.Bu sefer dışarıda ağaçlar var ve evde ahşah demek ki klasik kaçırılma yeri olan dağ evlerinden birindeydim.
Sonra bir anda içeri biri girdi.
İÇERİ GİREN KİM ? NE İSTİYOR ? OLMAYAN OKUYUCULARIM OYLARINIZ İÇİN TEŞEKKÜRLER BENİ SİZLER YARATTINIZ.
ŞİMDİ GERÇEKTEN OKUYAN VARSA DEVAM EDİCEM BU BÖLÜME 2 VOTE BEKLİYORUM SONRA YENİSİNİ ATICAM .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaçış Yok !
Teen Fiction"Ben sana benim dediklerime uymazsan olacakları söyledim güzelim.Sıra sende ne diyorsun ?" İstemsizce alt dudağım titremeye başlıyor.Ve olacakların farkında olmadan hayatımın en zor "tamam" kelimesini söylüyorum.O kadar kötü ki.Boğazıma takılan çık...