Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Keyifli okumalar.
****
"Doktoru çağırın!!"
Gelen sesle birlikte hastanedeki herkesin dikkati elleri ve yüzü kan içerisinde kalmış orta yaşlı adamın üzerine çevrildi. Hemşireler hızla adama yönelip kucağındaki çocuğu sedyeye yerleştirdiler ve kırmızı alana ilerlediler.
"Doktor hanımı çağırın!"
Beş dakika huzurla kahve içip dinlenebileceğini sanan Doktor Eylül kapının sert bir şekilde açılmasıyla yerinde irkildi. "Doktor hanım arrest hasta!"
Doktor duyduğuyla koşarak kırmızı alana ilerledi. Hemşireleri aşarak hastanın kalp atışını ve oksijen değerlerini kontrol etti. Hastadan nabız alamayınca zaten parçalanmış tişörtü tamamen yırtıp hızlıca kalp masajına başladı.
"Acil oksijen takviyesi!"
Komutuyla birlikte doktora kitlenen gözler hastaya çevrildi. Sadece kalp masajıyla hayata dönmeyeceğini anlayarak şok cihazına yönelmesiyle kolundan savrulup yere düşmesi bir oldu.
"40 kişisiniz burda bir bok yapabildiğiniz yok! Doğru düzgün birini çağırın şuraya!"
Doktor Eylül hızlıca toparlanıp "Güvenlik yok mu!" diyerek ayağa kalktı.
Hemşireler iri cüsseli adamı ellerinden geldiğince dizginlemeye çalışsa da nafileydi.. Bir kere daha genç doktora doğru hamle yapmasıyla güçlü bir el tarafından geri çekildi.
Tüm gözler, herkesin dikkatini üzerine toplayan adamı geriye doğru çeken askeri üniformalı adama çevrildi.
Heybetli adam doktorun işini yapmasına engel olan hasta yakınının ensesini kavrayarak "Sen böyle bir gel bakalım." dedi ve hızlıca kırmızı alanın dışına çıkarıp sert bir yumruğu yüzüne geçirdi. Bağırarak yere düşen adam eliyle gözünü tutarken karşısındaki yapılı olması bir yana askeri üniforma giyen adama karşılık vermeye korkarak yerine pustu. "İş üzerindeki doktora alenen saldıran bu adamın içeri girmesine izin vermeyin!" dedi ve tüm gözler üstündeyken hiçbir şey yokmuşcasına geri içeri girdi. Genç doktor ise asker sorun çıkaran adamı dışarı atıp vurduğu esnada hastasına dönmüş ve soğukkanlı bir şekilde davranarak yaralı çocuğu geri hayata döndürmüştü. Hemşireler çocukla ilgilenirken doktor komutanın kolundaki yarayı fark etti ve yarasına rağmen kendisine saldıran adamı dışarı böylesi hızla atabilmesini içten içe takdir etti.
Gözünü yüzbaşı olduğunu anladığı adamın üzerinden çekip hastasını kucağında getiren adama dönerek, "Yakınınızın şuan da hayati riski atlattığını söyleyebilirim. Herhangi bir komplikasyona karşı bir müddet müşahede altında tutacağız, geçmiş olsun." dedi.
Genç kadın elini önlüğünün cebine koyarken az ileride olan komutana doğru ilerledi. "Benimle gelin lütfen."
Yüzbaşı kulağına dolan narin sesle doktora döndü. "Bana mı dediniz?"
