16

39 3 0
                                    

YOONGİ

Hoseok önce yemek yemeye götürdü daha sonra küçük bir dükkana, etraf birsürü kitaplar ile doluydu ve mekanın eski bir gözüntüsü vardı.

Güzel ve sıcak hissetriyordu, sanki kışın aniden beliren içi kitap dolu kulübelere benziyordu, burayı çok sevmiştim.

Hoseok'a bakarak "hoseok burası çok güzel" dediğimde kolunu belime sararak beni kendine çekti "beğenmene sevindim bir haftadır gezmediğim kitap dükkanı kalmadı" dediğinde ellerimi göğüsüne koyarak şaşkınca "ciddimisin, neden kendini okadar yordunki" dediğimde gülerek "senin için" dediğinde yanaklarım kızardı.

Benim için yorulmuştu, kalbime birşeyler oluyor resmen, patlıycak sanırım, yüzümü göğüsüne bastırıdım, boğuk sesim ile "teşekkür ederim hoseok, yorulmana gerek yoktu" dediğimde saçlarımı öperek "teşekkür etmene gerek yok, beğendiysen ve mutluysan bu bana yeter" dediğinde daha çok utandım.

Kafamı kaldırıp ona bakarken eğilerek "burada yasaklı kitaplarda varmış, bakalım hadi" dediğinde gülümseyerek yanağını öpüp "bakalım" dediğimde parlak kahve gözleri siyah gözlerimi delercesine baktı, utanarak "hadiii" dediğimde gülerek "tamam" dedi ve kollarını çekti.

Ben rafa yöneldim ve bakmaya başladım oda arkamdaydı, ona bakarak "neden gezmiyorsun? " dediğimde omuz silkip "ben gezdim zaten seni izliycem" dediğinde kafa salladım, gülmeme engel olamıyordum, bugün ayrı bir tatlıydı sanki.

Belime sarılarak başını omzuma koydu "böyle baksan olurmu? " dediğinde "o-olur" diyerek yutkundum, şuan kitaplardaki aşkımı buldum diye düşünmeden edemedim, umarım bulmuşumdur diye dua ettim.

Neredeyse bütün rafları hoseok bana sarılmış olarak gezdik, elimdeki kitaplar gittikçe çoğalıyordu, her ne kadar hoseok'un benden ayrılmasını istemesemde kitapları taşıyamıyordum.

"Hoseok" dediğimde "efendim" dedi, yutkunarak "kitapları tutarmısın, çok ağırlar" dediğimde benden ayrıldı, elimdeki katapları alarak "bukadarmı?" dediğinde kafa sallayarak  "şimdik bukadar yeter" dediğimde kafa salladı.

15 tane kitap seçmiştim, kasaya gittik, adam hepsini okutarak "300 TL"  dedi.

(daha fazla tutuyo amk ama ben bunlara cenneti yaşatıp ucuz yazıyorum , değerimi bilin de birtane öpüşmeli post atın  yoonseok çifti)

Cüzdanımı çıkartamadan hoseok kart ile ödemişti, kaşkarımı çatarak ona baktım, adam hepsini paketleyerek uzattığında hoseok aldı, dışarı çıktık , birdaha gelicektim buraya.

Sinir ile hoseok'a bakarak "ben ödüycektim hoseok, neden ödedin" dediğimde "ödedim işte yoongi abartma" dediğinde kollarımı bağladım "ama ben okuyacam onları , benim ödemem gerekir" dediğimde de  derin bir nefes alarak "bebeğim sen okursun ben dinlerim oldumu" dediğinde "oldu" diyerek önüme döndüm.

Birdakika o bana bebeğim mi dedi!? Bana, BANA DEDİ BEBEĞİM ,DEDİ BANA BEBEĞİM, DEDİ BEBEĞİM BANA , BANA DEDİ BANA , BEBEĞİM DEDİ

Durmayı bırakma kalbim,  şimdi ölmenin sırası değil.

Bir adım arkasından ilerlerken elimi kalbime koyup gözlerimi yumdum, çok heyecanlanmıştım.

Arabaya geldiğimizde kitapları bıraktı.

Bana dönerek "nereye gitmek istersin? " dediğinde dudaklarımı büzdüm.

Han nehri? 

Her çift oraya giderdi, yaniiiii bizde gidicektik.

Gülerek "han nehrine gidebiliriz" dediğimde gülerek kafa salladı, arabaya binerek kemerlerimizi taktık, hoseok arabayı çalıştırarak han nehrine sürmeye başladı.

sope : ikizlerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin