"O zaman, seni bir yere götürmemi ister misin?" Bunu gülümseyerek söylemesi hoşuma gitmişti. Abimin son telefon görüşmesinden sonra da az buçuk eve geç geleceğini tahmin edebiliyordum. O yüzden bir yere gitmenin sıkıntı yaratacağını düşünmüyorum. Hem gece yürümek güzel olabilirdi.
"Hayır demem"
"O zaman hadi gidelim"...
Sokaklarda beni götüreceği yere doğru sessiz bir şekilde yürüyorduk. Akşamın getirdiği hafif esinti saçlarımı uçuruyor, tenimi gıdıklıyordu. O ise hafif bir gülümseme eşliğinde arada bana göz ucuyla bakıp yürümeye devam ediyordu.
Ortamın sessizliği beni germek yerine rahatlatıyordu.
Sanki onun yanında olmak bana huzur veriyordu.
"Sahilin bu kısmına genelde gelen olmaz. Bu yüzden buraya benim yerim diyorum. Her rahatlamak istediğimde buraya gelirim."
Gerçekten de sahilin bu kısmında kimse yoktu. Kafa dinlemelik bir yere benziyordu. Sadece denizin dalgalarını duyman sana huzur veriyordu."Buraya getirdiğim ilk kişisin"
bunu duymamla ona dönmüştüm. Gerçekten buraya ilk beni mi getirmek istemişti. Ama neden? Neden ilk beni getirmek istesin ki? Onun icin özel olduğum anlamına mı geliyordu bu yani? Evet şu an kafam cok karışıktı. Gözlerimi şaşırdığımı belli edecek sekilde açıp ona dönmüştüm.
"Nasıl yani buraya başka kimseyi getirmedin mi?"bunu dememle baktığı denizden bana dönmüştü.
"Evet"
"Neden arkadaşlarını getirmediğini sorabilir miyim? Böyle güzel bir yere hep beraber geldiğinizi sanmıştım"
Kumlarda belli bir süre yürüdükten sonra bir banka gelip oturmuştuk. Bank denize bakacak şekilde ayarlanıp konulmuş gibiydi. Yamuktu ama direk karşınızdaki deniz sayesinde bunu fark etmiyordunuz bile."İlk seni getirmek istedim. Bir nedeni yok"
Yani bir nedeni olmayabilir. Doğru. Neden kendimi bir an özel hissettim bilmiyorum. Ama hissetmistim yani. Off kitaptaki başrol kız mısın sen Jiwoo. Hemen havalara girdin paçoz seni.
Heeseung'ın bu dediğine karşı sadece kafamı sallamıştım. Ne diyebilirdim ki zaten?
..Aradan ne kadar geçti bilmiyorum ama şu an eve doğru yürüyorduk. Ordaki konuşmamızdan sonra Heeseung sanki gergin ortamı dağıtmak istermiş gibi bir şeyler anlatmaya başlamıştı.
"Bir keresinde hep beraber Jay'in evinde içiyorduk. Riki'de ilk defa o zaman içecekti. Bir nevi onun için toplanılmış gibiydi.Biz bu salağın bardağına bira yerine elma suyu koyduk. Planımız onun elma suyu içtiğini anladıktan sonra başlayacaktı. Ama o anlamadı. Sanki cidden bira içiyormuş gibi kendini kaptırdı ve sarhoş gibi davranmaya başladı. O zamanlar Jay yeni bi gitar almıştı. Ailesine bile elletmiyordu o kadar değerliydi yani. Biz Riki'yi tutmaya çalışırken bir anda gitarı alıp bahçeye koştu. Bizde hemen arkasıdan koştuk. Yanlış anlama Riki için değil gitar için koştuk."
Son dediğine gülmüştüm.
Gitar önemliydi tabii ki.
"Daha sonra bu salak gitarı çalıyormuş gibi sesler çıkarmaya başladı."
Bunu dedikten sonra Heeseung sesini incelterek Riki'yi taklit etmeye başlamıştı." 'Hey millet bakın rockstar oldum' diye bağırmaya başladı. Jay orda gitarını almaya çalışıyordu o ise biz geldikçe inadına havuza yaklaşıyordu. En sonunda kendini o kadar kaptırdı ki gitarı havuza fırlattı."
Son dediğine daha çok gülmüştüm.
"Cidden gitari havuza mı fırlattı. Deli çocuk"
Heeseung'da ben güldükçe daha çok sırıtıyordu.
"Tek onla da kalmadı. Naptığını anlayınca kendisi de havuza atladı aptal. Daha sonra bir süre havuzdan çıkmadı. Çıkmayınca korkup havuza atlamıştık ama çocuk havuzda yoktu. Sarhoş kafayla nereye kaybolduğunu anlamaya çalışıyorduk.
Daha sonra arkadan bir ses gelmesiyle arkaya dönmüştük. Ne zaman çıktıysa artık yere çökmüş gitara kalp masajı yapmaya çalışıyordu."
Evime yavaş yavaş yaklaşmaya başlıyorduk. Ama bu benim çok umrumda değildi.Heeseung'ın gülümsemesi gözümün önüne geldikçe ona daha çok bakmak istiyordum. Ama baktıkça işin içinden çıkamayacağımı biliyordum. Bu yüzden sadece dediklerine odaklanmıştım. Riki'nin yaptığı saçmalıkları dinlemek komikti.
"Tabii Jay onu öyle görünce.. Ah sanırım gerisi önemli değil" son dediğinden sonra gülümseyerek bana dönmüştü.
"Görüşürüz Jiwoo, sayende bugün çok eğlendim"
bende ona gülümsemiştim.
"Görüşürüz Heeseung. Her şey için teşekkurler"
Ona el sallayıp eve girmiştim. Kapıyı kapattığım an sırıtmaya başlamıştım.
Tanrım noluyor bana böyle. Sırıttığımı anlayınca yanağıma bir tane geçirmiştim.
"Aptal gibi sırıtmasana Jiwoo"
söylene söylene odama geçmiştim. Bugün yorucuydu ama güzeldi..~
EVVETTT BOLUM GELDI.
(heeseung'in medyadaki fotografiyla bolumun uyumu😭)
bayadir bolum atamadim cok uzgunumm.
bundan sonra bolumleri daha erken atmaya basliycam. ayrica okunmalarimiz artmis bu beni mutlu ve motive etti. elimden geleni yapmaya devam edicemm
bu arada yavas yavas etkilesim vermeye basladim ama bu demek degil normal romantik komedi olacak.
beklemediginiz bir yerden vurabilirim:)
aaa son o ikonik sozumu unuttum.
OY VERMEYENLER KAPINIZI KILITLEMEYI UNUTMAYIN OY VERMEYENLER
~
![](https://img.wattpad.com/cover/345265500-288-k867338.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
i don't wanna be ur friend- heeseung
Fanfictionheeseung: artik senin arkadasin olmak istemiyorum jiwoo: 23 nisanda miyiz? heeseung: 1 nisan olmasin o jiwoo: dogru . . . . ship degildir bebislerim ☆