GÖL

44 2 0
                                    

Yüzbaşım Kemal Bey Arıyor...

Bengi rujunu acele ile sürüyordu ama telefon çalınca yarıda bırakıp telefona baktı. Bu ismi ne zaman ekranda görse hissettiği heyecan hiç değişmiyordu. Aceleyle telefona cevap verdi. Bir yandan da aynadan kendini kontrol ediyordu.

"Alo..." dedi titrek bir sesle.

"Kızıl, hazır mısın?" dedi karşıdaki kalın ses. "Yoldayım, beş dakikaya evin önündeyim."

Bengi yarım kalan rujuna baktı ama onun dışında gayette hazırdı. Saatler önceden hazırlanmaya başlamıştı. Aylar sonra sonunda buluşacaklardı.

"Evet hazırım." Diye cevapladı genç kız. Dağılan saçlarını eliyle düzeltti öylesine. Elbisesi de gayet güzel olmuştu. Acaba nereye gideceklerdi. "Nereye gideceğimizi neden söylemiyorsun?"

"Sürpriz dedik ya Kızıl."

Genç kız iç geçirdi. Merak ediyordu ama Yüzbaşısı Kemal Beye dünden beri söylemesi için ısrar etmesine rağmen nereye gideceklerini öğrenememişti.

"Off, tamam ama şunu söyleyeyim beyaz bir elbise giydim. Sürpriz olarak evlenme dairesine gidersek diye..." dedi genç kız muzipçe.

Genç adam güldü. "Hiçbir fırsatı kaçırmıyorsun değil mi?"

"Aslaaa.." dedi Bengi. "Son rötuşları yapayım aşağıya ineceğim. Sende dikkatli gel."

"Tamam Kızıl, Görüşürüz..."

Bengi telefonu kapattıktan sonra kırmızı rujunu alıp dikkatlice sürdü. Son kez aynada kendi etrafında döndü. Gerçekten de beyaz bir elbise giymişti. Kızıl saçları dalgalar halinde beyaz elbisesinin üstüne iniyordu. Yeşil gözlerinde heyecanlı bir parıltı vardı. Yüzbaşısı sözünde durmuş görevden geldiği günün ertesi akşam buluşmalarını teklif etmişti. Sonunda buluşuyorlardı.

Kenarda duran çantasını ve telefonunu aldı. Hızlıca topuklu ayakkabılarını da giyip kapıya yöneldi. Kapıyı tam açmıştı ki karşısında ilk defa adliye koridorunda gördüğü o adamı gördü. Tam karşısındaydı ve kendisine bakıyordu.

"Yüzbaşım Kemal Bey..." dedi Bengi şaşkın bir sesle. Siyah gömleği, siyah pantolonu ve siyah ayakkabısı ile o kadar yakışıklı görünüyordu ki genç kız süzmeden edemedi. Üçe vurulmuş siyah saçları her zaman sinek kaydı olduğu asker tıraşı ile bile Bengi'yi kalpten götürebilirdi.

"Kızıl..." dedi genç adam açıkça genç kızı baştan aşağı süzerken. "Gerçekten de beyaz giymişsin."

Bengi şaşkınlığını atlatmıştı ama kalbi heyecanla gümbür gümbür atıyordu. Yine de kaşlarını çatarak genç adama baktı. "Sende siyah giymişsin. Tam gelin ve damat olduk." Dedi sonlara doğru gülümseyerek.

Genç adam güldü ve kafasını sağa sola salladı. "Hiç uslanmazsın değil mi?"

Omuz silkti genç kız. "Hayır tabii ki..."

Genç adam kolunu büktü ve Bengi'nin girmesi için alan oluşturdu. "Hadi gidelim Kızıl..."

Bengi gülümseyerek Yüzbaşısı Kemal Bey'in koluna girdi. Merdivenleri sakince indiler. Siyah bir arabanın önüne geldiklerinde Genç adam, Bengi'nin kapısını açıp binmesini bekledi.

"Çok naziksiniz Yüzbaşım Kemal Bey..." dedi Bengi arabaya binerken. Bu nazik hareketler genç kızın evlenme konusundaki düşüncesini daha da pekiştiriyordu. Genç adamın dolanıp arabaya binmesini dikkatlice izledi. Siyah gömleğinin sakladığı şeyleri hayal etmeye çalıştı. Onu adliye koridorunda kamuflajı ile ilk gördüğünde de aynısını yapmıştı. Ne yapsın, merak ediyordu işte.

BİR VATAN DAVASIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin