《 Jiwoo-Nabi》
Jiwoo:
hey nabi
sanirim evde bir sorun varNabi🦋:
hey
sen iyi misin
annene mi bir sey oldu yoksa?Jiwoo:
babam gelmis
su an annemle asagidalar
ve korkunc sesler geliyor
abim de eve gelmiyor
korkuyorumNabi🦋:
ne
baban mi?
o adam nasil sizin evinize girebiliyor
jiwoo canim
sen sakin ol tamam mi
polisi ara hemenJiwoo:
nabi birseyler kirildi
annem ciglik atiyorJiwoo çevrimdışı
Nabi🦋:
jiwoo
hemen polisi ara
hayir jiwoo sakin asagiya inme
lanet olsun
abin nerede
tanrim cildiricam
polisi ariyorum ve oraya geliyorum
jiwoo hemen bana yaz..
Aşağıdan gelen cam sesiyle annemin beni babamdan gizlemek için soktuğu odanın kapısını açmıştım.
"Anne!" telefonumu elime alıp aşağıya koşmamla babam bana dönmüştü.
"Vay, vay, vay. Kızım buradaymış demek. Bende seni arıyordum. Hadi gel evimize gidelim." babam elindeki kırılmış şarap şişesini yere atmıştı ve gülümseyerek bana doğru gelmeye başlamıştı. Anneme döndüğümde yerde elini tutarak ağladığını ve bize yönelmeye çalıştığı görüyordum. Lanet adam yüzünden benim annem zarar görüyordu ama ben hiç bir şey yapamıyordum. Babam bana doğru ilerlerken bende bir yandan abimi tekrar aramaya çalışıyordum. Eğer abim burada olursa babamı bir şekilde hallediyordu ama bu günlerde hiç eve gelmiyordu ve bu durum bizi zora sokmaktan başka bir şey değildi.Eğer abim telefonu açmazsa annemi tuttuğum gibi dış kapısı açık olan evimizden uzaklaşarak polisi arayacaktım. Babam bize annemle boşandıklarından beri yaklaşamıyordu, ama bugün öyle bir sinirliydi ki mahkeme kararını unutup bizim evi basacak kadar aptaldı. Annemi yıllarca ağlatmanın, yaralamanın bedelini hâlâ ödememişti. Ama ben buna bir son vermeliydim.
Ağlamanın etkisiyle gözümdeki yaşlar, karşımda bana doğru gelen babamın yüzünü net görmemi engelliyordu. Bu yüzden her geriye gittiğimde elimle gözümdeki yaşları silip net bir görüntü elde etmeye çalışıyordum ama olmuyordu. Bu adam ne zaman böyle yapsa ister istemez krize girmeye başlıyordum ve kendime engel olamayacak dereceye geliyordum.
Telefondan gelen 'Alo' sesiyle hemen telefonu kulağıma alıp bağırmaya başlamıştım.
"Abi yardım et! Babam buraya geldi. Anneme zarar vermeye çalışıyor. Hangi cehennemdeysen hemen buraya gelmek zorundasın-" Ağlamanın da etkisiyle istemeden aynı şeyleri telefonda abime tekrarlamaya devam ediyorken yanağıma gelen darbeyle yere düşmüştüm.Benimle beraber tam yanıma düşen telefonla babama baka kalmıştım. Arama kapanmıştı. Abim buraya gelirse eğer her şey halledilebilirdi. Tabii eğer kısa zamanda buraya gelebilseydi.
"Sen beni.. çok.. sinirlendiyorsun ama!" sarhoşluğun etkisiyle ağzında kelimeleri geveleyip bana bir şeyler söylüyordu. Ama şu an sadece anneme bakıyordum. Bana bakması için anneme işaret vereceğim sırada babamın yerdeki şarap şişesini alıp yanıma atmasıyla annemin çığlığını duymuştum.
Ah hayır olamaz.. Elim yanıyor. Neden elim yanıyor gibi hissediyordum? Elimde hissettiğim sıcaklıkla sağıma dönmüştüm. Cam kırığı elime saplanmıştı. Lanet olsun çok acıyordu. Elimin etrafında artmaya başlayan kanları görünce paniklemeye başlamıştım. Şu an olmazdı. Hayır annemi almam gerekiyor, gitmemiz gerekiyor.
"Anne.. bana bak." sonunda gözlerimi elimden çekip anneme fısıldadığımda yerde gözleri yaşlı bir şekilde bana dönmüştü. Babam ise anlık gelen baş dönmesiyle duvara yaslanmış bir vaziyette başını tutuyordu.
"3 dediğimde senin elini tutacağım.. ve koşacağız tamam mı?" anneme kapıyı işaret ettiğimde ağlaması daha da artmıştı ama kendini tutabilmişti.Bana kafasını sallamasıyla gülümsemiştim. Abimi beklersek anneme bir şey olacağından korkuyordum. Yanımda olan tek kişiyi kaybedemezdim.
"1.. 2.. 3!"
dememle birlikte ayağa kalkıp, yerden annemin elini tuttuğum gibi kaldırarak evin kapısına koşmaya başlamıştık. Babam ise anlık olan bu şey sonucu afallamıştı ama daha sonra eline nerden aldığını bilmediğimiz bıçakla arkamızdan koşmaya başlamıştı. Sokakta annemin çığlığı ile yardım istemeye çalışıyorduk ama kimse yoktu. Babam ise arkadan gelmeye devam ediyordu.
"Anne karakola gir hemen!" sokağı döndüğümüzde önümüze çıkan karakolla elimizden geldiğince oraya koşmaya başlamıştık. Kapıyı açıp hızlıca annemi içeri soktuğumda bir şey oldu mu diye anneme dönmüştüm.
"Yardım edin.." annem ağlayarak karakolun önünde durmuş olan babamı işaret etmişti. Polisler annemin gösterdikleri yere baktıkları an babamın koşmasıyla 4 polis hemen karakoldan çıkıp koşmaya başlamıştı. O an sadece anneme bir şey olmasından korkmuştum ama olmamıştı. Abim ise hâlâ gelmemişti. O hiç böyle yapmazdı Sunghoon cidden değişmişti. Üniversite ortamı mıdır bilemem ama bu gidişle bizi kaybedecekti.Onu kolay kolay affetmeyeceğimizi o da biliyordu, bende biliyordum.
~
COK KISA OLDUU😭😭
diger bolumu yazdigim gibi aticam kesinliklee
Normalde Heeseung'ın bizi kurtarmasi gerekmiyor muydu ya😉
Emojileri ironi olarak kullanmak çok hosuma gidiyo JWJBĞEUUDŞWI
neyse cok bos yapmayalim ve ikonik o sözümü soyleyim
OY VERMEYENLER GECE KAPINIZI KAPATMAYI UNUTMAYIN OY VERMEYENLER
~
![](https://img.wattpad.com/cover/345265500-288-k867338.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
i don't wanna be ur friend- heeseung
Fanfictionheeseung: artik senin arkadasin olmak istemiyorum jiwoo: 23 nisanda miyiz? heeseung: 1 nisan olmasin o jiwoo: dogru . . . . ship degildir bebislerim ☆