10. Bölüm |Balkon Demirleri|

58 5 2
                                    

Emre Hürkan'ın sözünü duymuş afallamıştı, Hürkan'a çok çok sıkı sarıldı..

Hürkan çimenlik bir alana girerse motorun yavaslayacağını düşündü yanındaki parka daldı kimse yoktu bu yüzden rahattı. Motor yavaşlamıştı, Hürkan ayaklarını yere sürterek motorun dahada yavaşlamasını umdu. Düşündüğü gibide olmuştu.

Motor nihayet durmuştu Hürkan kaskını çıkarıp derin bir oh çekti.

Hürkan: AMK SANA BİR ŞEY OLSAYDI? AĞZINA SIÇICAM SENİN GERİZEKALI YÜREĞİM AĞZIMA GELDİ GÖZÜM KARARDI ORDA BELİMİ TUTMASAYDIN KENDİME GELEMEZDİM GEBERİRDİK İKİMİZDE!

Emre: ...
Hürkan: Yol boyu kaskı takmadın şimdimi aklına geldi takmak çıkar şunu-

Hürkan kaskı çıkardığıda Emre hem ağlıyor hem gülüyor hemde acı çekiyor gibiydi başı tekrar kanamıştı Emre Hürkan'a sıkıca sarılmıştı tekrar.

Emre'nin kanayan alnı Hürkan'ın yüzünde duruyordu geri çıktığında Hürkan'ın yüzü kandı.

Aldırış etmemişti Hürkan, üzülür gibi bir yüz vardı
Hürkan'ın suratında.

Emre: Y-yüzün
Hürkan: Ne olmuş?
Emre: Kan.
Hürkan: Ee?
Emre: Temizlesene!
Hürkan: Yüz benim değilmi sanane aq?
Emre: Kanda benim.
Hürkan: Acayip saçma bir konudayız.
Emre: Yüzün kalacakmı?
Hürkan: Temizleyecek bir şey olmadığı içi- a aslında dilim iş görü-

Şokta olan Emre elini Hürkan'ın ağzına götürdü kapattı öyle birşey yapma der gibi engel oldu ama Hürkan Emre'nin elini yaladı.
Emre şok üstüne şok yaşıyordu ama dalgaya vurdu

Emre: Pis sapık niye yalıyosun?
Hürkan: Rahatsızmı oldun?
Emre: Yok mutlu oldum tabi olcam mk!
Hürkan: Ağzına sıçıcam demiştim.
Emre: Hıım bravo!

Hürkan Yaladığı eli tuttu, göğsünün ortasına getirdi havlu gibi sildi Emre'nin elini.

Emre elini çekti.

Emre: İyice sapıklaştın sen iğrenç mal.

Hürkan sırıttı.

Emre: Hadi al motoru gel eve gidelim artık hava soğuyor.
Hürkan: Motor?
Emre: Evet?
Hürkan: Seni bir daha motora bindireceğimimi sanıyorsun?
Emre: Hürkan gece gece dünyanın yolunu nasıl yürüyelim?
Hürkan: Yürümeyi severim.
Emre: Bende ama-
Hürkan: Hah koktunmu ne o? Ben korurum seni sincabım.
Emre: Sincapmı?
Hürkan: Yüzünü ona yaklaştırdı Sincaba benziyorsun
Emre: Hıhım kesin.
Hürkan: Neyse zaten uzun yolumuz var yola koyulsak iyi ederiz.
Emre: Ha sen şaka yapmıyorsun ciddi ciddi yürüyecekmiyiz?
Hürkan: Bundan önce sabaha kadar 2 paket sigara bitiriyordun zaten benimle yolda yürümek seni niye bu kadar sinirlendirdi?
Emre: Uydurma sinirlenmedim sadece-
Hürkan: Sadece?
Emre: Üşüyorum tamam? Eve gidip sıcak battaniyeye sarılmak istiyorum.
Hürkan: Sana battaniyeden daha iyi bir şey önereyim
Emre: Hm
Hürkan: Bana sarıl.
Emre: Aklımı kaçırmadım yoldan geçen insanların bizi gay sanmasına niyetim yok!
Hürkan: Öyleyiz ama.
Emre: N-nasıl nasılız?
Hürkan: Gay?
Emre: Ben değilim ama seni bileme-
Hürkan: "Bir çocuk yüzünden gözlerimin önünden eriyip gidiyorsun."
Emre: Yakalandım sanırım Hm?
Hürkan: O şanslı çocuğu çok merak ediyorum.
Emre: (Kısık sesle) Bilsen keşke..
Hürkan: Ha ne?
Emre: YOK BİRŞEY.
Hürkan: Taksiyi durdurucam bir saniye kolumu bırakırmısın?
Emre:Kolunu tutmuyorum bile Hürka-

Emre Hürkanın koluna sarılmıştı ne ara yaptığını bilmiyordu.

Hürkan: Bin hadi yoksa cidden yürüyeceksin.
Emre: Aa-
Hürkan: Ne oldu?
Emre: Y-yok bir şey birine benzettim şoförü neyse boşver ne zaman varırız?
Hürkan: 30dk.
Emre: Tamam.

Nihayet gelmişlerdi Emre'nin evine.
Emre direkt odasına koştu kendini yatağa bıraktı.
Emre 5 dakika bile olmadan uykuya daldı.
Kapının Aralık olduğunu gören Hürkan odaya girdi.
Küçük sandalyeye oturdu Emre'yi izledi.
Emre'yi izlerken onu düşündü.

Hürkan: Neyse ya benimde uykum var ineyim aşağı.
Kanepeye kendini atan Hürkan direkt uykuya daldı. Kâbus gördü o gece Hürkan Emre intihar ediyordu, uyandı hemen ama bugün yaşadığı olaydan ötürü olabileceğini söyledi içinden. Tekrar uyudu.

Emre yatağında bir o tarafa bir bu tarafa dönüp duruyordu en sonunda balkona gitti, Hürkan hala uyuyordu sessizce balkona geçti oturdu sigara yaktı balkon demirlerine yaslanıp içti. Hürkan'la eskisi gibi olamadığını çok fazla şeyin değiştiğini,eskiden daha iyi anlaştıklarını içinden geçirmişti, şimdi ise sürekli kavga içindelerdi, En sonunda karar verdi bir daha onu görmeyecekti. Kendini balkondan atacaktı öyle karar vermişti ve bunun onun için çok iyi olacağını düşündü Hürkan onun kalbini daha çok kırıyordu ama o kalp kırarken farkında bile değildi, zaten Hürkan'ın sevgilisi vardı. Bunu hatırladıkca kahr oluyordu. Bütün bu düşüncelere son verecekti. Balkondan aşağı baktı;

Emre: Atlasam ölürüm, Eh iyi bari.

Hürkan aynı kâbusu tekrar görmüştü bu sefer cidden korkmuştu nefes almak için balkona çıktı, Emre balkon demirlerine yaşlanmış birine mesaj yazıyordu;

Emre Ali'nin en yakın arkadaşı olduğunu ve bilmesi gerektiğini düşündü Ali'ye teşekkür ederim yazmıştı Ali henüz görmemişti ama mesaj iletilmişti

Tam o sırada bir el telefonu elinden çekti, bu Hürkan'ın eliydi.

Hürkan: Kime yazıyorsun gece gece Hm?
Emre: Şunu verecekmisin artık?
Hürkan: Bir şeye baktıktan sonra evet.

Emre istediğini yapmak için Hürkan'a

Emre: Orda benim kitabım vardı onu verirmisin?
Hürkan: Nerede?
Emre: İçerde.
Hürkan: Tamam.

Hürkan kitabı ararken mesajı göz ucuyla okudu.

"Teşekkür ederim Alimtom"

Bu ne demek oluyordu?

Emre demirlerin üzerine çıkmıştı herşeyi hazırdı.

İçeriden Hürkan seslendi,

Hürkan: Ali sana ne yaptıda teşekkür ettin?
Emre: ...

Hürkan balkona girdiğinde elindeki telefon yere düştü.

Hürkan: Napıyorsun sen!
Emre: Aşağı inmeyi düşünüyorum.
Hürkan: Merdiven varya hani Emre!
Emre: Yorucu. Buradan daha kolay.
Hürkan: Emre saçmalama, yapma bunu belamısın!
Emre: Son bir şey diyeyim mi?
Hürkan: O son olmayacak.
Emre: Seni Seviyorum. Ama zaten yerimde başka bir-
Hürkan: Bende seni seviyorum ama yeterki atlama!
Emre: Hhım (içinden-Buda yalan sırf kurtarsın diye)

Emre hiç düşünmeden atladı aşağı Hürkan sadece Bağırdı hemen daha aşağı inmeden ambulansı aradı, direkt aşağı koştu Emre kanlar içinde yerde yatıyordu. Yanına gitti koşarak sadece ağlayabiliyordu, Ali'yi aradı hemen.

Ali: Ne oldu Hm?
Hürkan: EMRE İNTİHAR ETTİ!
Ali: Ne sen ciddimisin bekle hemen oraya geliyorum!
Hürkan: Hastaneye gel ambulans çağırdım!
Ali: T-tamam..

Hürkan bununda bir Kâbus olmasını diliyordu.

Hürkan: Şerefsiz nasıl yaptın bunu kendine?
(Hürkan ağlıyordu)






"Tanımlanamayan Aşk"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin