Bölüm 4 - Karanlık

124 23 59
                                    

(yazım hatası vs. finalden sonra düzenlemeye alındığında düzeltilecektir.)

Karanlık ve aydınlık gibi birbirine zıt iki taraf bir araya gelince bir anlam kazanıyor. Tıpkı gece ve gündüzün tek bir günü oluşturması gibi...

🍂🍂

07.08.13

Küçük kız uykusundan uyanmış, daha kahvaltısını etmeden bahçeye koşup çimlere uzanmıştı. Annesi kızını elinde kahvesiyle izliyordu.

Annesi mutsuzdu. Yaşanacakları biliyordu... ama zamanı bilmiyordu.

Siz ne zaman öleceğinizi mi merak ederdiniz, yoksa nasıl öleceğinizi mi?

Küçük kızın annesi bunları merak etmiyordu. Ne ne zaman öleceğini, ne de nasıl öleceğini. O sadece kızını merak ediyordu. Ona ne olacaktı kim bilir?

Küçük kızın annesi güçlü bedenin altında hassas bir kişilik taşıyordu. İçindeki o küçük kadından vazgeçmemişti.

Ta ki Selim ile bir olana dek. Selim onun ruhunu emmiş, geriye hiçbir şey bırakmamıştı.

Küçük kız büyük evlerinin bahçesinde oynarken dış kapı aniden açılmıştı. Selim önde, adamları arkasında adeta yeri titretircesine yürüyordu.

Küçük kız ne olduğunu anlayamadan Selim'in işaret verdiği adamlardan biri küçük kızı sıkıca tutup ellerini arkadan iple bağladı ve sonra kucağına alıp içeri götürdü. Mutfağa yaklaştıkça kavga sesleri yükseliyordu.

Adam küçük kızı bir tüymüş gibi yere atıp ağzını bir bezle kapattı ve Selim'e başıyla onay verdi.

Selim kızın yanına yaklaştı ve kendi kızıl saçlarını geriye atıp konuştu.

"Hazır mısın öksüz olmaya?"

Ne kadar da iğrenç. Selim nasıl bu kadar pislik olabiliyor? diye geçirdi içinde küçük kız.

Fakat küçük kız Alin tek bir sebepten korkuyordu. Annesi... Selim onu korkutmuyordu.

Selim beklediği cevabı alamamıştı. "Bakma bana öyle, Hâle yediği boklar yüzünden bu halde. Borcunu ödemiyor başka ne yapabiliriz ki?"

Küçük kız, karşısında zorla sandalyeye oturtulan annesini inceledi. Elmacık kemiği morarmıştı ve ağlıyordu. Zeki kızdı. Hayatı boyunca bir çok ölüm görmüştü ve sıranın annesine geldiğini anladı.

Sahi 9 yaşındaki bir kız için ağır değil miydi bu?

"Borç demişken, sadece para olarak anlama bunu."

Çaresizdi. Bağırsa bile kimse duyup gelmezdi. Yakınlarda hiç kimse yoktu.

Düşünmeliydi, düşünmeliydi. Delirecekti küçük kız. Fakat o halde yapabileceği tek şey yoktu.

Selim gülmeye başladı. Susmuyordu. O gülüş küçük kızın beyninde yer edindi. Dişlerini göstererek yaptığı ben ne istersem o olur gülüşü sinir bozucuydu.

Selim bir süre sonra klasik geri sayımına başladı.

5, Ben asla istediğimi almadan susmam.

Küçük kız her bir cümleyi içinden tekrar etti.

4 ,Ben asla bana ihanet edene acımam.

Her bir sayım, çıkmaza yaklaşımdı.

Mavinin Aydınlığı (Düzenlenecek!)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin