7.bölüm

12 4 0
                                    

Ama bu nasıl olur...

Şaşırdığımı farketmişti.
"Evet Leyla, ben olsam ben de şaşırırdım. Nasılsın görüşmeyeli?" Dedi.
"Sen..."
"Evet ben."
"Ne istiyorsun benden. Neden sürekli benimle uğraşıyorsun."
"Daha seninle çok işimiz var. Ayrıca Emirin yaptığı da çok ayıp. Seni o gün oradan kurtara bilirdi ama kurtarmadı." Dediğine bir şey diyemedim.
Buse: "Leyla ne oluyor?" Diye araya girdi.
"Evet Leyla ne oluyor? Anlat arkadaşlarına." Sinirden dayanamıyordum.
"Yeter artık, rahat bırak bizi. Ne istiyorsun bizden?" Dediğimde kahkaha atmıştı. "Ben sizden bir şey istemiyorum. Sizi bu duruma düşüren senin baban. Hatta babalarınız."
Aleyna: "Babalarımız ne alaka?" Dedi şaşırarak.
"Bilmem onu babalarınıza sorun."
"Gebertirim seni pislik herif." Dedim bağırarak. Bir taraftan gizlince elimdeki ipi çözmeye çalışıyordum.
"Aynı baban gibi konuşuyorsun. Baban da böyleydi."
"Babam hakkında tek kelime daha edersen seni yaşatmam."
"Sana babanın trafik kazasında öldüğünü söylediler değil mi? Çok net hatırlıyorum çok küçüktün. Hatta senin yeni doğmuş halini bile hatırlıyorum." Diyerek kapıya gidip kapıyı açıp giderken durdu. Arkasını dönüp arkadan bana yaklaştı.
"Senin baban hayatımda gördüğüm en şerefsiz insandı." Dediğinde ipin son düğümünü çözdüm. Yanımda duran adamın belinden silahı alıp bacağına tekme attım. Hemen ardından o şerefsizin kafasına diredim silahı.
"Sandığımdan daha hızlıymışsın."dedi.
"Kes, konuşmaya hakkın yok senin." Diyerek hareket edemesin diye iki bacağına sert tekme attım.
Adamları silahlarını yine kızlara taraf tutmuştu.
"Eğer kızlara bir şey yaparsanız patronunuzun kafasını dağıtırım. Atın silahlarınızı yere." Dedim. "Adamlarına söyle silahlarını atsınlar yoksa beynini yerle bir ederim.
"Atın silahlarınızı çabuk." Sesinden korktuğu belliydi.
"Ha şöyle yola gel." Dediğimde arkadan başıma bir şey değdiğini hissettim.
"Eğer onu öldürmeye kalkarsan o zaman benim de seni öldürmem gerekir." Bu ses Emirin sesiydi. Sağ tarafıma geçtiğinde yüzüne baktım. Gerçekten Emirdi. Gözlerinde aynı bu gün olduğu gibi kararlı ve korkusuz biri vardı.
"Emir benim oğlum ve eğer seni koruyacağını düşünüyorsan yanılıyorsun." Dedi o adam.
Emir: "Elindeki silahı bana ver yoksa sonuçları kötü olur." Dediğinde hayal kırıklığı yaşamıştım. Gözlerine yapma dercesine baktım. Ancak o yine aynı bakıyordu.
"Madem babanı öldürdüğüm zaman sen de beni öldüreceksin..." O adamı iterek yere attım ve silahı Emire çevirip korkusuzca " O zaman ilk seni öldürmem gerekiyor." Dedim. Şaşırarak bana baktı ancak sonra kendini toparlayıp gözlerime baktı.
Emir: "Senin o tetiği çekmeye cesaretin yetmez."
"Öyle mi dersin? O zaman deneyelim bakalım kimin cesareti yetmezmiş."
Emir: "Yani o tetiği çekmekte kararlısın."
"Ya sen ölüceksin ya da ben."
Emir: "O zaman üç dediğimde aynı anda tetiği çekelim."
"Anlaştık."
Buse: "Delirdiniz mi siz?"
Aleyna: "İkinizin de doktora gözükmezi gerek."
Emir: "Bir..."
Aleyna: "Saçmalamayı kesin. Oyunda falan değiliz."
Buse: "Lütfen Emir, yalvarırım bırakın o silahları."
Emir: "İki..." Diyerek hiç birinin sözüne aldırmıyordu. Gerçi ben de aldırmıyordum. Kararlıydım, ya onun silahından çıkan mermiyle ben ölecektim ya da benim silahımdan çıkan mermiyle o ölecekti.
Emir: "Aynı anda üç diyelim ve tetiğe basalım."
"Anlaştık." Dedim. Son kez bir birimizin gözlerinin içine baktık. İkimiz de bir birimize hem yapma hem de artık bas o tetiğe der gibi bakıyorduk.
Emir: "Hadi aynı anda."
İkimizde aynı anda "Üç" diyerek tetiğe bastık. Ancak ikimizin de silahı boşmuş.
Emirin babası: "Kusura bakmayın en heyecanlı yerinde bölüyorum ama bu günlük bu kadar gösteri yeter. Alın bunları götürün." Diyerek adamlarına dönüp baktı. Gelip ellerimizi bağlamaya başladılar. Emir sadece bana odaklanmıştı, ben de ona odaklanmıştım. Sanki gözlerimizle anlaşıyorduk.
"Yürü." Dedi beni bağlayan adam. Emirden bakışlarımı ayırıp gitmeye başladım.
Bu iş burada bitmedi. Burdan kurtulmanın bir yolunu bulmalıyım. Ancak nasıl bulmam gerektiğine dair hiç bir fikrim yoktu.
Bizi bir odaya götürdüler. Ellerimizi açıp odadan çıktılar. Kapıya gidip açmaya çalıştım ama kitliydi.
Buse: "Leyla neler olduğunu anlatacak mısın artık."
"Bilmiyorum, neler olduğunu bilmiyorum."
Aleyna: "Ne demek bilmiyorum. Bizi kaçıran adam Emirin babası çıkıyor. Emirle bir birinize silah çektiniz üstüne bu adam önceden seni ne zaman kaçırmış ve bizim neden şimdi haberimiz oldu?"
Buse: "Bence bizi aydınlatmanın tam sırası."
Derin bir nefes aldım." Tamam, oturun anlatayım."
Üçümüzde yere oturduktan sonra anlatmaya başladım.
"Hatırlıyor musunuz eskiden Emirden nefret ederdim. Sürekli onu kötülerdim."
Buse: "Evet ama biz de hep aşıksın falan diyorduk."
"Evet, sonra Emir bana yazdı. Uzun süre konuşmaya başladık.
Aleyna: "Sonra bize ondan hoşlandığını söyledin."
"Aradan uzun zaman geçtikten sonra sebepsizce Emir soğuk davranmaya başladı. Ben de bunu doğal algıladım. Çünkü Emir gibi biri gerçekten aşık olamazdı. Sonuçta her gün farklı kızla takılıyordu. Fazla uzatmadım meseleyi. O günlerde annemin işiyle alakalı 2 haftalığına yurt dışındaydı. O gün spora giderken yolda Emirle karşılaştım. Emir endişeyle bana bakıp çok özür dilerim dedi. Ben de ne için dediğimde bir şey söylemeden kısa bir süre gözlerime bakarak sustu. Sonra benim arkamdan birisi yaklaştı. Tek hatırladığım buydu. Kendime geldiğimde soğuk karanlık bir odadaydım. Kendime geldikten kısa bir süre sonra kapı açıldı. Emir ve yanında bir adam vardı. Adam iğrenç kahka atarak bana babama benzediğimi söyledi." Bunları anlatırken gözlerim dolmuştu.

Hatırlama:

"Tıpkı babana benziyorsun."
"Kimsin sen? Ne istiyorsunuz benden"
"Babanın yaptıklarının bedelini hepinize ödeteceğim. Babanın ölüsünü suçlandıracaklar. Sen de babanın yaptıklarının bedelini ödeyeceksin, acı çekerek yalvarırım öldür beni de kurtulayım diye ağlayacaksın."
Neler olduğunu anlayamıyordum. Korkudan ölecekmiş gibi hiss ediyordum.
"Lütfen bırak beni gideyim. Ne istiyorsun benden ? Para mı derdin ?"
Birden yüzü katı kesilerek yaklaşarak gözlerime baktı.
"Annen de senin gibi her şeyi parayla çöze bileceğini zann ediyordu. Gözlerin ve bakışların babana benziyor ama şu an karşımda anneni görüyorum." Diyerek geri çekildi.
"Emir lütfen yardım et." Diyerek Emire baktım. "Burdan çıkar beni. Yemin ederim kimseye bir kelime bile söylemeyeceğim." Dedim
Ancak Emir sadece yere bakıyordu.
O adam da kahkalar atarak "Emir mi sana yardım edecek ? Güldürme beni, Emir benim öz oğlum. Ben ne dersem onu yapmak zorunda. Yaşamak istiyorsa dediklerimi yapmalı." Dedi ve sonra yüzünü Emire çevirerek "Git odanın soğukluk derecesini artır." Dedi. Emir bir şey demeden odadan çıktı. Hareket etmeye çalıştım. Ayağa kalkmaya ama bacaklarımda ve kollarımda güc yoktu.
"Boşuna çabalama kalkamazsın." Dediği sırada Emir geldi.
" Artırdım baba." Dedi ve yine gözlerini yere dikti.
"Güzel, şimdi 1 hafta bu odadan çıkmayacak bu kız. Eğer olur da kız her hangi bir şekilde kaçarsa bedelini ağır ödersin." Dedi Emire ve sonra da odadan çıktı. Emir de arkasından çıkarken çevrilip bana baktı. "Özür dilerim. Lütfen beni affet." Dedikten sonra kapıyı kitledi.
Oda gerçekten de çok soğuktu. Belki de soğuktan ölürdüm diye düşünüyordum. Nerdeyse uzun süre sonra uykuya dalmak üzereydim yada soğuktan bayılmak üzere. Kapı açıldı ve içeri Emir girdi. Şaşkın gözlerle ona bakıyordum.
"Seni buradan çıkarmama imkan yok."
"Var, eğer istersen kurtara bilirsin."
"Özür dilerim ancak ölmek istemiyorsam bunu yapmak zorundayım." Diyerek arkasını çevrilip gidiyordu.
"Yada sen çok korkaksın." Dedim. Bir anlık durdu ama sonra yoluna devam etti.
Kısa bir süre sonra kendime gelmiştim. Ancak fazlasıyla soğuktu. Başımdaki tokayı alıp uzun süre kapıyı açmaya çalıştım. Neredeyse üç saate yakın sürdü an anki durumumla. Kapıda koruma yoktu. Hemen sürünerek bir şekilde odadan çıktım. Ne taraftan gideceğimi bilmiyordum. Sağ tarafta bir pencere gördüm. Hemen pencerenin yanına gidip açtım. Aşağıya baktığımda çokta yüksek olmadığını gördüm. Hemen atlayıp kaçmaya çalıştım.

***

"Etrafta korumanın olmaması çok garipti ama iyi ki yoktu. Rahatlıkla kaçtım ve bu olayı asla birine anlatmadım."
Kızlar şaşırmış şekilde yüzüme bakıyordu.
Birden kapıyı birisi açtı.
"Etrafa korumanın olmaması garipti çünkü senin bir yolunu bulup kaçacağını bildiğim için tüm korumaları oradan uzaklaştırmıştım."
"Emir..."
"Emir senin belan olacağım oğlum." Diye Aleyna ayağa kalkıp Emire doğru gidip ona vurmaya başladı.
"Ya bir dur. Size her şeyi en baştan anlatacağım."
"Neyi anlatacaksın kıza nasıl silah çektiğini mi ?" Dedi Buse.
"O silahın boş olduğunu biliyordum. Ayrıca sizin babalarınızla benim babam arasında olanları ve neden o zaman Leylayı o şekilde bıraktığımı anlatacağım."
"Eğer mantıklı bir şey olsa iyi olur. Yoksa beynini dağıtırım. Diye Aleyna Emire bağırıp vuruyordu.
"Tamam anladık, geç otur baştan anlatıcam her şeyi." Aleyna sakinleşerek Emirle birlikte yanımıza geldi. Çember şekilde oturduk.

___________________________________________

Nasılsınııız
Umarım iyisinizdir
Çok özür dilerim hepinizden bir ara fazla sıkıntılarım oldu sonradan da okul başlayınca bölüm atamadım
Şimdi haftada bir kez yetiştire bilirsem bölüm atmaya çalışacağım

Sizce ilerde neler olucak ?

Emir karakterini sevdiniz mi ?

Favori karakteriniz kim ?

Emirin babası hakkında ne düşünüyorsunuz ?

Yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayınn

Kayıp sırHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin