six

133 16 0
                                    

Jiwoo:
oh rahatladim~
abime hic bir sekilde
engel olamazdim zaten

Jay:
hic sorun degil

Jungwon:
yarim saat sonra gorusuruz
ben hazırlanmaya gidiyorum👋

Sunoo:
Bendee

Jiwoo:
nabi senin evinin önünden geçicem
geçerken seni alırım beraber gideriz

Nabi🦋:
tamamdir jiwoom

Nabi'ye de haber verdikten sonra hazırlanmaya başlamıştım.
...
Masanın üzerinden parfum alıp boynuma sıkmıştım. Hızlı olmam gerekiyordu. Çantamı aldıktan sonra abim hazır mı diye bakmak için odasına girmiştim. O da hazırlanmış beni bekliyordu.
"Abii hadi çıkalım!"

Evden çıkmış beraber yürüyorduk, yürürken bir yandan Nabi'yi aramak için telefonumu çıkartmış ve Nabi'yi aramıştım. Hazırlandığını ve bizi beklediğini öğrendikten biraz sonra Nabi'nin evinin önüne varmıştık. Nabi bizi görünce yanıma gelip abimi selamlamış ve benim de koluma girmişti. Bir süre yürüdükten sonra Jake'in gönderdiği adrese varmıştık.

Kafeye girdiğimizde tam karşı masada Riki ile Sunoo'yu görmüştük. Yanlarına gidip oturmuştuk.
"Selam çocuklar"
"Oo, hoşgeldiniz"
Riki ve Sunoo bizi karşıladıktan hemen sonra Jay, Jungwon ve Jake gelmişti.
Her zamanki gibi Heeseung geç kalmıştı.

Sanırım o da benim kafadan.
Herkes beklemeyip içeceklerini sipariş etmeye başlamıştı. Bende daha fazla beklemeyip kendime bir kahve almıştım. Siparişlerimiz geldikten hemen sonra Heeseung kafeye giriş yapmıştı. Diğerlerine baktığımda kimse fark etmemişti. Bende bizi bulması için Heeseung'a doğru el sallamaya başlamıştım. Beni gördüğünde utangaç bir şekilde gülümsemişti.
Utangaç bir şekilde..
gülümsemişti...?
Sonunda masaya gelip tam karşıma oturmuştu.
"Üzgünüm çocuklar geç kaldım"
"Yıpratma kendini ya"
Riki, Heeseung ile geç kaldığı için dalga geçiyordu. Bu çocuk her şeyle dalga geçiyordu. Alışmıştık artık.

...

Yaklaşık 1 saat olmuştu ve herkesin abimle iyi anlaştığını görmüştüm. Tabii ki de buna sevinmiştim. Kimin abisi sonuçta.
Tam o sırada abimin telefonu çalmıştı bu yüzden dışarıya çıkmıştı. Bir süre sonra telefon görüşmesini tamamlayıp yanımıza dönmüştü. Acaba kimle konuşmuştu? Sandalyeye oturmadan bize dönmüş ve konuşmaya başlamıştı.

"Çok özür dilerim çocuklar, acil bir işim çıktı gitmem lazım"
Bunu duyduktan sonra herkes ayağa kalkıp abimi selamlamıştı tam ben nereye gidiyorsun diyecekken bir anda ceketini alıp gitmişti. Hiç böyle yapmazdı, bir şey mi oldu acaba? diye düşünürken Jay ve Jungwon ayağa kalkmışlardı.
"Biz de gidelim artık geç oldu" bunu demeleri üzerine onlarla da vedalaşmıştık.
Aslında saat daha 5 idi. Geç de değildi ama her neyse..
"Ya Sunoo, dondurmamı alsana artık"
Riki, iddia için Sunoo'dan dondurma istemeye başlamıştı.
"Off tamam alalım ne mızmızlandın"
Sunoo, Riki'yi de alıp gitmişlerdi. Herkes yavaştan gitmeye başlamıştı.
Masada sadece Nabi, ben, Heeseung ve Jake kalmıştık.
"Nabi, canım arkadaşım bizde dışarıya hava almaya çıkalım mı?" Jake, Nabi'ye sorduğunda Nabi onu onaylamıştı.

"Çıkalım, çıkalım" ikisi gülerek dışarıya çıkmışlardı. Bunun altından kesin bir bok çıkacak ama neyse. Onlar çıkınca Heeseung ile baş başa kalmıştık. Aslında iyi olmuştu beraber vakit geçirebilirdik. Bu sefer ilk konuşmayı ben başlatmak istediğim için Heeseung'a fısat vermeden konuşmaya başlamıştım.
"Ee, senin basketbol maçların nasıl gidiyor" Nerden giricem bilemedim idare et artık.

"iyi gidiyor, her ay maçlarımız oluyor bu çarşamba yine bir maçımız var" doğru bu çarşamba maç olduğunu duymuştum. Bir kere izlemiştim, gerçekten iyiydiler. Heeseung bunu dedikten sonra sandalyede dikleşip bana bakmıştı.
"Gelmek ister misin?" Bunu demesiyle bir anda heyecanlanmıştım. Neden heyecanlandım bilmiyorum ama bir anda gelmişti işte.

Aslında gelmeyi gerçekten istiyorum. Ona baktım ve gülümsedim.
"Tabii ki, neden olmasın. Basketbolu severim." Heeseung sanki bunu bekliyormuş gibi bana bir tebessüm atmış ve konuşmaya başlamıştı.
"Peki senin gitar işin nasıl gidiyor? Konserlere çıkacak mısınız?"
"Şuanlık bir şey söylenmedi ama bu ay içinde olacağını düşünüyorum."
Kahvemden yudum aldıktan sonra dışarıya dönmüştüm. Jake ve Nabi nereye gitmişlerdi?
"Jake ve Nabi dışarıda yoklar. Yoksa gittiler mi?"
Tam o sırada Heeseung'a bildirim gelmişti.
Sanırım Jake'den gelmişti.
"Heeseung bizim gitmemiz gerekti nedenini sorma bu yüzden yokuz bizi beklemeyin yazmış"

Telefonuma baktığımda bana da Nabi'nin yazdığını görmüştüm.
"Nabi'de bana yazmış "
Heeseung ayağa kalktı ve bana gülümseyerek baktı.
"O zaman, seni bir yere götürmemi ister misin?"

~
Bu bölüm diğerlerine göre daha az oldu idare edin artıkk
Yine her bölümün sonunda söylediğim klasik sözümü söylüyorum
OY VERMEYENLER GECE KAPINIZI KAPATMAYI UNUTMAYIN (unutun)
KAJSAPJWAHPQ
~

i don't wanna be ur friend- heeseungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin