0.5

2 0 0
                                    

Feza Bey'in gidişinin ardından kapıyı kapattı Leyla. Ortalığı biraz toplayıp evlerine gideceklerdi. Ancak endişesi hala diriydi kız kardeşinden öte gördüğü arkadaşı için. "Mehan." Diye yineledi. Belki ona kulak verir de gelir diye uğraşıyordu. Mehan tezgahın arkasından çıktı elinde çantasıyla birlikte. "Ne oldu Leyla?" Ne istediğini biliyordu elbette. Ancak yalnız kalıp düşünmeye ihtiyacı vardı. Geçmişiyle, onların bile bilmediği karanlık yönlerle yüzleşmeliydi yaşayabilmek için. "Lütfen ısrar etme güzelim. Endişeni anlıyorum. Ama evime gitmeliyim. Yalnız kalmak istiyorum. İnan bana buna çok ihtiyacım var." Arkadaşının kolunu sıvazladı. İyi olacaktı. Buna inanmak istiyordu kendisi de. Leyla başını sallamak zorunda kalmıştı. Onu kolundan tutup zorla götüremezdi ya. Birlikte pastaneden çıktılar. Stresli ve endişeli bakışlarına rağmen, Leyla kocaman bir gülümseme vererek ilerledi arabasına. Mehan'ın evi yakındı zaten. Hemen iki sokak sonra. Bu yüzden tembel adımlarla yürüdü kadın. On iki katlı apartmanı yeniden gördüğünde iç çekti. Yüzleşmeye gidiyordu evine. Kendisiyle ve geçmişiyle. Elinde sallanan anahtardan başka ses yoktu sokakta. Dış kapıyı açıp içeriye girdi. Asansöre yönelip düğmesine basarken derin bir iç çekti. Nasıl yapacağını bilmiyordu. Yüzleşmek kolay bir kelimeydi. Zor olan onu gerçeğe çevirmekti. Asansörden inip evine girerken hala aynı düşünceler dönüyordu zihninde. Işıkları açıp, geniş oturma odasına attı doğruca kendini. Mavi renkli koltuğuna oturup gözlerini kapattı. Aladağ'dan vazgeçmesine sebep olan o günü düşünüyordu. Henüz Leyla ve Cihan'ın bile bilmediği, öğrense kalplerine derin birer yara açacak o günü.

6 ay önce, 12 Aralık 2022

İdil'in fırtınasına çıkıp, evine gelmişti. Her zaman olduğu gibi Aladağ'ın kollarına sığınacaktı yeniden güvende olmak için. Evin büyük bahçesini görünmez kılan tahta kapıya iki eliyle sertçe vurdu. Nefesi kesiliyordu stresten. Bir an önce sevdiğine kavuşup rahatlamak istiyordu. Zihnine yerleşen kötülükleri ancak sevgi temizlerdi. Tahta kapı büyük bir gıcırtıyla açıldı. Kendisinden uzun olan sevdiği adam göründüğünde henüz nefes bile almadan ona atıldı kadın sarılmak için. İki kolunu yakalayan eller, sarılmak yerine onu sertçe içeriye çekti. Öyle bir güç uygulanmıştı ki yarı yarıya sürüklenerek girdi bahçeye kadın. "Sevgilim, ne oluyor?" Artık evlenmiş olsalar da sevgilim demeyi severdi Mehan. Endişeyle baktı eşinin yüzüne. Tahta kapıyı sürgüleyerek ona dönen Aladağ, yüzündeki tüm öfkeyi kusmaya hazırdı belli ki. "LAN, LAN SEN NASIL..NASIL İĞRENÇ BİR KADINSIN. SENİ KOYNUMA ALDIM BEN! SANA EVİMİ AÇTIM. İLK BENİMLE BİRLİKTE OLDUN LAN. BENİM OLDUN! ŞİMDİ BU NE!" Yüzüne doğru tutulan telefonun ekranına baktı olduğu yerde korkudan titrerken. Adamın sesi öyle yüksekti ki, zaten hassas olan kadın gerçekten gözle görülür derecede titriyordu artık. "A-aladağ. Bu ne? Ne diyorsun sen?" Şok içindeydi. Telefonu yere fırlattı esmer adam. Gözlerinde, öfkenin alevleri dans ediyordu. Gözünü öyle bir bürümüştü ki yalanlar. İçindeki canavarı çıkarırken tereddüt etmemişti. Önce bir tokat indirdi beyaz tenli kadının yanağına. "BU NE ÖYLE Mİ? NE Mİ? OKTAY İLE BİR OLUP BENİ ALDATTIĞININ KANITI LAN. İDİL OLMASA HABERİM OLMAYACAK. BİR DE KARDEŞ AYAĞI ÇEKİYORLAR BANA. SENİ ÖLDÜRÜRÜM! ÖLDÜRÜRÜM LAN SENİ!" Kollarından tutup sarsmaya başladığı kadının dalgalı tutamları sallanıp adamın yüzüne çarpıyordu. Korkudan dilini yutmuş gibi bakakalmıştı Mehan. Yeşil gözlerinden bir kaç damla akmıştı. Aladağ, onu yere fırlatarak üzerine yürüdü. Yerdeki kadının suratına eğilip tek dizini yere yasladı. Arka arkaya attığı tokatlar içini soğutmamış olacak ki bu kez boğazından tutarak kaldırdı kadını. Sırtını evin bahçeye bakan duvarına çarptı. Muhtemel olarak kemiklerin kırılması sebebiyle ortaya çıkan ses harici, kadından yalnız bir hıçkırık döküldü. Boğazını sıkan ellerin üzerine sardı ellerini. Yüzünde bir yerlerin kanadığını hissediyordu. Nefesi kesilmişti sevdiği adam tarafından. Ölüyordu. "B-Bırak.. Nef..nefe..nefes al..a..mıyorum.." Zar zor tamamladı cümlesini. Aladağ yalnızca katil olmaktan korkarak bıraktı boğazını. Saçlarını yakaladı bu kez. Defalarca okşadığı, öptüğü tutamları kopmasını umursamadan çekerek yeniden sürükledi kadını. Adım atmaya hali yoktu Mehan'ın. Dağılmış, incinmiş ve fazlasıyla korku içerisindeydi. Saçlarını yakalayan canavarın eli onu tahta kapının dışına fırlattı. Güçlü eller hiç düşünmemişti kadına ne olacağını. Yere yapıştı tam anlamıyla. Kanlı yüzü asfalt zemine değdiğinde kapattı gözlerini. Nefesi kesik kesik alan bedeni yorulmuştu. Dinlenmek istiyordu.

Günümüz

O gün uyandığı gibi, titrek ama hızlı bir nefesle açtı gözlerini. Yeşillerinin etrafı kızarmış göğsü yeniden daralmıştı. Elini kalbinin üzerine koyarak derin bir nefes çekti içine. "Sana söz bebeğim, seni bu iğrenç varlıktan son nefesime kadar koruyacağım. Özür dilerim..Biyolojik babanın şiddet eğilimli bir manyak olduğunu bilmediğim için. Hiç bir güç seni ona götüremeyecek ama." Karnındaki bebeğiyle konuşuyordu. Mehan çok şey yaşamış olabilirdi. Ancak kızı, onun yaşadıklarını yaşamayacaktı. Gerekirse kendini siper edecek yine de koruyacaktı onu. Kararlıydı. Kaderini çizen kanlı eller kızına dokunamayacak, onun canını yakamayacaktı. Tüm bu travmayı yeniden yaşıyor gibi hissetmesine rağmen bebeğini düşünerek ayaklandı. Yemek yemeliydi. Saatleri kaçırmaması gerekiyordu çünkü içeceği vitaminler vardı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 31, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Ma'ferin.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin