Bu olayın üzerinden 1 ya da 2 iki gün geçmişti. Kardeşimle evde otururken canımız sıkılmıştı ve markete gitmeye karar verdik. Marketten bir kaç atıştırmalık alıp eve dönmüştük. O sırada mahalledeki çocukların maç yaptığını fark ettik ve onları izlerken aldıklarımızı yemeye başladık. Daha sonra orada bizim okuldaki bir çocuğu fark ettim. Onun bu civarda oturduğunu bilmiyordum. Bu yüzden de şaşırmıştım. Köşede ayakta duruyor ve o da çocukları izliyordu. Ama sanki birini bekliyordu.
Aradan 5-10 dk geçti ve o çocuk geldi.
Sınıfta göz göze geldiğim o çocuk... Kelimenin tam anlamıyla şoka uğramıştım bu ne zamandan beri benimle aynı mahallede oturuyordu?
Sonra oda diğer çocuklarla oynamaya başladı. O sırada kardeşime " Bu çocuk bizim okuldan değil mi?" diye sordum.
Kardeşim "Evet, Barış." dedi.
"Barış."
Daha sonra onu bekleyen çocukla beraber oradan ayrıldılar.
...
Aradan yaklaşık bir saat geçmişti. Kardeşim de aşağıya inmiş onlarla maç yapmaya gitmişti. Benim de canım sıkılınca balkona çıktım. Hala maç yapıyorlardı ve Barış da oradaydı. Onları izlemeye başladım. Daha sonra Barış bir anda kafasını kaldırdı ve o an tekrar göz göze geldik. Beni görünce bir an şaşırır gibi oldu ancak hemen önüne geri dönüp oynamaya devam etti.
Oyun sırasında topa vuracağı ya da gol attığı sıralarda sürekli bana bakıyordu. Açıkçası neden sürekli bana baktığına anlam verememiştim.
...
Aradan bir kaç gün geçmişti. Bu süre zarfında mahallede her akşam maç yapılmış ben de izlemiştim.
Tabi izlenmiştim de.
Bir ara kardeşim yanıma gelip Barış' ın benden hoşlanıp hoşlanmadığını sormuştu. Yani bu bakışmaları o da farketmişti. Ben de bilmediğimi söyleyip geçiştirmiştim. Çünkü eğer Barış benden gerçekten hoşlanıyorsa ve kardeşim de bunu fark edip anneme söylerse işte ben o zaman biterdim. Çünkü annem ben onu sevmediğim halde bizi sevgili ilan edip tehditler savururdu. Naparsınız işte insan ailesini seçemiyordu.
Ve bugün de okulda bir şenlik düzenlenecekti biz de arkadaşlarımla o şenliğe gidecektik. En yakın arkadaşım Adora'yla okula geldik. Bir sürü oyun havası, halay müzikleri çaldı. Daha sonra Adora Selin'le halay çekmeye gitti. Ben de açıkçası böyle oyunları pek sevmiyordum ve beceremiyordum da. O yüzden onların ikisi gittiler. Ben de yakın arkadaşlarımdan Deniz' le okulun yanındaki yokuşa oturmuş konuşuyordum. En son sıkıldık ve gitmeye karar verdik. Nedendir bilmem o sırada oradaki taşlar dikkatimi çekti ve onları cebime doldurdum. Aslında kendimi bildim bileli 6. Hissi kuvvetli biriyimdir. Bir olay olmadan önce onu hissederim ancak bu his 1 salise bile sürmediği için ben daha ne olduğunu anlayamadan o olaylar gerçekleşir.
O an da sanırım 6. Hissime kulak verip o taşları cebime doldurdum.
Yokuştan tekrar şenlik alanına geçmiştik ve Deniz arkadaşlarının yanına gitmişti.
Baktığımda Adora ve Selin hala halay çekiyorlardı. Ben de o sırada kurslardan tanıdığım Sedef ve onun ikizi Ömer'in yanına gittim. Yanlarında onların sınıfından pek tanımadığım kişiler de vardı ancak çok da umursamadım.
Biraz konuştuktan sonra Barış yanımıza geldi ve benim hemen sağıma oturdu... Solumda da Sedef vardı ve ben o sırada Sedef' e bir şeyler anlattığım için sırtım ona dönüktü. Daha sonra Ömer artık duymaktan bıktığım o kelimeyi söyledi...
"Sünger Bob."
Evet bu lakap üzerime yapışmış bir etiket gibiydi. Ve asla çıkmıyordu. Kafamı sağıma çevirdiğimde Barış kafasını yerden kaldırdı. Bana bakıp sırıtarak "Bob." Dedi.
Evet ne harika ama değil mi?
Daha sonra aklıma yokuştan cebime doldurduğum taşlar geldi. O an 6. Hissime çok teşekkür ettim. O taşları cebimden çıkarıp onlara doğru fırlatmaya başladım. Benden kaçarlarken okulun bahçesinden cıktık ve asağıya doğru koşmaya başladık. En sonunda taşlarım bittiği için durmak zorunda kaldım. O sırada Barış gülüp ağzında bir şeyler geveliyordu. Ben de o anlık sinirle ona "Mahalleye gel lan!" dedim. Ve evet, bunu gerçekten söylemiştim...
O da "gel lan!." dedi.
Harika.Merhabaaa. Bu bölüm bir tık uzun oldu. Umarım beğenirsiniz. Keyifli okumalaarrr...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İMKANSIZLIĞIN ÖTESİ
General FictionTek yaptığı ailesini gururlandırmak, onların başını önlerine egmemek için çalışıp iyi bir yerlere gelmeye çalışan bir kızdım ben. Elimden geldiğince her dediklerini yapmaya , koydukları yasaklara uymaya çalışan. Ama daha sonra şunu anladım... Hayatt...