"Tanımlanamayan Aşk"

28. Bölüm |Herşeyi|

Hürkan'la Ömer eve gelmişti, Hürkan duşa girecekti Ömer'de Hürkan'ın dediği yerlere göre Bardağın eşyalarını dizmişti, mama ve suyunuda koyduktan sonra, Hürkan Ömer'in yanına geldi.

Hürkan: Herşeyi dizmişsin.
Ömer: Bak yemeğinide yiyor.
Hürkan: Rahat bırakalımda çekinmeden yesin.
Ömer: Bende kahve suyu koymuştum, içersin dimi?
Hürkan: Harika olur.
Ömer: Sen balkona geç bende doldurup geliyorum.
Hürkan: Pekii.

Hürkan yerine oturdu güneş batıyordu çok güzel bir görüntüydü, Ömer'de 2 kupayla Hürkan'ın yanına geldi, kupayı masanın üstüne koydu.

Hürkan: Teşekkür ederim.
Ömer: Afiyet olsun.
Hürkan: Hava çok güzel değil mi? Çok güzel esiyor.
Ömer: Evet haklısın gerçekten çok hoş.

Ömer: Eh artık ne olup bittiğini konuşmak ister misin
Son zamanlarda seni hep biryere dalmış, düşünceli ve solgun görüyorum. Bize anlatmadığın birşeymi var, seni zorlamam ama anlatmak istersen burdayım

Hürkan: Ah sağol Ömer, sana olan biten herşeyi anlatacağım ama sen bunu kimseye anlatmayacaksın. Çünkü ben çok yakında söyleyeceğim.

Ömer: Pekâlâ dinliyorum.

Hürkan herşeyi anlatmıştı, konuşması bittiğinde güneş batmış yerine ay gelmişti. Ömer'de Hürkan'a bir ton birşey anlattıktan sonra Hürkan iyice daraldı, gözleri doldu.

Ömer: Seninle kafa dağıtalım ne dersin.
Hürkan: Evet içmek iyi gelebilir.
Ömer: Saçmalama ondan bahsetmedim.
Hürkan: Şuan kafamı sadece onunla dağıtabilirim.
Ömer: Yürüyüşe çıkalım.
Hürkan: Hadi ama içsek nolurki sanki ilk defa yaptığımız bir şey.
Ömer: Ondan değil, sen daha yeni iyileştin bir süre uzak durman gerekiyor. Yürüyüşe çıkalım işte.
Hürkan: Bardak ne olacak?
Ömer: O uyuyor, bu kadar uyuması normal mi?
Hürkan: 2-3 gün böyle olacakmış, Hem aşı yaptırırken çok çırpındı, hemde aşıların etkisiyle uyuma hissi çok oluyormuş.
Ömer: E iyiki sen söylüyorsun, lambayı açık bırakır gideriz, uyanırsada korkmaz evi tanımaya çalışır.
Hürkan: Ee nereye gidiyoruz?
Ömer: Hastaneye gidebiliriz, hem yolları güzel hem Emre'yi görmüş oluruz olurmu?
Hürkan: Bilemedim.
Ömer: Hadi ama.
Hürkan: Pekâlâ tamam.

Direkt evden çıktılar hızlı hızlı değilde çok ağır adımlarla yürüyorlardı, yolda durup bir yerde ekmek arası köfte yediler sonra devam ettiler.

Sonunda hastahaneye varmışlardı, Emre'nin katına doğru çıktılar. Odaya girdiler Hürkan iyice sinir olmuştu çünkü sabah Özgürü bıraktığı pozisyonda duruyorlardı hala, Özgürün eli Emre'nin saçlarındaydı. Bir an bile gitmedimi yanından yani
Hürkan elini sıkıyordu Ömer bunu fark etti.
Kısık bir sesle Hürkan'a sakin olmasını ve oturmasını söyledi, sonrasında konuşmaya girdi.

Ömer: Kaan'la Mert nerde?
Ali; Emre tekrar atak geçirdiği için doktora söyledik, Emre yarın çıkıyor, yarın geliriz dediler ve gittiler.
Ömer: Emre'ye sakinleştirici verdiler sanırım?
Ali: Evet o yüzden uyuyor.
Özgür: Siz bu saatte neden geldiniz?
Hürkan: 7 yıllık arkadaşımı görmeye gelemez miyim?
Özgür: Bunca saattir yoktun şimdimi aklına geldi?
Hürkan: Evet şimdi aklıma geldi, sorunmu var?

Ömer: İkinizde sakin olun! Çocuğu uyandıracaksınız.
Ali: Hayırdır ne bu sinir?

Emre yavaş yavaş uyandı, etrafına bakındı.

Emre: Sizmi geldiniz, hoşgeldiniz.
Ömer: Hoşbulduk, nasılsın?
Emre: Şu lanet yerden çıksam mükemmelim.
Ömer: Yarın çıkıyorsun işte sık dişini.
Emre: Tek tesellim o zaten.