eps 1

5.4K 526 801
                                    

tarih!!

bu fic uygunsuz kelimeler ve sahneler içermektedir. yorum ve oylarınızı eksik etmeyin !! keyifli okumalarrr

her şey kusursuzdu.

yüksek masaların sade ama şık örtülerinden, üzerlerindeki şampanyaların duruşlarına kadar ayarlanmıştı bütün organizasyon.

kokteyl bardaklarını özellikle seçmiştim. ortamla uyuşuyordu, ikramlıklar olarakta küçük tadımlık şeyler yeterliydi. mutfağın baş şefiyle yaptığım son konuşmayla artık gelen misafirleri ağırlamak için hazırdım.

gözlerimi çevrede gezindirdikten sonra kafamda mantıklı bir plan hazırladım, öncelikle gelen yatırımcıların yanına dolu bardaklarla gidecek ve nazikçe bir hareketle saygınlığımı gösterecektim sonrasında planladığım fikirlerim için güçlü yatırımcılarla aramı daha da sıkılaştıracaktım.

bugün misafirler arasında görmek istediğim biri daha vardı, gözlerim hâlâ onu arıyordu... eğer onunla ortaklık yaparsak bütün maddi varlığımı garantiye alabilirdim.

kendisi hakkında fazla detaya sahip değildim. görünüşünden bile tam emin değildim, bir tek isminin han jisung olduğunu biliyordum. medya da kendini yansıtmayan bu milyarder fazlasıyla dikkatimi çekiyordu. kariyerimin başından beri pek çok yatırımcıyla anlaşmalar yapmış, projeler hazırlamıştım ama asla han jisung'un ki kadar hasılat elde edememiş veya dikkat çekememiştim. bu oğlan nasıl oluyor da bu kadar temel bir koruma sağlıyordu anlayamıyordum. ama bunlar beni yıldırmıyordu,

kafama koymuştum bu gece bir şekilde onunla konuşacak ve ortaklık yapacaktım.

güvenliklerden, hizmet veren garsonlara kadar herkese han jisung'u gördükleri anda bana haber vermeleri gerektiğini söylemiştim. benden habersiz dişi sinek bile uçmayacaktı burada.

siyah, zarif görünen ceketimin içine giydiğim şık bir beyaz gömlekle, bileklerimin ucundaki düğmelere kadar fazlasıyla iyiydim. bileklerimdeki düğmelerle oyalanırken bir yandan da gelen misafirler hakkında kafamda küçük bir analiz yapıyordum.

gri saçlarının arasına karışan beyaz tutamlarını arkaya atmış, bıyıklarına da şekil vererek dışarıdan zengin olduğunu oldukça fazla belli eden ve en büyük yatırımcılarımdan olan Bay Seuong'u gördüğümde ona doğru ilerledim.

gülümsememle hoş bir karşılama yaparak elimi uzattım, "Hoşgeldiniz Bay Seuong, en son yaptığınız tenis maçı oldukça güzeldi sizi tebrik ederim." gururu okşanmış olan adam gözlerini kısarak teşekkür etti ve karşısındaki oğlanın manipületif etkisine hemencecik kapıldı.

insanların ilgi alanları ve aktiviteleri hakkında hoş ve güzel şeyler söylerseniz önemsendiklerini düşünürler ve bu onların oldukça mutlu eder, doğal olarak da akıllarında güzel bir yer edinmiş olacaksınız.

hoş sohbetimi boşalan bardakları doldurma bahanesiyle sonlandırdım ve içeceklerin olduğu masaya dönerek ilerledim, köşede tanıdığım bir yüz gördüm. arkası dönük bir şekilde bardağını dolduran, yüzü görünmesem bile sarı ve parlak saçlarıyla oldukça dikkat çeken çocuğun yanına gelerek sırtımı onun aksine masaya yasladım.

"yakıyorsun ortalığı." iltifatımla beraber sırıtarak o da sırtını masaya yasladı ve etraftaki misafirleri incelemeye başladı. ortam oldukça ortalamaydı ne az insan var ne de kalabalık edecek kadar gürültülü bir ortam vardı.

sarı saçlı oğlan etrafa adeta avını arayan bir vampir gibi soğuk bakışlarını gezdiriyordu, kafasını bana çevirdi "hiç güzel çocuk yok." diyerek nefesini verdi, güldüm. gözlerim içeri giren dar giyinimli tanıdık çocukta sabitlendi. hyunjin'e çocuğu işaret ettim. "bang christopher chan." hyunjin'e dönerek devam ettim "ne diyorsun?"

i need a partner, minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin