0.5 ─ ❝Gece mesaisi.❞

3.7K 348 234
                                    

[Nikitata, FindMyName - E$CORT]

Derin bir sessizliğe gömülmüştük.

Issız bir ormanın en ücra köşelerinde kaybolmuş yalnız bir hayvanın maruz kaldığı çaresizliğin kasetlenmiş görüntüleri tam da buraya aktarılmış gibi tek bir çıt çıkmıyordu yemek masasında. Annem, eşinin sorusuyla elindeki bıçağı yere düşürmüş, Taehyung ise olduğu yere kenetlenmişti. Hemen yanımdaki vücudu çaresizlikten gözlerim önünde kasılmış, bir dozeri andıran kaslı ve iri vücudu şaşkınlık ve korkunun getirisiyle olduğu yerde anbean küçülüp kalmıştı.

Herkesin gözünde daha önce şahit olmadığım türden bir ifade vardı. Annem ne olduğunu anlamak istercesine bir eşine, bir de çocuklarına bakmaya devam ederken Taehyung tamamen ortamdan soyutlaşmış gibiydi. Boş gözlerle babasına bakıyor, ancak cevap vermiyordu. Şahsen ben, şuracıkta kahkahalar atmamak için zor tutuyordum kendimi. Öyle ikonik bir sahnenin içine sıkışmış durumdaydım ki, tam da filmlere konu olacak türdendi bu. Tanrı şahit, bunun olmasını beklememiştim. Evet, belki okulun, sosyal medyadaki topluluğun ve birkaç insanın bunu duymasını beklemiştim lakin asla, babasının iş yerindeki insanların bunu görüp üstelik yedeklemelerini, Bay Kim'in ise bunu oğluna apaçık bir şekilde dile getirmesini beklememiştim.

Söyleyiş tarzına göre videoyu izlemiş gibiydi, hem de bundan büyük bir pişmanlık duyuyormuşcasına.

Gülmemek için alt dudağımı kanatacak derecede sertçe dişlemem gerekiyordu. Zordu cidden. Çok zordu engellemek. Yerimde başka biri olsaydı çoktan kahkahayı basacağına emindim ancak benim de bunu yapmama ramak kalmıştı.

Yoongi, videoyu yükledikten yaklaşık yarım saat sonra telif hakkı sebebiyle kaldırıldığını haber vermek amacıyla telefonumu tuşladığında, işlerin burada sona erdiğini ve muhtemelen bir süre gündemde kalıp sonradan unutulup gideceğini düşünüyordum. Ancak beklentilerimin ötesinde gerçekleşen bu muazzam olay, dişlerimi kamaştıracak türde iyi hissettiriyordu. Bu sayede belki kısa bir süreliğine de olsa benimle uğraşmayı bırakır, kendi sorunlarını çözmeye yönelebilirdi ve cidden, kim bunca karmaşanın arasında üvey kardeşiyle uğraşacak fırsatı bulurdu ki?

Elbette Kim Taehyung.

Saniyelerdir şokun etkisiyle harekete geçiremediği vücudu ilk defa oyunculuktan uzak, gerçek hisleriyle tepki veriyordu. O sinir bozucu gülümsemesi anında yok olmuş, kendini zorluyordu tepki vermek adına. Dikkat çekmemek adına gözlerimi sonunda ondan ayırdığım sırada kuru bir öksürükle boğazını temizledi ve neredeyse titreyecek olan sesiyle konuşmaya başladı. "Neden bahsediyorsun baba?"

Bay Kim, sinirinin had safhasındaydı. Sıktığı dişleri arasından bile ne denli öfke dolu olduğunu anlamak açıkça mümkündü. "Bir kez sordum, bana düzgün bir cevap ver, Taehyung. Benim evimde, senin odanda yaptığın iğrençliklere kimleri ortak ettiğini söyle. Neden, öyle bir videon var? Ve neden, bu binlerce kişinin ağzına sakız olmuş durumda?"

Annemin ağzı şokla aralanırken Taehyung'a inanmaz gözlerle bakıyordu. Biricik oğluna yakıştıramamış olmalıydı tüm bunları. Taehyung tabii. Sıktığı yumruklarını önündeki masaya geçirmemek adına kendini zapt etmekte öyle bir zorlanıyordu ki, onu durduracak herhangi bir şey olduğunu hayal etmekte zorlanıyordum.

Soğukkanlılığını hızla geri kazanmış olmalı ki, her zamanki sinir bozucu surat ifadelerinden bir tanesi yüzüne konukluk etmiş durumdaydı.

"Baba, bu konu hakkında konuşmak istemiyorum. Olaylar iznim dahilinde olmadan gelişti, haberim bile yoktu-"

"Kes sesini!"

Ve kesik bir soluğun ardından ekledi.

"Lanet olsun kes sesini! İtibarımı zedeledin, beni küçük düşürdün, beni utandırdın Taehyung!"

Devilish.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin