0.5

44 7 6
                                    


    Öneri Şarkı: Somebody's Watching Me - Rockwell    

        NOT: Kitaptaki aşk hayatları kişiden kişiye değişir ama canon olan birkaç şey var,

 Kerem Deniz'e liseden beri, yaklaşık 5 yıldır, aşık ama Deniz Kerem'i sadece görünüş olarak beğeniyor yani aşık değil. 

 Kerem Nehir'i anaokulundan beri kız kardeşi gibi görmesine rağmen Nehir'in Kerem'den ilkokul zamanları hoşlandığı olmuştu ama şuan Turan'a platonik, yani şimdilik.

 İdille Yağız flörtler, geçen bölümlerdeki sinema buluşmasından bu belli biraz.

 Sıla Kerem'den hoşlanmasına rağmen Deniz'i öğrendiğinden, sahil bölümünde, onu bırakıp Beratla ilgilenmeye başladı.

 Arasla Arslan'ın birbirlerine aşık olmaları tamamen bir tartışma konusu ama dışarıdan görünüşleri ve aralarındaki şakalar kesinlikle onları eşcinsel gibi gösteriyor.

 Aşk hayatı ekipten olanların ekibin gerisiyle arasında bir şey yok, herkes birbirini kardeşi olarak görüyordu. Kavgaya kadar.

------------------------------------------------

İdil'in Gözünden:

 O aptal balo gününden beri tam 16 gün geçmişti. Liderler iki gruba ayrılmış, Deniz yoğun bakımdan çıkarılmıştı. Normal hastane odasında kalıyordu ve yaraları iyileşmeye başlamış, en yakın zamanda taburcu edilecekti. Keremlerin yanına gitmek istese bile Turan buna izin vermeyecekti ve bunu dile getirmişti. Gerekirse tehdit edecek her türlü bizim ekibe gelmesini sağlayacaktı. 

 Yağızla aramızda çok şey yaşansa da Kerem'in tarafını tutması beni hem çok üzmüş hem sinirlendirmişti. En azından ben varım diye bizim ekibe gelebilirdi. Son olanlardan beri sadece bir kez konuşmuştuk, o da kavgaydı sanırım. Beni sevdiği yalandı belki, şu olay olmasaydı çıkma teklifi edecektim. Her şeyi bir balo alt üst etti. Kulaklığımda son ses şarkı çalarken markete gidiyordum. Daha doğrusu gitmeye çalışıyordum. Aslında Yağızla aynı eve çıkacaktık ki, bu onlarca hayalimizden sadece biriydi, o da iptal olmuş gibi görünüyordu. Şuan cips almak yerine evimize tahıl ürünleri alabilirdim diye düşündüm kendi kendime. Markette sıra beklerken de aynısıydı. O anki dalgınlıkla yanlış cipsi aldığımı görünce koşarak reyona geri gittim.

 İstediğimle değiştirip geri dönerken tanıdık bir yüzle karşılaştım. Arslan'dı bu. Kapüşonunu geçirmiş puding reyonuna bakınıyordu. Selam verip vermemek arasında kaldığımda çoktan beni görmüştü. Eline muzlulardan iki tane alıp yanıma geldi.

"Görüşmeyeli nasılsın İdil?" düşman mıydık değil miydik belli değildi. Yine de mesafemi korumaya karar verdim.

"Az önceye kadar gayet iyiydim."

"Moralini bozan bir şey mi var? Yani geçen olanlardan başka."

"Evet var, seni görmem."

"He?"

"Yolumdan çekil seni aptal." omuz atarak yanından geçtiğimde tepki vermeden geri döndü. Böyle davranmayı bende istemezdim ama sonuçta iki düşman taraftık değil mi? Birde samimi olamazdım.

 Arkasını dönmeden kapüşonunu çıkardı ve puding reyonuna gidip muzluları bıraktı. Metal reyonun arkasında bir şey arıyordu. Her ne yapmaya çalışıyorsa biri görüp şüphelenmesin diye diğer ürünlere de bakıyordu ara sıra ama gözü hep o reyondaydı. Bense kasa sırasını aklımdan çıkarıp gizlice onu izliyordum. Aradığı şeyi bulmuş gibi çilekli pudinglerin arkasına elini attı ve bir puding eşliği büyük bir kağıt parçası çıkardı. Kağıdı ceketinin cebine attıktan sonra kasaya doğru gitti, aldığının parasını ödedi ve hızlıca marketten çıktı. Ne bulmuştu o? Gidip pudingleri biraz araladım fakat kağıdı aldığı yerden hiçbir bok çıkmadı. Bir işler çevirdiği kesindi ve beklendiği gibi bunu gidip ekibe söyleyecektim.

|| DÜŞMAN ||Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin