TEK KURŞUN

Büyük savaş ( ırak a hazırlık )

Bezi çıkarttım ve gördüğümüz yüz ile gözlerim dolmaya başlamıştı o değildi başka bir asker di ve hemen dışarı çıktım arkamdan Yavuz gelmişti
" bak Komutanım Asenam her kurtardığımız asker o olmayabilir buraya gelirken bu düşünceyle gelme seni üzmemek için söz verdik o şimdi görevde ve iyi kendini kendimizi alıştırmak zorundayız "
Kafamı salladım ama içim parçalanıyordu hemen yanlarına gittim Yusuf her ne kadar belli etmesede ben anlamıştım oda hayal kırıklığına uğramıştı yeni kurtardığımız yüzbaşı Aslan ile yanıma geldi bana
" yüzbaşı bozan "
" yüzbaşı Akay iymisiniz bozan "
" iyiyim iyiyim "
Ardından helikopteri bekledik Aslan ile sohbet ediyordu demekki arkadaşlarımış ardından yanıma Ali gelip
" komutanım yermisiniz "
Elinde bisküvi vardı
" eyvallah "
Dedikten sonra aldım ve ağzıma attım evet acıktığım aklıma gelmişti ve zaten helikopterde geliyordu

2 saat sonra

Yusuf Burak ve Yavuz ile eve gelmiştik bende kendi evime girmiştim maskemi ve üniformamı çıkarıp banyoya girdim aynaya baktığımda saçımın çok uzadığını fark ettim tam kalçamın altındaydı haddinden fazla uzundu ardından kestim ama bu sefer kalçamın tam üstündeydi böyle daha iyidi soğuk bir duşun ardından mutfağa geçtim kendime bir dürüm yapıp yedim ve odama geçtim odamdaki komidinin üzerinde bir kutu gördüm hemen açtım içinde bir tane kelebekten kolye vardı ve ortasında ise A&N yazıyordu ve bir not daha vardı içinde

" sen benim düşlerimin surete bürünmüş halisin "
Ve dudaklarım hemen gülümsemeye başlamıştı bu adamı ben nasıl kaybederdim Aldığı kolyeyi hemen taktıktan sonra telefonumu elime aldım ve onunla beraber çekindiğimiz resimlere baktım ve bir tanesini alıp ana ekranıma koydum ve bir kez daha onu aradım Ama açmamıştı telefonu tam indirecekken çaldı bu yazgıydı hemen açtım
" merhaba Asena "
" merhaba yazgı "
" ya ben seni kahveye çağırmak isterim gelirmisin "
" gelirdim ama dışarıda yüzümü açamam ama istersen sen gelebilirsin yani benim evime "
" yani bilemedimki sana yük olmak istemem "
" hayır hayır hadi konumu atıyorum "
Yazgıya konumu attıktan sonra bir şeyler hazırladım bu kız çok iyi kalpli birisiydi ...
20 dakikanın sonunda kapı çaldı delikten baktıktan sonra açtım yazgıydı ve hemen bana sarıldı ardından onu içeri davet ettim
"Nasılsın nasıl gidiyor "
Aslında pek gitmiyor desem yeriydi
" iyi diyelim iyi olsun sen nasılsın daha yaralı çok mu "
" yok doktor sevkiyatı felan oldu hemen toparlandık bu arada daha yakın tanışalım kaç yaşındasın "
" 26 yaşındayım sen "
" bende 24 "
" ailenlemi yaşıyorsun "
Biraz duraksadı ardından devam etti
" babam şehit oldu annem de o olayın şokuyla psikolojik tedavi görüyor yani onlar izmirdeler '
" özür dilerim bilsem sormazdım "
" önemli değil işte bende burda yaşıyorum tek başımayım zaten geleli 6 ay oldu yeni geldim yani sen "
" benimkilerde adıyaman dalar oraya gittiler "
" sana bir şey sorsam yanlış anlarmısın "
" hayır sor tabiki "
" senin bir şeyin eksik gibi yani bir derdin var gibi "
Biraz düşündüm sonra devam ettim
" var bizdede bir şeyler "
" ne zaman anlatmak istersen dinlerim ayrıca üzülmek bu güzel yüze yakışmıyor "
Ardından sesiz kaldım ne diye bilirdim yani sonra ben ona
" doktorum Dedin kendi hayalinmiydi "
" evet hayalimdi çok istiyordum sonrada zaten başardım ... sen güçlü bir kişiliğe sahip gibi duruyorsun "
" evet genelde öyle diyorlar ama güçlü olsaydım bazı şeylere dayanırdım "
" o şeyleri dinlemek isterim "
" bende bir gün anlatmak isterim "
Ardından gülümsedi o bana göre daha naifti ama güçlü bir naif Ona doğru
" çay içermisin tazeleyeyim "
Derken kapı çaldı
" sen kapıya bak ben tazelerim yabancı yerde değilim sonuçta "
Ona hafif tebessüm ettikten sonra kapıya yöneldim gelen Yusuf'tu
" hoş geldin "
" hoş buldum şey ya ben sana anahtarı getirdim arasın evinin sana vermemi söylemişti "
" tamam teşekkür ederim geç bir çay vereyim "
Ardından içeri geçtik Yusuf koltuğa oturdu ve ardından yazgı içeri geldi yusuf bir şaşırmıştı kıza bakakaldı Sonra Yusuf'a
" dünkü doktor yazgı "
Tam Yusuf'u tanıştıracakken yazgı araya girdi
" sende yusuf olmalısın kan veren askersin  " 
Yusuf evet anlamında başını salladı ama nasıl tanımıştı yüzünde maske vardı
" şey benim görsel hafızam kuvvetlidir de ondan "
Dedi sonra Yusuf araya girdi
" bebeğin annesi iyimi "
" iyi hatta bebeğin ismini senin ismini koydu "
" benim ismimi "
" evet sanırım onun hayatını kurtardığın için  "
Yusuf bir an tebessüm etmişti mutlu olmuştu bende sevinmiştim sonra yazgıya
" yazgı akşam yemeğe kalsana "
" rahatsız etmeyeyim "
" yok ne rahtsızlığı "
" tamam o zaman uyar bana "
" ben aslında yemek yapmıştım sadece salata yapmam gerekiyor "
" e ben yaparım "
" sen misafirsin bu seferlik ben yaparım "
" ne misafiri ben hallederim sen malzemeleri bana göster "
" iyi o zaman "
Hep beraber mutfağa geçtik Yusuf'u da o sıra ikna etmiştim zaten ben üzülmeyeyim diye herşeyi yapıyordu
" Yusuf sende yazgıya yardım et yazgı ben bir karşı eve gidip geliyorum olurmu "
" olur olur keyfine bak "