S(5)

1.5K 227 227
                                    

Oy ve yorum🌑
•••

Tam. Tam üç saat yirmi sekiz dakikadır ellerim yukarıdan bağlı, muhtemelen yatağın başlığına, gözlerimde ise ise siyah kumaş duruyordum öylece. Yumuşaklığı hesaba katarsak yataktaydım cidden ama olayı hala anlamamıştım. İlk yarım saat shadow'a gülüp tahrik edici şeyler söylemiştim ancak hiçbir geri dönüş yoktu. Bağırsam küfür etsem bile ne odada birinin varlığını sezmiş ne de sesini duymuştum. Yutkundum. Bu kaçıncı yutkunuşumdu bilmiyordum ama üç saate dilimin damağımın kuruduğu kesindi. Gerçi gerçekte kaç saat geçti bilmiyordum ama saydığım üzere en az üç saatti. Cidden. Cidden delirecektim şimdi.

Ayaklarımı oynattım, bedenimi biraz sağıma doğru döndürdüm. Hep aynı pozisyondan olmaktan vücudum ağrıyordu artık. Ah. Sakinim. Sorun yok. Shadow bu. Muhtemelen siniri geçince gelip çözecekti beni.

AMA KAÇ SAAT SONRA!?

"Cidden sikeyim. Anlamıyorum böyle bir eğlencesi de yok ki. Ne diye bunu yaptı? Resmen beni görmemek için kollarımı ve gözümü bağlayıp terk etti. Gerçekten. Aşık olduğum kişiye bak be. Saf nefret dolu." Kendi kendime güldüm ancak acı dolu bir gülüştü bu. İstemsizce aklımdakileri sesli bir şekilde dile getirmek daha çok canımı yakmıştı. "Neden hiçbir şey istediğim gibi olmuyor ki? Neden ben hep..." Dudağımı ısırıp sustum ve yutkundum. Sahi. Yüzümdeki şeyden dolayı ağlasam dahi kimse fark etmezdi. Gerçi kızarabilirdi gözlerim. Kapalı kaldı diyerek yalan uydursam inanma ihtimalleri var mıydı?

Her neyse. İlk değildi bu ve muhtemelen son olmayacaktı. Duygusal olup kendimi harap etmenin bir anlamı yoktu. Hiçbir şey değişmeyecekti çünkü. Anlamı olmayan şeyler anlamsızdı.

Ah. Yavaşça babama benzemeye başlıyorum. En nefret ettiğim kişinin sözlerini kendime tekrarlıyor ve yavaşça onun olmamı istediği kişilik oluyorum. Ne muhteşem ama.

"Ne olursa olsun... Tek bir yön olsa bile ona benzemeyeceğim. Ne olursa olsun sevdiğimden vazgeçmeyeceğim."

"Bazen beni takıntı haline getirdiğini düşünüyorum."

Duyduğum kısık sese ne tepki vereceğimi bilemedim o an. Shadow. Kapının açılma sesi gelmediğine göre o başından beri burada mıydı? İyi de neden bu kadar saat o-

Yan, biraz aşağı taraftaydı. O... O yatıyordu. Hareket ettiğinden anlamıştım. Yeni oturmamıştı yani. Başından beri oradaydı. Başından beri yanımda benimle birlikte yatakta yatıyordu. Tek sorun ben göremiyordum. "Aklımla oynayacaksın cidden."

"Yazın... Kıyafet sıcak oluyor." Kalktığında dair hareket hissetsemde tepki vermedim. İstemsemde veremezdim. Elim kolum bağlı deyimini yaşıyordum şu- bir anda göğsümde hissettiğim ağırlık kendimi sorgulamamı sağlamıştı. Sağ göğsümde olan eliyse boynumun altına olan... Bir dakika. Bu yumuşaklık... "Her saat başı konuşmak zorunda mıydın? Senin yüzünden uykumu alamadım."

Dibimden geliyordu. Yemin ederim ki dibimden geliyor hatta boynumda hafif bir sıcaklık hissediyordum. Nefes alıp verişiydi. Yumuşaklık ise saçlarıydı. Shadow. Şu an kafasını ve kolunu göğsüme koyarak yatmıştı. Benim göğsüme. Benim vücuduma yeni değecek şekilde yatmıştı.

"Güzelim. Sanırım kalp krizi geçirteceksin bana."

"O kadar içerken bu şaşırtıcı olmaz."

Cidden yeni uyandığını belli ediyordu sesi hatta hala uykuluydu. Bu yüzden sustum. Uyumak istiyorsa uyumalıydı. Zaten kendini fazlasıyla yoruyor ve az yemek yiyordu. Bir de yeteri kadar uyumazsa hastalanabilirdi. Bunu istemiyordum.

"Chan." Ben içimden ona zaman versem de o kendine vermedi ve konuşmaya devam etti. "Beni sinirlendirdin."

"Özür dilerim ancak çok ateşliydin." Ona uymuş ve kısık sesimle konuşmaya başlamıştım artık. "Ayrıca uyumak istiyorsan uyuyabilirsin. Ağzımı açmayacağım bebeğim."

Shadow •Chanmin• ⚜️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin