Hızlı kan akışından ötürü halihazırda kulakları uğuldayan Kamer bu kez keskin ve sağır edici çınlamayla az evvel duyduğu cümlelerin gerçekliğini sorguluyordu.
"Söyle bakalım Kamer, benim için ne kadar ileri gidersin?"
Sertçe yutkundu Kamer. Ne demeliydi? Görüşü bulanıklaşmış gözlerini kırpıştırdı.
"Ben... Her şeyi yaparım, onları bırakman karşılığında."
Sağır edici sessizliğin içinde dümdüz ve ifadesizce baktı Kamer'e.
"Bırakmam."dedi ardından.
"Neden? Onların bir suçu yok!"
Bodrumun çıplak duvarlarında yankılandı sesi. Kaşları çatıldı Beyaz saçlı adamın,
"İlk olarak sesini alçalt. Onlar benim güvencem. Aynı zamanda şu avukat... Başıma bela olacak gibi duruyor. Bir süre misafirimiz olacaklar."
"Bu bir süre tam olarak ne kadarlık bir süre?"
Kafasını hafifçe yana yatırdı,
"Benim münasip gördüğüm bir süre."
Mahir bey dayanamayarak homurdandı,
"Adama bak, sanki sultan Süleyman."
Kamer ve Bulut bey de dahil olmak üzere odadaki herkes bezgince ona baktı,
"Ne? Ne var?"
Onu boş verip tekrar meseleye döndüler,
"Öncelikle güvenimi kazanıp, sadakatini ispatlamalısın."
"O nasıl olacak?"
"Sami çam-"dedi ve duraksayarak Bulut beye baktı,
"Avukat bey iyi tanır kendisini."dedi meydan okuyan bir bakışla ve tekrar Kamber'e döndü,
"Odasında şifreli bir kasası var, ve bu kasanın bulunduğu odayı izleyen bir güvenlik kamerası. Senin görevin ise o kasadaki belgeleri elde etmek. Planı sen oluşturacak, yararlanacağın sistemleri sen hackleyeceksin."
Bulut bey hızlıca araya girdi,
"Bunu yapamazsın!"
Güldü Beyaz saçlı adam,ancak bu soğuk ve samimiyetsiz bir gülüştü, içerisinde bir miktar da alay barındırıyordu,
"Ben yapmayacağım zaten, Kamer yapacak."
"O dosyalar önemli, güvenmediğimizden polise bile vermedik. Sen şimdi onu çalıp,satışa mı çıkaracaksın."
"Kulağa güzel geliyor."dedi adam onu umursamayarak. Bulut bey tekrar konuşmaya kalkıştığı da ona müsaade etmedi,
"Tek kelime daha edersin, ağzını kapatmak durumunda kalacağım."
Kapıya doğru adımlayıp, çıkmadan evvel de Kamer'e soğukça baktı,
"Eğer böylesine basit bir şeyi bile beceremiyorsan, öl daha iyi." Ardından kapının kolunu indirip, diğer tarafa süzüldü bir gölge gibi.
"Patron çıldırdı."dedi ve kendi sözlerine güldü asker traşlı. Tiksinircesine ona baktı renkli saçlı kız,
"Şu cüssene bakan seni adam sanır."
"Senin gibi orospu mu sansalardı?"
"Gebertirim seni!"
Alayla bir kahkaha attı,
"Saç boyalarınla mı, çilekli firstlerinle mi?"
"Gerizekalı." Kız bir hışım çıkıp giderken gözlerini devirdi adam,
Aslında keskin ve sert yüz hatları ile oldukça yakışıklıydı, boyu da 1.85 ile 1,90 arasıydı muhtemelen. Ancak konuştuğu vakit tüm büyü bozuluyor, insan ışık hızıyla ondan kaçmak istiyordu. Bunu kısa sürede anlamıştı Kamer."Baya da iyi anlaşıyorsunuz." Kamer'in yaptığı iğnelemeye karşın, yüzünde tuhaf bir ifade oluştu adamın. Ve hızlıca gelip geçen bir kırgınlık yakaladı Kamber.
"Kardeşler arasında olur böyle atışmalar." Sırıtışı samimi dursa da Kamber sahteliği görebiliyordu. Merak etmişti bu herifin olayını, ancak onu ilgilendirmediğinden çok da üzerinde durmadı. Ancak konuşmadan da duramadı,
"Çok kafa açıyor, seni kesinlikle ona tercih ederim."dedi gözlerini kaçırırken.
Şaşkınlıkla ona baktı iri adam. Ağzı bir kaç kez açılıp kapansa da bir şey söyleyememişti ancak bu kez gülümsemesi samimi duruyordu...
Sonraki bölümlerde bu bölümü daha iyi anlayacaksınız. Benim koca oğlanımı sevin.
Bir dahaki bölüm görüşmek üzere mayonezli pudinglerim
❤️
![](https://img.wattpad.com/cover/236605984-288-k834816.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BLACK&WHITE HACKER (BXB)
CasualeKarşısına çıkan ilk şey Shadows grubu liderinin kesilmiş yayın ekranıydı. Ne yaptığının bilincine varamadan parmakları klavyede hızlıca gezinmeye başladı. Hırçın bir denizin üzerinde oradan oraya savrulan bir kuş tüyü misali devinimlerini sürdürdü...