Hıçkırıklarımı bastıramıyordum, lanet gözyaşlarım elimde olmadan akıyordu, ıslanan zeminle buluşuyordu defalarca.
Aşk acısı denen şey bu muymuş? Böyle mi oluyormuş hislerin, kalbin..Hayal kırıklığı hislerimin,aklımın buluştuğu ortak noktaydı belki de.
O kadar beklemezdim ki ondan, o kadar acıttı ki... Defalarca nefret söylemlerini, aşağılamalarını yutmuş ve gurursuz gibi yazmıştım defalarca..
Güne Faruk'la uyanıyordum, onunla uyuyordum. İlk defa ben, kalpsiz Akay birine tutulmuştum ama kabaca postalanmayı hak görmüştü bana."Ben, ben ne yapıcam Asu?" dedim burnumu çekip kollarına daha çok yaslanırken. Benim aramamla spor salonundan çıkıp gelmişti yanıma. Ama o kadar canım yanıyordu ki, ne ağlamalarım fayda ediyordu ne de ona olan sevgim yetiyordu.
Asu saçlarımı okşayıp göz yaşlarımı silmeye çalışıyordu. Her eli yanağıma değdiğinde ise yerine yenisi ekleniyordu.
"Ne yapmalıyım ben, bu durumda bile onu deli gibi özlüyorum! Bana, yalan söyledi, kandırdı beni! Kırdı defalarca Ama yazmaya devam ettim aldırmıyormuş gibi.."
İçimi çektim,Asu'nun uzattığı peçeteyi alıp burnumu sildim."Benim de bir kalbim var Asu ve bu kalp hala onun için atıyor."
Asu bana telkin edici birkaç şey söylemiş, ardından Odama yatırmıştı beni. Bana iyi gelebilecek tek şey uykuydu belki de, o yüzden hıçkırıklarımı bastırıp zorlanarak da olsa gözlerimi kapatıp uyumaya çalıştım.
"Lütfen bütün bunlar kabus olsun Allah'ım lütfen..."Faruk'un ağzından
"Faruk şu aletleri de kaldır, ardından çıkabilirsin"
"Tamam abi."
Sonunda yorucu bir günün ardından mesai bitmişti. Arabamın anahtarını elime alıp bir an önce eve gitme isteğiyle kendimi arabaya attım.
Derin bir nefes alıp soluklandım, bugün o kadar kalabalıktı ki öğle yemeğine Zar zor gidebilmiştim. Eve gidip derin bir uyku çekme hayaliyle gülümsedim.
Tabii bana zırt pırt yazan bir anonim sayesinde bu zor olacak gibi görünüyordu. Sabahtan beri bir ton şey yazmıştı ve cevap verecek bile vaktim yoktu.Anonim o kadar ilginç biriydi ki, ilk başta gerçekten rahatsız oluyordum; şaşkınlıkla,bir karış açık kalıyordu ağzım mesajlarını gördükçe. Normal bir hayatı olan bir adamdım çünkü, normal bir ailesi, birkaç kişilik normal bir arkadaş çevresi olan kendi halinde biriydim. Benim hayatımda aşk yoktu, birinin bir kişiyi sorgusuz sualsiz karşılıksız sevmesi bana imkansız geliyordu, inandırıcı değildi. Her insan güvenilir değildi. O yüzden belki de hiçbir zaman Akay'a istediğini veremeyecektim.
Eve vardığımda üstümü değiştirip televizyonun karşısındaki koltuğa oturdum. Yaptığım makarnadan yerken mesajlarımı kontrol ettim.
Anonim sabah gördüklerim dışında hiçbir şey yazmamıştı, bir saniye.
Beni engellemiş?Şaşkınlıkla ağzım aralandığında istemsizce kaşlarımı çattım. Neden böyle bir şey yaptığı hakkında hiçbir fikrim yoktu,ne yapacağım hakkında da.
Neden buna takılıyorsun ki? En başından beri yazmamasını sen istiyordun zaten.
Sebebini bilmesem de buna takilmayacaktım. Artık bana mesaj yazıp duran biri olmayacaktı ve ben de kafamı dinleyebilecektim. Televizyon kumandasını alıp güzel bir kanal bulmaya koyuldum.---------------
2 gün olmuştu
Koskoca 2 gün!
Akay hala daha hiçbir şey yazmamıştı, engeli duruyordu.
Kendimi işe vermeye çalışıyordum ama müşteriler bu iki gün azalmıştı ve fazlasıyla boş vaktim oluyordu.
Evet bunu ben istiyordum, yazmıyordu şu an. Mutlu olmam gerekir, değil mi?"Kardeşim, ne yapıyorsun burda?"
Okan kafeteryadaki sandalyelerin birini çekip karşıma oturduğunda gözlerimi Zar zor daldığı yerden çektim."Okan, Akay 2 gündür yazmıyor bana."
Akay'ın kim olduğunu düşünürcesine baktığında "Anonim." dedim."Ne güzel işte oğlum,istemiyordun zaten." Haklıydı. İki gün boyunca Okan arayıp bu şakasına bir son vermesini söylemiştim ki ısrarla kendisi olmadığını söylediğinde ikna olmuştum. Bu sayede ondan haberi vardı.
"Bana bak, yoksa sen seviyor musun o kızı?"
"Ne!"
Birkaç kişinin bakışları bize dönerken umursamadım. Kesinlikle böyle bir şey yoktu.
"Sadece, merak ediyorum onu."
"Özledin değil mi? Alıştın ona."
"B-bilmiyorum, öyle mi sence?"
Okan beni süzdükten sonra başını evet dercesine salladı."Ne yapmalıyım peki?"
"Kızın yerine koy kendini."
Düşünmeye çalışırken dediklerini dinlemeye başladım.
"Kız iyi dayanmış, düşünsene birini seviyorsun, yazıyorsun ve her defasında sana ters cevap veriyor."
"Yani bilmiyorum, bunun da etkisi vardır belki ama sanki başka bir şey varmış gibi."
"Sor o zaman ona?"
"Engelledi ama beni."Okan birkaç saniye düşündükten sonra "Yeni hesap aç o zaman." Dedi.
Biraz düşündükten sonra denemeye karar verip yeni bir hesap açtım.@FARUKKLAGEL
Akay, benim Faruk
Ne oldu bilmiyorum, lütfen söyle.
Bana yazar mısın?
Kahretsin telefon numaranı da bilmiyorum ki?"Bu yaptığıma gerçekten inanamıyorum."
Okan gülümseyerek elini omzuma koydu. "Ben de kardeşim."Telefonun titremesiyle bakışlarım telefona kaydı.
0554****
Ben Asu, Akay'ın arkadaşıyım.
Senin yüzünden iki gündür nasıl biliyor musun !@FARUKKLAGEL
Onunla konuşmama izin ver,lütfen0554*****
Sen ne dediğinin farkında mısın?
Sevgilisi olan bir adama göre ne kadar yavşaksın!
Bir daha sakın mesaj atmaya kalkma!@FARUKKLAGEL
Dur dur bekle, ne sevgilisi?0554****
*Fotograf
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KOÇUM BENİM -TEXTİNG-
Genç KurguAnnesinin zoruyla spor salonuna götürülen bir genç kız , salonun en genç çalışanına gönlünü kaptırır. Yeni bölümler her Pazartesi ve Cumartesi günleri gelecek, değişiklikler instagram hesabımda ve mesaj panomda duyurulacaktır. #Smile içinde 1 #faru...