"Tanımlanamayan Aşk"

20. Bölüm |Düşünmek|

Açtıkları filmin konusunu hala anlayamamışlardı,
Korku ve Komedi gibi birşeydi ama çoğunlukla komedi vardı. Film nihayetinde bitmişti, Umut derin bir oh çekti.

Emre: İçimi deştin! Ne oh oh ruhum daraldı burda.
Umut: İç çekemez olduk.
Ali: Hah film güzeldi ama.
Hürkan: Ben çok zekiyim bee!
Kaan: Hürkan tamam en zeki sensin anladık.
Hürkan: E eveeet?
Mert: Uykum geldi çok fena gözüm açılmıyor.
Kaan: Eve bırakayımmı seni?
Mert: Olur.
Emre: Ee burda kalmayacak mısınız?
Umut: Yok be evlere dağılalım hem bakın Ömer uyumuş bile yorgunluktan heralde, evine gitsin.
Emre: Hmm oda doğru eh peki madem ben en son Ömer'i uyandırım yada o burda kalır, ben sizi geçireyim.
Kaan: Hadi görüşürüz.
Mert: İyi geceleer.
Umut: Bay bay.
Ali: Hürkan hadi çıkmıyor muyuz?
Hürkan: Geliyorum.
Ali: Heh hadi çıkalım.
Hürkan: Hhm.
Emre: İyi geceler görüşürüz.
Özgür: Bay bay.
Ali: Bay bay.

Özgür: Off film başımı çok ağrıttı..
Emre: Benimde ya sebepsizce çok ağrıyor..
Özgür: Ben uyuyorum o zaman sende uyursun artık saat 1 olmuş hem senin uyuman lazımdı zaten!
Emre: Hh Hürkan gibi konuşma Özgür.
Özgür: Ne var bunda seni düzene sokmak lazım.
Emre: Hhhh tamam dikkat ederim sadece uyumak istiyorum oldu mu?
Özgür: LAN!
Emre: NE OLDU AMK!
Özgür: Ödüm koptu lan Ömer'i unutmuşuz...
Emre: Ahh evet unutmuşum dur ona yastık ve örtü getireyim.
Özgür: Olur.
Emre: Getirdim, bunuda üstüne örttüm heh oldu ŞİMDİ BEN YALLAH UYKUYAAA
Özgür: Hehh iyi geceler.
Emre: Bir şey unutmadınmı?
Özgür: Neyi?
Emre: İyi geceler öpücüğü?
Özgür: Küçük velet gibi alıştın sende ha.
Emre: Bunu çokmu görüyorsun yani?
Özgür: Neyse sebebini yarın anlatırım, getir yanağını.
Emre: Evet yarın mutlaka anlat.
Özgür: Öptüm oldumu hadi git zıbar.
Emre: Tamam abi.
Özgür: Hahaha!
Emre: iyi geceler.
Özgür: Sanada.

Ali ve Hürkan arabadayken Hürkan Aliye bir şey söylemek istediğini ama söyleyemediğini dile getiri

Ali: Ne diceksen ne oğlum yabancımıyım?
Hürkan: Ondan değil be emin değilim sadece.
Ali: Sen söyle bana.
Hürkan: Hh Emre'ye söylesemmi acaba?
Ali: Oh nihayet!
Hürkan: Ama benim bir şüphem var..
Ali: Hmm neymiş o?
Hürkan: Emre Özgür'emi aşı-
Ali: Hiç sanmıyorum.
Hürkan: Nereden belli?
Ali: Çünkü ona aşık olmadığını biliyorum.
Hürkan: Sana söyledimi?
Ali: Yani biraz bahsetti.
Hürkan: Ali kim bu çocuk? Tanıdığımız birimi?
Ali: Hhm.
Hürkan: B-bizim ekipten mi?
Ali: Oha Hürkan direkt kim olduğunu söyleyeyim istersen Hm nasıl olur?
Hürkan: Hh emin değilim, Emre'yle aramız dahada kötü olabilir söylemeyeyim bence.
Ali: Saçmalama bunda bir şey yok!
Hürkan: Bilmiyorum Ali düşünmem lazım kafam çok karışık her şekilde kaybediyorum.
Ali: Sen bilirsin ama şunu unutma, Emre kalpsiz değil seni reddetse bile hala en yakın arkadaş olarak kalırsınız, Emre sana bunu yapmaz.
Hürkan: Haklısın.

Sabah*

Emre çoktan kalmıştı ve kahvaltı hazırlıyordu Ömer hala uyuyordu, Özgür'de uyanmış ve Emre'nin yanına gitmişti.

Özgür: Ohohoo senin böyle erken kalktığını görmeye alışık değilim üstüne kahvaltı hazırlıyorsun.
Emre: Hazır ayaklanmışken herşeyin acısını çıkarmak istiyorum hatta kahvaltıdan sonra koşuya bile çıkabilirim veya sende gelirsin ordanda basketbol oynarız Hm nasıl olur? Sana hareket gösteririm bir iki tane.
Özgür: Haha senmi bana öğretirsin benmi sana orasını bilemem.
Emre: Görürüz, Ömer'i kaldırda kahvaltı yapalım sofra hazır.
Özgür: Ya ben Ömer'i yine unuttum...
Özgür: Ömer, Ömeer ÖMER!
Ömer: Ne var amk!
Özgür: Uyansana lan!
Ömer: Hhm uyandım.
Özgür: Nah uyandın uyuyorsun hala!
Emre: Bak şimdi.
Özgür: Neye?
Emre: ERKAN MAHKEMEDEN ARIYORLAR KALK!
Özgür: Erka-
Ömer: HASSİKTİR NERDE TELEFONUM!
Emre: PAHEJAHSUWKW
Özgür: Oğlum hiçbir şey anlamadım ama baya iyi taktikmiş he lsksbskajsjss
Öme: Komikmi lan bide Erkan diyince noluyor amk yine ne yaptım dedim.
Emre; Komiik.
Ömer: Yüzümü yıkayayım ben lan Emre Özgür!
Özgür: N'oldu?
Ömer: Sizin ne işiniz var lan burda?
Emre: Kardeşim sen git bir yüzünü yıka kendine gel beynin sulanmış. Uykuda hala.
Özgür: Ne uykuymuş be!
Emre: Hadii geç sofraya otur soğudu herşey.
Özgür: Tamam tamam.
Ömer: Günaydın.
Emre: Heh hoşgeldin Ömer bey.
Ömer: He hoşbuldum ben gece burdamı kaldım?
Emre: Uyandırmak istemedik zaten yorgundun.
Ömer: Oh iyi uyumuşum ama.
Emre: Geç otur kahvaltını yap.
Ömer: Oo Emre bey sizmi hazırladınız?
Emre: Eveet.
Ömer: Yalnız ben kahvaltı yapar uçarım.
Emre: Nereye?
Ömer: Acil bir işim var.
Emre: Eh peki madem.
Özgür: E hadi başlayın.

Kahvaltıları biter, Özgürle Emre Ömer'i uğurlar etrafı biraz toplayıp otururlar.

Emre: Off uzun zamandır oturuyorum diye iki dakika iş yaptım bacaklarım koptu.
Özgür: Bende Basket hayalleri kuruyordum oysa..
Emre: Saçmalama oraya kesin gidiyoruz!
Özgür: Yorulmuştun?
Emre: Bir kahve yapar kendime gelirim içiyormusun
Özgür: Oluur.
Emre: Kalk yap ozaman.
Özgür: Yaa neyse hadi yapayım bari.
Emre: Hehehe

Emre'nin telefonuna  Hürkan'dan mesaj geldi.

Hürkan: Emre müsait misin?
Emre: Evet.
Hürkan: Buluşabilirmiyiz yani?
Emre: Kusura bakma çok yorgunum evi topladık biraz çok yoruldum.
Hürkan: Tamam oğlum birşey olmaz.
Emre: Ee ne oldu?
Hürkan: Birşey olmadı?
Emre: Niye buluşuyoruz?
Hürkan: Hiç birşey söyleyecektim ama başka bir güne artık bugün olmaz.
Emre: E söylesene burada?
Hürkan: Yok yüz yüze olmak lazım.
Emre: Korkutuyorsun beni ne oldu iyi misin?
Hürkan: Yok be sadece yüz yüze yapılacak bir konuşma o kadar.
Emre: Ehh peki madem.
Hürkan: Sen niye yordun o kadar kendini?
Emre: Hazır ayaklanmışken herşeyin acısını çıkarmak istedim girdim temizliğe hatta biraz dinleneyim Özgür'le koşuya gideceğiz.
Hürkan: E hani yorgundun?
Emre: Yorgunum zaten.
Hürkan: Neyse tamam, görüşürüz.
Emre: Görüşürüz.

Emre içinden Hürkan'a haksızlık yaptığını düşündü
Aslında Hürkan kendisini çağırsa yarım saat içinde orada olurdu şimdi neden reddetmişti? Üzülmüştü ama biraz Özgürlede vakit geçirmek istiyordu, Özgür'ün burada hiç arkadaşı yoktu bu yüzden yanlızlık çekiyordu, tek arkadaşıda Emre olduğu için Emre tabiikide onunla ilgilenecekti. Hürkanıda düşünmesi lazımdı sonuçta onun en yakın arkadaşı ve herşeyden önce Sevdiği adamdı...