𝐇İ𝐂𝐑𝐀𝐍

98 21 0
                                    

 İyi okumalar...♡

 Son eşyayı da koliye yerleştirdikten sonra hızlıca beni boğan odadan uzaklaştım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

 Son eşyayı da koliye yerleştirdikten sonra hızlıca beni boğan odadan uzaklaştım. Bu odadan nefret ediyorum. O adamdan nefret ediyorum. Kendimden ve bu lanet hayattan nefret ediyorum. İçimde ki bu nefret duygusunun çokluğu beni korkutuyordu. Bana her şeyi yaptırabilecek bu duygu beni ürkütüyordu. Zil sesiyle kendime gelip hızlıca merdivenlere yöneldim. Nakliye şirketi gelmiş olmalıydı.

Evet, tam 3 gün önce verdiğim sözü sonunda tutmaya karar vermiş ve alelacele kendime şehir merkezinde tek kişinin rahatça yaşayabileceği bir ev bulmuştum. Eğer biraz daha geç davransaydım verdiğim karardan cayacağımı düşünmüştüm ve her şeyi hızlıca halletmeye başlamıştım.

Kapıyı açtığımda nakliyeci yerine Asrın'ı görmek beni şaşırtmıştı ancak bunu mimiklerime yansıtmamıştım.

"Senin burada ne işin var?" 

"Sana da merhaba!" demişti kinayeli ses tonuyla. Bu tavırlarıma ve yabaniliğime alışmıştı ancak arada bu şekilde benimle uğraşıyordu. Nefret ediyordum.

"Ciddiyim. Senin bura da ne işin var? Yurt dışında değil miydin sen?" dedim tok ve sakin çıkan ses tonumla. O an beni duymamazlıktan geldi ve hafifçe kenara itekleyip salona doğru adımladı. Bir yandan konuşuyor bir yandan da evi ve kolileri inceliyordu. Bende arkasından salona doğru adımladım.

"Evet, yurt dışındaydım  bir iş için buraya gelmem gerekti. Ve bil bakalım bakalım ne öğrendim? İren Hanım taşınma kararı almış ve ben bunu senden değil bir başkasından öğreniyorum. Bana bahsetmeyi ne zaman düşünüyordun, İren? Bu kararın senin için ne kadar büyük bir öneme sahip olduğunu biliyorum ve bu durumda yanında birisinin sana destek olması gerekiyordu. Bu kişi de abin olarak gördüğün -bunu hiç dile getirmedin ancak öyle gördüğünü biliyorum- benim görevimdi. Neden bana haber vermiyorsun?" sakince başladığı uzun konuşmasını bağırarak sonlandırmıştı. 

Asrın beni bundan 3 yıl önce bir tacizciden kurtarmıştı. Ve o günden beri beni korumayı görev edinmişti her ne kadar ona belli etmesem de benim için yeri çok ayrıydı. Laf arasında söylediği gibi onu abim olarak görüyordum ancak asla ona karşı duvarlarımı tamamen yıkamıyordum. Hayatımla ilgili çok bir bilgiye sahip değildi ancak bu evin önemini ve annemin ölümüyle ilgili kısmen bir kaç bilgiye sahipti. Bir şeyler öğrenmek için hiç bir zaman beni zorlamamış sorgusuz sualsiz, karşılık beklemeden hep yanımda olmuştu. Şu hayatta birine sırtımı yaslamam gerekirse eğer muhtemelen o kişi Asrın, olurdu. Bazen fazla korumacı oluyordu ve bu benim canımı sıkıyordu.

İfadesiz bir sesle:

" 3 gün önce karar verdim ve vazgeçmekten korktuğum için çok hızlı davrandım. Bir sürü işle ilgilenmem gerekti ve inan bana o an ki telaşla aklıma gelmedin. Hem benim kimseye ihtiyacım yok unuttun mu ben tam 13 yıldır kimsesizim. Bu yüzden birine gerek duymadım. Beni düşünmeni anlıyorum ancak durum bu, kimseye ihtiyacım yok. Eğer birine ihtiyaç duyarsam şüphesiz bu sen olursun, Asrın. " dedim. Ona 3 yıl boyunca ilk kez dürüst bir şekilde düşündüğümü söylemiştim ve haliyle şaşırmıştı. Ona değer verdiğimi biliyordu ancak bunu ilk kez dolaylı yoldan itiraf etmiştim. Kafasını sakince sallayıp bana doğru yaklaştı. Ama asla temas etmedi, temastan nefret ettiğimi biliyordu.

𝐘𝐈𝐋𝐆𝐈𝐍Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin