24. Bölüm |Benim Suçum|

47 7 1
                                    

Doktorlar Emre'nin kafasındaki cam parçacıklarının yerlerini bir saat sonra net şekilde tespit etmişti. Parçacıklar derine gidiyordu ayrıca biraz daha ilerlerse kesinliği yüzünden damarları kesebilir ve buda iç kanamaya yol açıp Emre'yi kaybetmelerine sebep olabilirdi bunu şuan sadece
Ali Özgür ve Ömer biliyordu;

Gerekli hazırlıklar yapıldıktan sonra Emre'yi ameliyathaneye aldılar 2 saat sonra doktor Ali Özgür ve Ömer'in yanına geldi;

Doktor; Durumu ciddi gözüküyor. Şuan kafasındaki 27 cam parçalarından sadece 16'sını çıkarabildik. Küçük parçalar tamamen bitti ama geldi sıra büyük parçalara bunları çıkarmak çok tehlikelidir her an herşeye hazırlıklı olun.
Ali: Uh...
Özgür: Ameliyantın başarı yüzdesi kaç sizce?
Doktor: %47.05431
Ömer: Daha fazla bekliyordum..
Doktor: Gitmem lazım. Emre'yi bekletmeyeyim.

Ali ve Özgür ağlamaya başlamıştı Ömer'inde gözleri dolmuştu arkadaşlarını teselli etmeye çalışıyordu. Hürkan, Umut Kaan ve Mert'in hala olaydan haberleri yoktu Hürkan yanlarındayken olmazdı.

Ömer Hürkan'ın odasının kapısını tıklattı, Umut Kaan ve Mert'i dışarıya çağırdı bozuntuya vermeden Hürkan'a;

Ömer: Hürkan bey? İzniniz olursa ziyaretçileri yanıma almak istiyorum.
Hürkan: Birşeymi oldu?
Ömer: Hayır sadece onlara çay ikram edeceğim.
Hürkan: Pekâlâ.

Ömer Hürkan'ın anlamayacağı şekilde onları çıkarmıştı Ali'yle Özgür'ün kenarda ağladıklarını görünce hepsinin aklına aynı şey geldi.

Kaan: Şaka yapıyorsun!
Umut: Bir dakika ne ciddi olamazsın!
Mert: Sakin olun bi! Ömer anlar noluyor?
Ömer: Ya sakin olun Emre ölmedi, ama ameliyanta alındı durumu ciddi ve ameliyantın başarı yüzdesi %47 civarı yani çok sıkıntılı...
Kaan: Ah...
Umut: Peki doktor ne dedi?
Ömer: Kafasında 27 cam parçalarından sadece 16'sını çıkarabilmişler. Küçük parçacıklar bitmiş ama sıra büyük camlara gelmiş. Onları çıkarmak riskli olacakmış. İç kanama geçirirse...
Mert: Tamam devamını getirme.
Ömer: Öyle şuan haber bekliyoruz. Hem Emre İyileşse bile sık sık kafası kanayabilirmiş, bayılmalar olabilirmiş. İyileşmesi uzun sürecekmi bilmiyorlar.
Kaan: Hürkan'ada kızamıyorum... Ne olduda kavga ettiler ne olduda böyle bir şey yaşandı?

Derken 2 polis yanlarına geldi;

Polis: Emre Karaaslan ve Hürkan Gügen'in yakınları sizmisiniz?
Ömer: Evet.
Polis: Bunlar kaza yerinde bulduğumuz kişisel eşyalar bulduklarımızın hepsini getirdik.
Ömer: Teşekkür ederiz...
Polis: İyi günler, geçmiş olsun.
Umut: Sağ olun.

Ömer: Hürkan'ın yüzüğüde vardır umarım..
Umut: Var işte bak şu değilimi, biraz çizilmiş ama olsun o onu halleder.
Kaan: Bana ikisininde telefonlarını versene ikisiyle konuşmalarına bakacağım belki ne olduğunu anlarız.
Ali: Bu doğru olacakmı?
Umut: Onların iyiliği için evet.
Ali: Benle Özgür Hürkan'ın yanına gidiyoruz.
Ömer: Peki.

Kaan Emre'nin telefonunu açmıştı haliyle telefon donuyordu ve ekran gidip gidip geliyordu. Hürkan'la konuşmasında Hürkan ona bir konum ve saat atmıştı. Heralde buluşma olacaktı. Acaba buluşmadamı birşey olmuştu? Sonra Emre'nin bir kişiyle olan konuşmasını gördü Emre onu ? Diye kaydetmişti. Konuşmaları gördü Hepsi şok olmuştu bu yüzden kavga etmişlerdi büyük ihtimalle. Ömer'in içinden Hürkan'ın yanına gidip onu boğmak geliyordu ama yapamazdı. Bu konuyu Hürkan iyileşince açacaklardı..

3 gün sonra:

Emre'nin ameliyantı başarılı geçmiş ve odasına alınmıştı fakat hala uyuyordu. Hürkan'sa çoktan taburcu edilmişti. Hastanede Ali Ömer ve Özgür vardı diğerleride Hürkan'ın evinde onun yanında kalıyordu, hepsi o Konuyu konuşmak istiyordu.

Kaan kahvaltı hazırlamıştı, Mert'le Umut'u uyandırıp etrafı düzelttikten sonra Hürkan'ı kaldırdılar bugün o konuyu konuşmak istiyorlardı,
Hürkan gayet iyiydi ve bu konuya açıklık getirmek istiyorlardı. Emre'yle ne yaşamışlardı?

Hürkan: Günaydın kahvaltıdan sonra hastahaneye gidelim mi, kaç gün oldu Emre'nin yanına gitmedim diğerlerini arayamıyorumda durumunu bilmiyorum.

Umut: Önce seninle birşey konuşmak istiyoruz.
Hürkan: Ne konuşmak istiyorsunuz?
Kaan: Hürkan o gece ne yaşandı orda?

Hürkan bir an duraksadı elindeki çatal düştü hafiften gözleri doldu ve kısık sesle anlatmaya başladı sık sık derin nefes alıyordu;
Hürkan onlara tabiiki Emre'ye açılacağını söylemeyecekti o yüzden bir şey uydurdu;

Hürkan: Ben.. ben o gece Emre'yle aramızda olan soğukluğu kapatmak için oraya çağırmıştım.. Ama sonra yanıma geldiğinde çok sinirli duruyordu bana benim sevgilimin olduğunu ve bunu kendisine söylemediğimi ve sevgili için kendisini bırakacağımı söyledi bunu nerden düşündü bilmiyorum. Çünkü şuan sevgilim yok hatta kız arkadaşım bile. Birisi Emre'yi bana karşı doldurmuş olmalı. Emre arabasına doğru gitmeye başladı ama ben onu o şekilde gönderemezdim. Kolundan tuttum arabaya bindirdim yolda sürekli olmayan sevgilim hakkında konuştu.. Sanırım sinirlenmiştim gaza birden çok yüklendim Emre'nin başı dönmeye başladı ona bakarken karşıdan gelen arabayı görmedim ve son anda direksiyonu kırdım ve..

Umut; Ah.. Tamam bu kadarı yeter.
Mert: Ne yani şimdi birileri seni Emre'ye karşı dolduruyor öylemi? Kim bu?
Kaan: Hangi piçse onu bulacağız..
Mert: BULDUM!
Hürkan: Ha kimmiş?
Mert: Kim olduğunu değil. Emre'nin telefonundan yazan numara. Ona Emre'nin ağzından konuşup kim olduğunu öğreneceğiz.
Hürkan: E-Emre'nin telefonundaki numarasımı?
Kaan: Evet seninle buluşmadan önce konuştukları;
Hürkan: O- O numarayı bana at!
Mert: Hürkan iyimisin? Tanıyor musun bunu?
Hürkan: Bana sadece numarayı at..
Mert: Peki yolladım..

Numara Hürkan'ın telefonunda kayıtlıydı ve o ismi gördü çok sinirlenmişti;

Hürkan: BULDUM SENİ OÇ!
Umut: Hey sakin ol kimmiş o?
Hürkan: Arıyorum;

Selim: Hürkan... Hani görüşmeyecektik ne oldu?
Hürkan: Senden nefret ediyorum! Sen piçin tekisin seni sevdiğim güne lanet olsun Selim! Seni tanıdığım güne Lanet olsun!
Selim: Ha... Geberdi mi?
Hürkan: GEBERDİ EVET O ARTIK YOK!

Diğerleri Hürkan'ın neden öyle dediğini anlamamıştı Emre yaşıyordu neden öyle demişti?

Selim: Bu harika! Sanırım intikamımı aldım.
Hürkan: Cehenneme kadar yolun var.

Hürkan telefonu sinirden yere fırlattı;

Kaan: Lan sakin ol tamam!
Mert: Hürkan bu böyle kalmaz Emre'ye olanları anlatacağız ve eskisi gibi olacaksınız.
Umut: Katılıyorum!

Hürkan: Hayır Mert hiç birşey eskisi gibi olmayacak..
Hepsi Benim Suçum.

"Tanımlanamayan Aşk"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin