Oy verip yorum yapmayı unutmayalımmm ♡
—
Zehra'dan
''NAPIYOSUN SEN!''
Hayır ya hayır. Ben seni kurtarmaya çalışıyorum sen ne yapıyorsun Karakurt. Saliha'nın bağırışıyla bütün dikkati bende olan Hande hızla ayaklanıp soyunma odasından sahaya koştu. Peşinden ben de sahaya koştum. Sahanın ortasında sinirle birbirine bakan Ebrar ve Saliha ikilisi ortalığın karıştığının göstergesiydi. Saliha'nın yanına gidip onu uzaklaştırmaya çalışan Hande'den sonra ben de Ebrar'ın yanına gidip aralarına girdim.
''Noldu burada?'' Konuşurken önce Ebrar'a sonra Saliha'ya baktım. ''Arkadaşın bilerek bana doğru top attı.'' Kaşlarımı çatarak Ebrar'a baktım. ''Daha kaç kere özür dileyeceğim. Ne yapmamı istiyorsun?'' ''İlkokul çocuğu musunuz siz. Gerçekten bundan mı çıkardın bu yaygarayı Saliha?'' Duygularımın tercümanı olan Hande benim Ebrar'a attığım bakışların aynısını Saliha'ya atıyor şu an. ''Bilerek atmamıştır niye bilerek atsın. Özür de dilemiş zaten uzatmaya gerek yok.'' Saliha az önceki bakışların tam tersine çok üzgün bir şekilde Hande'ye bakıyordu. Hande konunun uzamaması için Saliha'yı uzaklaştırırken ben onlara bakan benim saf arkadaşıma döndüm.
''Düş önüme Karakurt.''
Ebrar bana bakmadan soyunma odasına gitti. Peşinden ben de gittiğimde direkt dolabının önüne oturdu. Onun aksine ben ayakta kalmayı tercih ettim. Azarlarken hemen yumuşamamam gerekiyor. ''Napıyorsun sen?'' Bana cevap vermek yerine sadece omuz silkti. Gerilmeye başlıyorum. ''Ebrar niye çocuk gibi davranıyorsun? Yaptığının çok saçma bir hareket olduğunu biliyorsun değil mi?'' Yine cevap vermek yerine bakışlarını yere sabitledi. Tamam o böyleyken daha fazla kızamayacağım. Gidip yanına oturdum.
''Gerginsin ve üzgünsün biliyorum ama böyle yapmak sana hiç bir şey kazandırmayacak biliyorsun değil mi? Hatta beki de ihtimallerini bile kaybettirecek.''
''İlk defa birine karşı gerçekten bir şeyler hissettiğimi düşünüyorum Zehra. Ne yapacağımı o kadar bilmiyorum ki. Belki böyle biraz da olsa dikkatini üstüme çekebilirim diye düşündüm. Saçma biliyorum ama Hande'yle olan yakınlıkları canımı sıkıyor.'' Ah Karakut ah. ''Benim güzel kalpli arkadaşım ya.'' Elimle başını omzuma yaslayıp sırtını sıvazladım. ''Şanslısın ki benim gibi bir arkadaşın var. Yardım edeceğim ben sana merak etme.'' Başını kaldırıp bana gülümsedi. ''Gerçekten mi?'' ''Gerçekten tabii ki deli. Hadi kalk bize geçip konuşalım bu konuyu.'' Ayağa kalkmamla o da kalktı.
Dolabıma gidip çantamı çıkardım. Antrenman başından beri telefona bakmıyordum. Telefonu elime aldığımda gördüğüm bildirimle kaşlarım çatıldı.
Erenmiki: Kapıdayım. Biraz konuşabilir miyiz?
''Sorun mu var?'' Ebrar yüz ifademi fark etmiş olacak ki merakla yüzüme baktı. ''Hayır. Eren gelmiş konuşmak için. Sen duşa gir ben de onunla konuşayım sonra gidelim olur mu?'' Beni başıyla onaylayıp eşyalarını alarak duşa gitti. Elimdeki telefonu kenara bırakıp salondan dışarı çıktım. Dışarda arabasına yaslanmış rahat bir şekilde beni bekleyen Eren'in yanına gittim.
''Evet?'' Sarılmak için yaklaşan Eren'i elimle yavaşça durdurdum. ''Konuşmak için gelmişsin Eren seni dinliyorum?'' ''Gel başka bir yerde konuşalım Zehra'm öyle ayak üstü olmaz.'' Derin bir nefes verdim. ''Ebrar'la işimiz var. Ne konuşmak istiyorsan şimdi konuş.''
''Hep aynı şeyi yapıyorsun Zehra. Sürekli geçiştiriyorsun beni.'' Sesini yükseltmesiyle bir kaç adım geriledim. ''Sesinin tonunu düzelt önce. Konuşmak istedin geldim böyle yapacaksan gidiyorum.'' Arkamı dönüp gitmek için hareketlendiğimde sertçe bileğimi tutmasıyla ona dönmem bir oldu. ''Napıyorsun Eren bırak bileğimi.'' ''Gidiyoruz konuşacağız hadi.'' Bileğimi ondan kurtarmaya çalışırken beni arabaya doğru çekiştirmeye başladı.
''HOOP.''
Arkamdan gelen sesle ne olduğunu anlayamadan bileğim Eren'in elinden kurtuldu. Hande bir anda Eren'in kolunu kavrayıp sırtıyla buluşturdu. Şokla açılan gözlerimle Hande'ye baktım. ''Buyurun beyefendi sorun neydi ben yardımcı olayım?'' Eren, Hande'den kurtulmak için debelenirken dişlerinin arasından konuştu. ''Kız arkadaşımla konuşuyorum bırakırsan. Hem sen kim oluyorsun?'' Hande sinirle gülerek konuştu. ''Tanıtıyım ben kendimi sana hemen. Ben bu takımın koruyucu meleğiyim ve yüksek sesten hiç hoşlanmıyorum. O yüzden seni birazdan bırakacağım ve tıpış tıpış gideceksin tamam mı? He yok gitmem diyorsan ben göndermesini bilirim paşam.'' Hande, Eren'in kolunu bırakıp arabaya doğru itti. Eren dengesini bana bakarken Hande önüme geçti. ''Haydi paşam haydi.'' Eren sinirle arabaya binip giderken Hande bana döndü.
''İyi misin? Sana başka bir şey yaptı mı?''
Olayların başından beri girdiğim transtan onun konuşmasıyla çıktım. ''Hayır yapmadı, iyiyim. Teşekkür ederim.'' Bakışlarımı zor da olsa yoldan çekip ona döndüm. ''Teşekkür edilecek bir şey yapmadım. İyiysen sorun yok.'' O bana bakıp gülümserken istemsizce gülümsedim. Omuzumda hissettiğim kolla omuzun hafifçe sarsılıp kolun sahibine döndüm. ''Neden gülümsüyorsunuz? Bir şey mi kaçırdım?'' Geldi başımın belası. ''Bir şey yok ya ufak bir olay oldu onu hallettik.'' Benim yerime cevap Hande'den geldi. ''Yine bir sorun olursa çekinmeden arayabilirsin.'' Yaklaşıp kulağıma doğru fısıldarken hissettiğim nefesi nefesimi tutmamı sağladı. ''Koruyucu meleğin olmayı seve seve üstlenirim.'' Benden uzaklaşıp salona doğru giderken tuttuğum nefesimi dışarı bıraktım. Arkamı dönüp gidişini izlerken kapıda son dönemde sürekli gördüğüm çatık kaşlı Saliha yine aynı şekilde bana bakıyordu. Hande onun koluna girip içeri soktu.
''Az önce ne oldu?'' ''Ben de sana aynısını soruyorum Zeze.'' Ebrar'ın kolunu omzumdan çekip elindeki çantalara baktım. ''Eve gidelim anlatacağım her şeyi detaylı. Telefonumu soyunma odasında bıraktım hemen alıp geliyorum.'' Ben yürüyecekken Ebrar cebinden telefonumu çıkarttı bana uzattı. ''Aldım ben. Meraktan kuduruyorum şu an gidelim bir an önce hadi.''
—
Ayda yılda bir bölüm yazıyorum biliyorum. Uzun süredir tatildeyim ve yazmak gerçekten zor oluyor. Bu bölüm diğerlerinden biraz kısa oldu maalesef ama elimden geldiğince yazmaya çalıştım. Umarım bir daha ki bölümü daha uzun ve daha kısa sürede halledebilirim. Sabah yazıyorum ve yayınlıyorum. Kontrol etmeden atıyorum umarım çok hata yoktur.
Bölüm hakkındaki düşünceleriniz neler?
Okuduğunuz için teşekkülerrr ♡
