Uzun zaman sonra bir bölüm dahaaaa. Bu bölümün şerefine satır arası yorumlarınızı ve oynlarınızı bekliyorummm♡
—
Hande'den
O güzel kahvaltının üzerinden iki gün geçmişti. Geçen iki günde her şey daha iyiydi. Zehra'yla daha da yakınlaşmıştık, sürekli konuşuyorduk. Fakat bizden daha iyi olan bir ikili vardı. Saliha ve Ebrar ikilisi. Resmen ikizimi benden çalmıştı Ebrar. Yapışık don gibi geziyorlardı etrafta. Aralarındaki buzları eritmelerine sevinmiştim. O günden bu yana değişmeyen tek şey Saliha'nın Zehra'ya tavırlarıydı. Hala mesafeli ve soğuktu. Zehra bu yüzden beni her gün sorguya çekti. Hiç bir sorgusunda da cevap veremedim. Şimdi de kritik Vakıfbank maçını bitirmiş saha kenarında soğuyorduk. Ebrar'la Saliha birbirleriyle uğraşırken benim gözlerim Elif'in yanında soğuyan Güneş'imdeydi. Bir yandan soğuma hareketi yapıyorlar bir yandan da hararetli bir şekilde konuşuyorlardı.
''Seviyorsan git konuş bence.''
''Efendim?''
''Dünya'dan Handan'a. Diyorum ki uzaktan avel avel bakacağına git konuş kızla.''
''Ebrar sana şuradan bir çarpacağım göreceksin aveli.''
Yanındaki Saliha Ebrar'a hak verirmişçesine gülümseyip konuştu. ''Handan'ım Ebrar haklı. Eğer konuşmazsan seninkini kapacaklar gibi duruyor.'' Başıyla arkamda Zehra'ların soğuduğı kısmı işaret etti. Ne dediğini o tarafa bakınca anladım. Gabi, Elif ve Zehra'yla konuşuyordu. Konuşmaları sorun değildi de gülüşüyorlar abi. Ebrar ve Saliha'ya döndüm. ''Boş boş konuşuyorsunuz şu an. İnsanlar birbirleriyle konuşabilir. Hem biz Zehra'yla arkadaşız yani.''
''Eğer şu an yüzünün kırmızılığını görmeseydim bu dediklerinin her birine inanırdım.''
''Sana kırmızı çok yakışıyooorr.''
İşte şimdi etrafta insanlar olması önemli değil. Yedim seni pembe kafa. Yerimden hızla kalkıp Ebrar'ın üstüne atlamam bir oldu. Sanki silah sıkmışım gibi bağırdı. ''Bağırma eşek herif seni. Bana bak pembe kafa vallaha biraz daha laf yaparsan o pembe saçlarını tek tek yolar eline veririm.''
''Tamam abla özür dilerim lütfen acı bana.''
''Evet ablası lütfen acı bu pembe pantere.''
Tanıdık bir ses ve tanıdık bir kıkırdama. Zehra'nın sesiyle bakışlarımı ona döndürdüm. ''Sen ne ara geldin?'' ''Ebrar'ın yardım çığlıklarını duyunca neler oluyor bir bakayım dedim.'' Yüzündeki tatlı gülüşe karşı ben de gülümsedim. ''Önce üstümden kalk sonra cilveleşirsiniz.'' Ebrar'ın dedikleriyle gözlerim kocaman açıldı. Zehra'yla ikimizde aynı anda bakışlarımızı ona döndük. Elimle hafifçe kafasına vurdum. ''Daha sertini yemek istemiyorsan kapa çeneni Ebrar.'' Elini başına götürüp muzipçe gülümsedi. ''Şakaydı canım ama üstümden biraz daha kalkmazsan bana aşık olduğunu düşüneceğim Handan.'' Hızla Ebrar'ın üstünden kalktım.
''Kusura bakma şekerim tipim değilsin.''
''Senin tipin yeşil gözlü ve hafif çilli kızlar biliyorum.''
Al işte. Lafı atıp koşarak soyunma odasına kaçtı. Tam peşinden gidecekken Zehra önüme geçip beni durdurdu. ''Sakin ol Baladın. Sinirden kıpkırmızı olmuşsun. Ben şimdi o zevzeğe cevabını veririm.'' Kulağıma yaklaşıp gülümseyerek konuştu. ''Saliha'da seninle bir şeyler konuşmak istiyor sanırım. Bekletme kızı.'' Benden hafifçe uzaklaşıp soyunma odasına yürürken bir şarkı mırıldandı.
''Haydi gamzelim, gece yanar tenim. Haydi gamzelim, bu gece raks edelim.''
İster istemez gülümsedim söylediği şarkıya. Bir dakika? Ne?
''Bence karşılıklı Handan.''
Saliha'ya döndüm. Bana gülümseyerek bakıyor. Bu gün herkes neşe saçıyor etrafa. ''Tek taraflı değil duyguların Hande. Zehra farkında değil henüz ama o da sana karşı bir şeyler hissediyor.'' Yanına gidip bakışlarımı soyunma odasının kapısına diktim. ''Nasıl bu kadar emin olabiliyorsun?'' Küçük bir gülüş kaçtı dudaklarından sesini duydum.
''Ebrar'ın bana baktığı gibi ya da senin ona baktığın gibi bakıyor etrafa.'' Bunca zamandır her şeyin farkında mıydı yani? ''Ne zamandır farkındasın?''
''Başından beri kör olduğumu düşünmeniz saçma.''
—
Zehra'dan
Soğuma esnasından beri kafamda dönüp duran şarkıyı mırıldanmaya devam ediyordum soyunma odasına girdiğimde de.
''Dövmeye geldiysen lütfen hızlı bitir işini. Vallaha çok yorgunum.''
Ebrar'ın yanına oturdum ve beklediğinin aksine gülümsedim. ''Dövmeyeceğim. Konuşalım diye geldim.''
''Nasıl yani?''
''Bence duygularımı anlamamda yardımcı olabilirsin pembe panter.''
Bunca zaman duygular konusunda hiç Ebrar'a gitmemiştim. Eren konusunda bile. Sadece ben konuşuyordum o da 'Ayrıl kanka. Ayrıl arkandayım.' diyip duruyordu. Bu sefer konu ciddiydi ve o da bunun farkındaydı. Bunu da duruşunu düzeltip dikkatini iyice bana vererek belli etti.
''Bir kadını sevmenin bir erkeği sevmekten ne farkı var?'' Güldü.
''Güzel yerden girdin. Temelde baktığında hiç bir farkı yok aslında. Ha kadın ha erkek birini cinsiyeti için sevmezsin. Ruhu için seversin. Fakat hemcinsini sevmenin karşı cinsini sevmekten daha fazla getirdiği zorluk var. En basitinden insanların bakışları. Seni sürekli yargılarlar, onaylamazlar. Bir çok insan ailesinden bu konuda destek yerine köstek alıyorlar ama bildiğim bir şey var ki senin ailen öyle değil. Senin sonuna kadar yanında olurlar. Öyle olmasalardı biz şu an arkadaş olamazdık. Kısacası Zeze eğer gerçekten seviyorsan çevreden gelecek tepkilere kulaklarını kapamalı, her şeyi göze almalısın. Bunu yapamayacağını düşünüyorsan hiç Hande'nin aklını bulandırma derim. Sana sonuna kadar bu konuda destek olurum ve bence Hande'de elini tutarsa bırakmaz gibi. Tabi son karar sana kalmış güzellik. İyice düşünüp ne yapacağına karar vermeni tavsiye ederim.''
''Hande'den nasıl bu kadar emin olabiliyorsun?''
''Ebrar Karakurt hislerinde ve düşüncelerinde yanılmaz güzelim.'' Gülümseyip göz kırptı.
Önümde karmakarışık bir yol var ve ben ne yapmam gerektiğinden emin değilim.
—
Ayda yılda bir bölüm atıyorum ve gittikçe kısaltmaya başladım resmen bölümleri. Kitabı çok uzun tutma niyetim yok o yüzden geçen bölüm de dediğim gibi giriş yaptık olaylara 10.bölümde sonunda. Bakalım devamı nasıl gelişecek. Bir dahaki bölüm ne zaman gelir bilemiyorum. O zamana kadar görüşmek üzere.
Kontrol etmeden atıyorum umarım çok fazla hata yoktur.
Bölüm hakkındaki düşünceleriniz neler?
Okuduğunuz için teşekkülerrr ♡