"Tanımlanamayan Aşk"

21. Bölüm |Umut|

Özgür kahveleri getirmişti ve Özgür konuşmaya başladı. Emre'ye yaşadığı olayı anlatmak istedi

Özgür: Emre bak sana ne anlatacağım.
Emre: Ne oldu?
Özgür: Ben biriyle uzun zamandır konuşuyorum biliyor musun?
Emre: Oo kimle?
Özgür: Adı Eylül çok iyi bir kız oda burada yaşıyor, yarın buluşmayı düşünüyoruz.
Emre: Hm peki arkadaş olarakmı yoksa sevgili mi?
Özgür: Bilmem sonuçta birbirimizi yarın ilk kez göreceğiz e tabii görüntülü konuşuyoruz ama biliyorsun yüz yüze daha iyi oluyor. Şahsen sanırım ben ondan hoşlanmaya başladım, çünkü çok iyi ve samimi yapmacık gözükmüyor, buluşup kendimizi iyice tanıyacağız.
Emre: Vay be e hadi bakalım seni evlendirelim Hm??
Özgür: Hahh Emre ben arkadaşız diyorum sen Evlenmekten bahsediyorsun.
Emre: Ben sizi yaparım.
Özgür: Gerek yok ben hallederim.
Emre: Oooo iddialısın?
Özgür: Ee tabii hem bana diyeceğine kendine bak.
Emre: O zaman bende sana bir sır vereyimmi?
Özgür: Ver.
Emre: Ben Hürkan'dan hoşlanıyorum.
Özgür: HA CİDDİMİSİN HİÇ BEKLEMİYORDUM!
Emre: AĞZINI AÇARSAN VURURUM HE KİMSENİN HABERİ OLMAYACAK TAMAM MI?
Özgür: Lan oğlum sakin! Tamam.
Emre: Kahvem bittiyse kalk hadi.
Özgür: Bitti üstümü değiştirip geleyim.
Emre: Bende değiştireyim o zaman.

Emre'yle Özgür rahat kıyafetler giyip Basket sahasının yolunu tutar arabayla giderler çünkü oynayacak enerji lazımdır.

Özgür: Çok merak ettim ne kadar kaldı?
Emre: Az kaldı eminim çok seversin çok sakin hir yer özellikle bu saatlerde.
Özgür: Hmm peki madeem bakalım bakalım.
Emre: Aha geldik.
Özgür: Ooo baya büyükmüş.
Emre: Ee tabii..
Özgür: Top nerede?
Emre: Heh aynen sahaya geldik ama top getirmedik öylemi haha bir insanın yapacağı en son şey!
Özgür: Haklısında arabada göremedim?
Emre: O top hep arka bagajda.
Özgür: Oo e hadi getir bakalım sana iki üç şov yapayım Hm ne dersin?
Emre: Bakalım kim kime şov yapıyor?
Özgür: Göreceğiz.

Emre ve Özgür maç yapar 24'e 30 Özgür kazanır.

Özgür: Şov yapacağımı söylemiştim değilmi?
Emre: Abartma lan sadece 6 sayı.
Özgür: Baya zorladım seni ama.
Emre: Evet hakkını yemeyeyim bu arada o topu tutup dönerek atma hareketini şimdi öğrenmek istiyorum.
Özgür: Şimdimi?
Emre: Şimdi.
Özgür: Yorulmadınmı?
Emre: Sen öğretiyor musun öğretmiyor musun?
Özgür: Öğretiyorum.
Emre: Öğrenmeden eve dönmek yok.
Özgür: Pekâlâ.

Hürkan'ın evi zaten sahaya yakındı ama arabayla turlamaya çıkmıştı sıkıntıdan ve düşünmekten sahanın ordan geçerken iki tanıdık kişi gördü Bunlar Emre'yle Özgür'dü.

Hürkan: Bana gelince yorgunum bu herife gelince hemen yapalım dimi? Şuna bak keyfi yerinde.

Hürkan onları böyle yakın mesafeden izlerse kötü olacağını düşündü ve uzak bir yere çekti arabayı.

Emre topu tutmuştu Emre'nin ellerinin üstüne Özgür'ün elleri vardı. Özgür Emre'nin arkasına geçmiş ensesinin önünden Emre'nin tuttuğu topa açı vermeye çalışıyordu Hürkan bunu görünce afalladı, üzülmüştü çünkü bu an çok tanıdıktı.

Emre: Aa..
Özgür: Ne oldu?
Emre: Aklıma birşey geldi.
Özgür: Ne geldi?
Emre: Şey ben basket oynayamadığım zaman Hürkan hep bana böyle yardımcı oluyordu o geldi bir an.
Özgür: Hürkan'ı neden çağırmadın?
Emre: Uzun zamandır tek kalmadık hem sende sıkılmışsındır diye böyle olsun istedim.
Özgür: Sakın öyle düşünme sıkılmam.
Emre: Neyse hadi devam edelim.

Hürkan aynı zamanda sinirlenmişti O basket topunu Özgür'ün kafasına sokmak istiyordu en çokta üzüldüğü şey şuydu;
O topla Emre'yle Hürkan ilk kez oynadığında topa adlarını yazmışlardı yani Emre'yle Hürkan'a özel bir eşyaydı bunu başka biriyle tek kullanmasına üzülmüştü içten içe.

Hürkan: Haha! Ben bu haldemi açılacağım Emre'ye!
Kesin Özgür'le aralarında bir şey var.

Hürkan'ın teleofonuna Ömerden mesaj geldi;

Ömer: Sana çok önemli birşey söyleyeceğim ama sakın Emre'ye söyleme.
Hürkan: N'oldu?
Ömer: Dün gece ben bir ara uyandım baktım ikisi konuşuyor dinleyeyim dedim.
Hürkan: Ee sadede gel!
Ömer: Hürkan, Emre Özgür'e iyi geceler öpücüğü yokmu dedi.
Hürkan: Sonra ne oldu...
Ömer: Özgürde öptü ne olacak.
Hürkan: İnanamıyorum.
Ömer: Üzgünüm kardeşim.
Hürkan: Sorun yok söylediğin için teşekkürler.

Hürkan iyice üzülmüştü Emre'yle Özgür'e daldı bir zamanlar aynı bu şekilde ikiside çok mutluydu ama aralarına bir soğukluk girmişti. Bu soğukluk ikisinide mavf ediyordu.

Hürkan: Bilemiyorum söylesemmi yarın? Her ne olursa olsun... Ama en yakın arkadaşımı, sevdiğim insanı kaybetmekten korkuyorum.. Bilemiyorum Emre keşke sende bir adım atsan.

Özgür: Yaptın!
Emre: Öylemi, oldumu?
Özgür: Evet.
Emre: Harika hadi gidelim artık.
Özgür: İyisin değil mi?
Emre: Evet İyiyim sadece çok yoruldum.
Özgür: O zaman gidelim.
Emre: Lütfen.
Özgür: Yoldayken o gördüğümüz köfteciyede uğrayalım ikimizinde yemek yapacak hâli yok.
Emre: Olur.

Hürkan Emre'yle Özgür arabaya binene kadar onları izler en sonunda kendiside Emre'yle gittikleri sahile gider, aralıksız şekilde Emre'ye açılıp açılmayacağını düşünür.

Emre'de Yorgunum bahanesiyle odasına çıkmış yatağına uzanmıştı Hürkan'a yaptığını düşündü. Çok pişman olmuştu en azından doğruyu söyleyebilirdi ona. Emre en sonunda Hürkan'ı arama kararı alır.

Emre: Nabersinn?
Hürkan: İyidir sen?
Emre: Bende.
Hürkan: İyii.
Emre: O duyduğum dalga sesimi?
Hürkan: Evet seninle olan yerimize geldim.
Emre: Oo ikimizin yerine bensiz gitmek ha?
Hürkan: Emre sen gelmedin ya hani..
Emre: Ah tamamen unutmuşum, ayrıca özür dilerim.
Hürkan: Ne için?
Emre: Sana doğruyu söylemem lazımdı, aslında Özgürle biraz yanlız kalmak istedim çünkü onun burda benden başka tanıdığı yok. Ama Yeni bir kız arkadaşı olmuş yarın onunla buluşacaklar bizde buluşalım mı ne dersin?
Hürkan: Kız arkadaşmı?
Emre: Evet.

Hürkan bunu duyunca çok sevinmişti, Çünkü Emre'nin Özgürü sevmediğini artık öğrenmiş oldu. İçine bir umut girdi..

Hürkan: Yarın kaç gibi buluşalım?
Emre: Fark etmez.
Hürkan: Akşam olsun o zaman. Seni çok özel bir yere götüreceğim.
Emre: Lanet olsun dostuum özenerek giyinmem gerekecek..
Hürkan: Boşver sen her halinle mükemmelsin.
Emre: Teşekkür ederim sizde öyle Hürkan beyy.
Hürkan: Yarın sana tam saati atarım olurmu?
Emre: Olur, ayrıca sende sahilde çok durma hava soğuk üşütürsün he.
Hürkan: Tamam tamam pekâlâ.. Eve dönüyorum.
Emre: İyi geceler eve gidince yaz.
Hürkan: İyi geceler.