9. Bölüm |Yapma|

73 7 6
                                    

Ardan bir kaç saat geçmişti Ali'yle bende başlarımızı birbirimize yaslayarak uyumuştuk.
 

    3 saat sonra

Ali uyandı Emre'de Hürkan'da uyuyordu. Hürkan'ın telefonu art arda çalıyordu

Ali: Hüko şşt Hürkan alooo telefonun çalıyor kalkta bak şuna 24 kere aramış alacaklımı bu kadar aradı?

Hürkan:Yok ya Kıymetl- aaa bir arkadaşım arıyor merak etmiş herhalde.

Emrede uyanmıştı Kıymetlim kelimesini duyana kadar çok iyiydi Hürkan'ın konuşmasını dinlemeye başladı.

Hürkan: Şakamı bu?
Saçmalama doğum günüme tam 17 gün var..
Evet canım doğum günümde senle olacağız
Söz.
Gerek yok gelmene yanında görüşürüz öptüm tatlım.

Emre içinden ah keşke Hürkan'ın yarım yamalak cevaplarını değilde konuştuğu kişinin sesini duyabilseydi. Hürkan yanlarına geldi

Hürkan: Aç olan??
Ali:Beeeenn!!
Hürkan: Emre hanım?
Emre: H-Hanım?
Hürkan: Emre BEY?
Emre: Yok yiyesim yok ve-
Ali: Gerizekalı Emremtom ilaçlarını içeceksin?
Emre: Onları içmek istemiyorum.
Ali: Tekrar halisilasyon görüp, tekrar kendini balkondan atma- ahg özür dile-

Emre: (Ağlayarak)
Evet tamda bu yüzden Ali! Tamda bu yüzden!
Belki ölen annemi babamı geri görürüm diye! Belki balkondan kendimi atarımda kurtulurum diye! Kalbimdeki şu acıdan kurtulurum diye içmiyorum!
Yaşamak istemiyorum Ali ben zaten ölüyüm ama bedenim sizinle.. ölürsem rahatlarım!  Siz arkamdan 2 gün ağlarsınız unutulurum. Ben neden ortadan kayboldum sanıyorsunuz? Unutulmak için! Neden ses etmediğimi, yemek yemediğimi, sürekli içtiğimi, sigaradan nefesimin koltuğunu, eve gelmediğimi sanıyorsunuz!

Hürkan Emre'nin dedikleri şeyler karşısında sadece yutkunmuştu. Ali onu sakinleştirmeye çalıştı.

Ali: (Ağlamaklı bir sesle)
Sende ölürsen kimim kalacak? Sana sahip çıkmaya çalışıyorum ama sen bir çocuk yüzünden gözlerimin önünden eriyip gidiyorsun!

Alinin sözü bittikten sonra Emre dışarı çıktı.

Ali; Hürkan sen Emre'ye iyi gelebilirsin onunla git.
Hürkan: Ben hiçbir şey bilmiyorum ki..
Ali: Onun sana Güvenini sarsma yeter.

Hürkan anlamamıştı ama deneyecekti Emre'nin peşinden koştu Emre bankta oturuyordu motoru aldı ve Emre'nin yanına geldi.

Hürkan: Atla bakalım fıstık.
Emre: Hürkan yanlız kalmak istiyorum.
Hürkan: Kalmazsın çünkü yanında ben varım bin hadii uzatma gel.
Emre: Hıhım.
Hürkan: Al şunu bakalım (Kask uzatır)
Emre: Taktım.
Hürkan: Tutun.
Emre: Nereye tutunayım?
Hürkan: Bana Emre.
Emre: A-
Hürkan: Belimi tutacakmısın yoksa ben kelepçe ile seni kendimemi bağlayayım?
Emre: Kelepçeyi götündenmi çıkaracaksın.

Hürkan eğilir kelepçeyi çıkarır Emre'ye doğru sırıtarak sallar.

Emre:Aaa tamam tamam tutarım seni.
Hürkan: Geç kaldın yakışıklı.

YAKIŞIKLI DEDİ BANA!

Hürkan Emre'nin ellerini karnında birleştirdi ve kelepçeledi.

Emre: Ya t-tamam geçtin taşşağını çöz şunu.
Hürkan: Taşşak geçmiyorum. Öyle kalacaksın beyfendi sen kaşındın şimdi sıkı tutu- aa neyse zaten sıkı sıkıya sarılısın.

Emre kızardı çok mutluydu ama o adam geliyordu aklına sürekli.

Hürkan: Hızlı gideceğim.
Emre: Uyar.

Hürkan onu sürekli oturdukları yere götürdü.

Emre uzandı, Hürkan oturdu Emre'yi izledi uzun süre. Dayanamadı atıldı.

Hürkan:Neden?
Emre: Ne neden?
Hürkan: Ölmek istemen.
Emre: Konuşmak istemiyorum.
Hürkan: Bugün herşey konuşulacak Emre.
Emre: Hmm Sanmıyorum.
Hürkan: "Bir çocuk yüzünden gözlerimin önünden eriyip gidiyorsun." Tanıdık geldimi Emrem?
Emre: Emrem?
Hürkan: Sakıncası mı var?
Emre: Y-yok.
Hürkan: "Bir çocuk yüzünden gözlerimin önünden eriyip gidiyorsun"
Emre: Aynı şeyleri söyleme duyduk.
Hürkan: Kim o şanslı çocuk?
Emre: Şanslı?
Hürkan: Şanslı tabii.
Emre: ...
Hürkan: Kim?
Emre: Üsteleme söylemeyeceğim.
Hürkan: Neden?
Emre: Sevgilisi var yani sa-sanırım.
Hürkan: Hmm
Emre: Canımı çok yakıyor konuşmak istemiyorum.
Hürkan: Ben.
Emre: (Yerinden doğruldu, yutkundu) S-Se-Senmi!
Hürkan: Bilmem Benmi?
Emre: Neden öyle düşündün ki?
Hürkan: Kavga ettiğimiz gün bana sürekli senden nefret ediyorum acı çektiriyorsun bana diyordun ondan sordu-
Emre: Yok yok yok kurduğum cümlelerin sevdiğim kişiyle alakası yok.
Hürkan: Peki o gün onları söylerken ciddimiydin?
Emre: Hhm...
Hürkan: Ne! Tekrar söylesene şunu!
Emre: Hhm.. (çok kısık sesle)
Hürkan: Duyamadım!
Emre: Evet Hürkan!
Hürkan: Ne n-nasıl...
Emre: Ugh.
Hürkan: Dayanamayacağım.
Emre: Ha?

Hürkan Emre'ye dönmüş onu geri uzandırmıştı bekle dedi.

Hürkan elinde kelepceyle döndü ama Emre'ye göstermedi.
Emre'yi kaldırdı. Emre'nin ellerini belinin arkasında birleştirdi kelepçeyi vurdu.

Hürkan: Kaçamayacaksın.
Emre: H-Hürka-

Hürkan Emreyi öpmüştü karşılık yoktu...
Emre Yeter der gibi kafasını indirdi.

Emre:B-bırak Hürkan canımı yakanda bu.
Hürkan: Ne! Bumu?
Emre: Sadece bırak eve gidelim.

Üstelemedi Hürkan çözdü Emre'yi bindirdi motora.

Hürkan belindeki elin gittiğini hissetti.

Hürkan: Emre saçmalama bak! Tut Belimi!

Emre: Rüzgar alıp götürse beni.
Sürüklese sonsuzluğa doğru
Ne kadarda güzel olurdu demi Hürkan?

Hürkan: Ağzına etmem için iki saniye kaldı!

Hürkan: Yapma bunu kendine Emrem YAPMA!
Benim için Yapma yapma bunu!
Hassiktir fren tutumuyor!
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.

"Tanımlanamayan Aşk"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin