11: Güneşi Kaçırmak

260 22 34
                                    

Selam!

Nasılsınız?

Bu bölüm Ebrubkl'a ithaf ediyorum <3

Satır içi yorumlarınızı merakla bekliyorum^^

♪ лента - в доме твоём ♪

Gözlerimi açtığımda Derek'in evi diyebileceğimiz depo tarzı o binadaydım. Karşımda İsaac oturuyordu, Peter pençelerini çıkarmış etrafında dolanıyordu. Bu kez her şey daha farklıydı, seslerini duyamıyordum. Peter pençelerini İsaac'in boynuna geçirdiğinde yeniden bir atak geçirerek yere yığıldım. Bu nasıl olabiliyordu? Atağın içinde atak geçiriyordum.

Bu kez İsaac'i görüyordum. Karanlık bir yerdeydi etrafta birileri vardı. Sanırım yakalanmıştı. Bir adam gelip ona zamanın tükenmesi hakkında bir şeyler geveledi. Bu adam Ducalion'dı.

Gözlerimi açtığım anda Peter ve İsaac'i gördüm. Peter'ın pençeleri hâlâ İsaac'in ensesindeydi ve İsaac debeleniyordu.

Az önce yığıldığım soğuk yerin aksine yumuşak koltukta uzanıyordum. Hızla doğruldum. Bu kez seslerini duyabiliyordum. Karşımda Derek vardı, ayaktaydı. Onlara doğru bir adım attığımda Derek, önüme geçerek bana engel oldu. "Hayır." Buz gibi bir sesle bana baktı, gözlerinin soğukluğu, benim öfkemin sıcaklığı ile doldurduğum gözlerim ile savaştı. "Görmüyor musun? Acı çekiyor!" Derek engelini aşma çabalarım uzun sürmedi ve Peter pençesini İsaac'den çekti. Peter az önce gördüklerimi onlara açıkladı. Ardından Derek bana döndü.

"Ne gördün Diana?"

Sorusu dudaklarından telaşlı çıkmıştı. Afalladım, nasıl anlatılırdı gördüklerim?

"Ben, bilmiyorum. Sanırım Peter'ın gördüklerini gördüm. A-ama daha uzaktandı. Ben ah, anlayamıyorum. Ducalion zamanın tükenmesi hakkında İsaac ile konuşuyordu."

Herkes derin bir sessizlik içinde düşünmeye başladı, ta ki Peter'ın durgun sesi duyulana kadar.

"Aslında..."

Peter'ın sonu gelmeyen cümlesi ile bütün gözler ona döndü, ben dahil. Yeri izleyerek düşünüyordu. Derek sanırım bir şeyi anlamıştı.

"Ne? Ne Peter, başka ne gördün?" Ona doğru yaklaştı. Peter başka şeyler görmüş olabilir miydi?

Peter dalgın gözlerini yerden kaldırdı ve doğrudan bana baktı, tam gözlerimin içine. Ardından Derek'e döndü.

"Ducalion, İsaac'e Diana hakkında bir şeyler sordu. İsaac'in cevaplarını söylememesi gerek şeyler"

Ben bu kadarını görmemiştim. Ben kendime geldikten sonra görmüş olmalıydı.

Peter konuşmaya başladı ancak sesler gitti. Görüntünün üzerine bu kez beyaz bir mürekkep damladı ve çoğalarak beni görüntüden uzaklaştırdı.

Gözlerimi açtığımda kan ter içinde kalmıştım. Aynı koltukta uzanıyordum, pencereden dışarıya baktım. Güneşi kaçırmıştım, gecenin kollarında uzanıyordum.

Bir Dilek Tut | Stiles StilinskiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin