sope : ikizler

9

SEOKYUN

Hoseok taehyung'u almaya gitmişti, 1 saat'e anca dönerlerdi.

Bende etek ve sweatshirt ' ümü giymiştim, diz kapaklarımı kapatan kedili siyah çoraplarım ile çok güzel görünüyordum.

Suga ile konuşmuştuk, bana süpriz yapacağını söylemişti ama ne olduğunu söylemedi.

Kapı çaldığında kaşlarımı çattım, hoseok ve taehyung'un gelmesine daha vardı ama belkide erken gelmişlerdir diyerek  koşarak aşşağı indim, kapıyı açtığımda şaşkınca kaldım.

Suga bana bakarken kaşlarını çatarak üstüme baktı, şuan çok utanıyordum ve korkuyordum.

Kekeleme meye çalışarak "n-ne yapıyorsun burada" dediğimde "seokyun, bu üstündekiler de ne? " diyerek sinir ile soludu, bukadarmı nefret ediyor bu giyinişten.

Korkarak "b-ben" dediğimde "bu iğrenç şeyleri giymiyorsun değilmi" dediğinde yutkunarak "giyiyorsam ne olmuş, ben böyle giyinmeyi seviyorum" dediğimde yüzünü ekşiterek "bir süre görüşmesek iyi olur" dediğinde gözlerim dolmuştu.

"N-ne, ş-şaka yapıyorsun değilmi" dediğimde ciddi yüzü hiç de şaka yaptığını söylemiyordu, elini tutarak "suga, lütfen" dediğimde elini çekerek "dediğim gibi bir süre ne konuşalım ne görüşelim" diyerek bir adım geri gitti.

Gözlerimdeki yaşlar yanaklarımı ıslatıyordu "b-bunu yapma, h-hani beni seviyordun, hani arkamda durucaktın? " dediğimde "seni hala seviyorum ama bunu sindirmeliyim tamammı, bir süre konuşmayalım" diyerek arkasını döndü ve gitti.

Kafamı eğdiğimde poşet gördüm, aldığımda yapabildiği tek tatlıyı , sırf ben seviyorum diye öğrendiği tatlıyı getirmişti.

Kapıyı kapatarak yere çöktüm, ağlamaya devam ettim, ben o olmadan nasıl nefes alıcaktım şimdi, nasıl gülecektim, mutlu anılarımı onunla nasıl paylaşıcak nasıl sesi olmadan uyuyup uyanıcaktım?

Kalkarak odama gittim üstümdekileri çıkartarak dolaba attım, t-shirt ve eşoftman alarak giyinip yatağa uzandım.

Eğer suga asla yüzüme bakmazsa ne yapıcaktım ben.

_______________

SUGA

Seokyun'un bu giyinişini bilmiyordum.

Benim yetiştiğim ahlak kuralları bunu kapsamıyordu.

Ben ne jin babamı ne de başka bir erkeğin böyle giyindiğini ne gördüm ne de duydum.

Namjoon babamda bu konuyu hiç açmamıştı , bizde bilmediğimiz için hiç konusunu açmamıştık.

İnançlarda her ne kadar eşcinsellik günah densede bizi yaratan ilah içimize bu duyguları kendisi koymuştu,duygularımızı değiştiremezdik ve böyle yaşardık.

Ama ben  erkek olup kız kıyafeti giyen insanlardan nefret ederdim.

Belkide ergenliğimde izlediğim birkaç film'den olabilirdi, yanlış algı ile büyümüş olabilirdim , tam olarak bilmiyorum ama asla böyle birşeyi kabul edemezdim.

Seokyun'u canımdan çok seviyorum, onun için herşeyimi feda ederim ama böyle birşeyi sindirmem zaman alıcaktı.

Kalbini kırdığımı biliyorum ama yapamazdım, koşulsuz şartsız onu öyle kabul etseydim aramızdaki bağın inceliceğini biliyordum.

Bunu istemiyordum, kabullenmeli ve kaldığımız yerden devam etmeliydik, alışmalıydık yada alışmalıydım, bunu onu sevdiğim için, değer verdiğim için yapıyordum.

Aramızdaki bağ hemen kaybolacak bir bağ değil , bunu ikimizde biliyorduk ve ben asla o bağı bozmayacak aksine güçlendiricektim.

Sadece zaman gerekiyordu.

Hem onun için hem benim için.

_______________

HOSEOK

Taehyung ile yol boyunca eğlenerek eve varmıştık, iki bavul ile gelmişti.

Birisi kendi kıyafetleri için diğeri seokyun'a aldığı kıyafetlerdi, kendisi ile beraber getirmişti.

Eve girdiğimizde ışıklar kapalıydı, kaşlarımı çatarak "seokyun? " diye deslendim ama ses gelmemişti.

Taehyung'da endişe ile bana baktığında yukarı çıktık.

Odaya girdiğimizde uyuduğunu gördük, taehyung yanına giderek gülerek yüzüne baktı, eğilerek saçlarını öptü.

Bavulları alarak taehyung'un odasına götürdüm, daha sonra salona geçerek oturduk.

Taehyung bana bakarak "çok mu yoruldu bugün? " dediğinde "aslında hayır ilk defa erken uyudu" diyerek kaşlarımı çattım, normalde saat gece yarısı olunca uyurdu ama ilk defa saat dokuz buçukta uyuyordu.

Taehyung kafa sallayınca "açsan birşeyler yapablirim" dediğimde kafasını sallayarak "kuzen uçakta yemediğim kalmadı , tıka basa doluyum" dediğinde güldük.

Kalkarak "uyuyalım hadi, malum yarın okuluz var" dediğinde kalktım.

Odasına götürerek mavi saçlarını öpüp "iyi geceler küçük prens" dediğimde kaşlarını çaratak "aramızda 6 ay var bak, küçük değilim" dediğinde güldüm "hadi hadi" dediğimde sarılarak " sanada iyi geceler " diyerek ayrıldı ve odasına girdi.

Bende  odama giderek üstümü değiştirip uyumaya başladım.