PARK

528 76 8
                                    

YORUM YAPIIIIIN!
Oy da verirseniz çok makbule geçer.
İyi okumalar...

El bagajına sokuşturduğu bir iki parça kıyafetin ardından fermuarı çekti.

Sırt çantasına notebook'u ile beraber sevdiği bir kaç kitabı da koymuştu.

Annesi tam da düşündüğü tepkiyi vermişti ve bu Kamer'i şaşırtmamıştı, ancak içten içe derinlerinde bir hüzün hissetmiyor da değildi.

Çantasını sırtına atarak yatağının üzerindeki bez valizi uzun ipinden omzuna asmıştı.

Son bir kaç yılına şahitlik etmiş evi terk ederken ortalıkta tek bir kişi dahi yoktu.

Umursamadı...
Yalnızca, sessiz sedasız terk etmişti yıllardır içinde çırpınıp, can çekiştiği cehennem bataklığını.

Adımları rastgele sağa sola ilerlerken, gideceği ne bir yer, ne de sığınacağı birileri vardı karanlık gecesine ışık olacak.

Yüklendiği çantalarıyla beraber ağır ağır yürümeye başladı.

Tek güvencesi çantasının gizli derinliklerine gömdüğü bin liraydı.

Mahalleden çıkıp kalabalık caddelerin bulunduğu yollara ulaştığında etrafına bakındı.

Bu geceyi ucuz bir pansiyonda geçirmeyi planlamıştı anca bu civarda pansiyon namına bildiği tek bir yer dahi yoktu.

İlerlemeye devam ettiği sıra orta yaşlarda bir kadını durdurdu ve bulundukları yerin civarlarında bir pansiyon bulunup bulunmadığını sordu.

Bilmediğini söyleyen kadın duraksamadan kaçarcasına uzaklaştı genç oğlanın yanından.

Bir kaç denemede bulunan Kamer, nihayetinde ona yardımcı olabilecek birine denk gelmişti.

Öğrendiği bir kaç pansiyonun yolunu tutarken ucuz ücret için dualar ediyordu.

Gittiği dört pansiyondan üçü standart ancak pahalılardı. Sonuncu ise lüks ve haddinden fazla bir ücrete taabi, zengin işi bir pansiyondu.

Vazgeçmeden evvel denk geldiği ucuz bir pansiyona da bakınmadan edememişti.

Sokakta kalmak istemediğinden diğerlerine kıyasla daha uygun fiyatlı bu pansiyonda kalmaya karar kılmıştı.

Ancak kararından cayması, odayı görmesiyle bir olmuştu. İt bağlasan durmaz derler ya...
Tam da öyle bir yerdi.

Hızla oradan ayrılan oğlan, uzun bir süre kendini bilmez bir avare misali dolandıktan sonra, bir klasiğe imza atmış ve çocuk parkının birine gelmişti.

Tahta bankları es geçerken kaydıraklara giden merdivenlere yönelip çıkmaya başladı.

Tepedeki kırmızı ve mantar şekilli plastik çatıların altından geçerken, iki büklümdü.

Nihayet uzanabileceği açıklığa ulaştığında, çantalarını yastık niyetine kafasının altına sıkıştırmıştı.

Rahatsızdı ancak en azından açıkta olmakdan iyiydi.

Parka giren birinin bu karanlıkta fark edemeyeceği bi noktadaydı.

Kedi, köpek veya sarhoş birinin onu rahatsız edemeyeceği bir şekilde yüksekteydi ve tepesindeki küçük palastik çatılar ona güvende hissettiriyordu.

Zamanı gelince bu günlerini anımsayıp, güçlü duruşundan ötürü kendiyle gururlanacağını biliyordu.

Elbet onunda düzlüğe çıkacağı bir vakit gelecekti.

O vakte kadar ayakta kalmak adına iyi, kötü her şeyi yapacaktı.

Gözünü karartmıştı bir kere...

BLACK&WHITE HACKER (BXB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin