SEÇİM

163 22 63
                                    

Şaşkınlıkla ona baktı iri adam. Ağzı bir kaç kez açılıp kapansa da bir şey söyleyememişti ancak bu kez gülümsemesi samimi duruyordu...

Ofladı Kamer sıkıntıyla. Dudakları dişlenmekten yara olmuş, hatta yer yer kanamıştı. Boktan bir seçime zorlanıyordu şu an. Eğer onun istediğini yaparsa kendini kanıtlamış ve canlarını garanti altına almış olacaktı. Eğer Bulut beyin isteğini yapacak olursa da... Dası falan yok, yapması gereken şey ortadaydı.

"Bu sadece bir sınav. İstese o belgeleri saniyesinde elde eder."

Diye mırıldandı yanındaki iki adama karşı. Doğrusu tüm bunların sebebinin kendi olduğunu biliyor ve yaptıklarının pişmanlığını yaşıyordu.

Düşüncelerini duymuş gibi anlayışla ona baktı Bulut bey,

"Kendini suçlama. Dediğin gibi, onları almayı kafasına koymuşsa pekala elde etmesi kaçınılmazdı."

Hıhladı Mahir bey alaylı bir edayla,

"Niye suçlamıyormuş, suçlasın. Kendini suçlasın ki, bir daha boyunu aşan şeylere bulaşmasın."

"Mahir." Bulut beyin sert ve uyarıcı sesi ile Mahir bey ona baktı yan gözle.

"Mahir ha... Peki öyle olsun Bulut."

Mahir bey sevgilim, bebeğim tarzı hitaplara bayılırdı. Bulut beyin ona kızmış olmasının yanı sıra ismini ciddiyetle kurması, onu kırmıştı.

"Bebeğim sence şuan sırası mı?"

"Benimle muhattap olma!"

Yorgunca bir nefes verdi Bulut bey.

"Bulut abi, o dosyalarda bu kadar önemli olan ne?"

"Derin meseleler Kamer, bilmemen daha iyi."

Tatmin olmasa da kafa salladı Kamer. Bir süre daha böyle oturmuş, ardından asker traşlının gelip, bağlarını çözmesi ile ayaklanmışlardı.

"Siz denemeden ben söyleyeyim, beni indirip kaçmayı düşünüyorsanız, düşünmeyin. Pişman olursunuz. Ki kaçsanız dahi, buluruz. İyi bilirsiniz."dedi hepsini imayla süzerken.

Gözlerini devirdi Mahir bey,

"Nereye götürüyorsun bizi."

"Sürpriz."diye yanıtladı onu adam.

"Laubali herif."diye suratını buruşturdu Mahir bey, adam ise her zamanki gibi sadece gülmekle yetindi.

Bir yandan yürürken öte yandan önündeki adama baktı Kamer,

"Adın ne?"

"Ancak güvenimizi kazandıktan sonra adımızı öğrenebilirsiniz."

İlk kez ciddi tavrını garipsemeden edemedi Kamer fakat üzerinde de durmadı. Zaten çoktan salona varmışlardı. Yemek masası geniş salonun boş tarafında göze batmayacak bir konumdaydı.

Üzerindeki çeşit çeşit yiyeceğe baktı hepsi. Masayı görmesiyle beraber acıktığının yeni farkına vardı.

İtiraz etmeden geçtiler masaya. Kaşları çatıldı Kamer'in. Masada, Kamer, Mahir ve Bulut beyle beraber altı kişilerdi. Dokuz olması gerekmiyor muydu diye düşündü kendi kendine.

Beyaz saçlı adama baktı,

"Neden üç kişisiniz? O gün bizi kaçırdığınızda altı kişiydiniz."

Ağzındaki lokmayı çiğnemesi yavaşlarken, ona baktı albino ve dudağının kenarı hafifçe yukarı doğru seğirdi. Dikkati hoşuna gitmişti, onu ilk gördüğünden beridir yüksek bir potansiyeli olduğunu biliyordu.

BLACK&WHITE HACKER (BXB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin