29

24 2 1
                                    

YOONGİ

hazırlandık ve evden çıktık, cidden burası ve şehir arası neredeyse 1 saatlik zaman vardı.

Bütün gün ev ev gezdik, sonunda 4 milyonluk bir ev aldık, 6 yatak odası ve 4 banyosu vardı, 2 ebeveyin odası içinde bayo, diğer iki banyoda aşşağı'daydı, yatak odaları yukarıda kalıyordu.

Eğer jimin ve jungkook'da bizde kalmaya karar verirse fazladan 2 yatak odası bile kalıyordu, salon ve mutfak genişti, fazladan bir oda daha vardı, orasını çalışma odası gibi düzenlerdik, bodrumu da vardı fazlalık eşyaları koyabilirdik, her yerin ışık almasıda güzeldi.

Hepimiz bu evi onayladığımızda depozitoda dahil 4 milyon  dolar ödemiştik, babamlar  tapu işini hallederken biz dışarıda etrafa bakıyorduk.

Hoseok'un boynuna sarıldım "çok heyecanlıyım bir evimiz olucak" dediğimde gülerek "bende heyecanlıyım" diyerek saçlarımı öptü.

Babamlar çıktığında jin babam anahtarı suga'ya vererek "yarın 3 temizlikçi ayarlıyacağım, erkenden evde ol " dediğinde anahtarı alarak onayladı.

Suga namjoon babama bakarak "motorumun anahtarı? " dediğinde namjoon babam göz devirdi, ceketinin cebinden anahtarı çıkarttı " eski olayını istemiyorum" dediğinde  "tamam baba, söz verdim ya güvenmiyormusun bana" dediğinde namjoon babam "güveniyorum başına bela almanı istemiyorum sadece" dediğinde suga kafasını sallayarak "eskiyi tekrarlamıyacağım, söz verdim ve tutuyorum" diyerek anahtarı aldı.

Seokyun "eskiden ne olmuştu? " dediğinde gülerek "suga buraya her gelişimizde motor yarışlarına katılıyordu, babamlarda yakalıyınca motora el koydular tabi" diyerek sırıttım.

Seokyun şaşkınca kaldığında suga bıkkın sesi ile "eskide olan birşeydi,artık öyle birşey yapmıyorum" dediğinde jin babam "tamam eski eskide kaldı" diyerek arabaya ilerledi.

Hepimiz arabaya bindiğimizde jin babam bize dönerek " hazır gelmişken Atlantic City'ye gitmeye nedersiniz? " dediğinde onayladık.

Geldiğimizde kıyı sahilinde luna park vardı, arabayı park ederek indik, biletler alarak içeri girdik, gece olana kadar yani 3 saat orada eğlendik.

Hava karardığında namjoon babama sarılarak "deniz kenarında biraz yürüyebilirmiyiz" dediğimde saçlarımı okaşayarak "tabiki , ama en fazla yarım saat" dediğinde kafamı salladım.

Deniz kenarına geldik,  yürümeye başladık, ileride dondurma satan bir araç vardı, jin babam hepimize dondurma aldı.

En arkada biz vardık, hoseok'u durdurdum, bana baktığında sarıldım , o'da gülerek bana sarıldı , anlımı omzuna yaslayarak
" bacaklarım ağrıdı" dediğimde benden ayrılarak "sırtıma çıkmak istermisin?" dediğinde "belin ağrır" dediğimde güldü.

Arkasını dönerek eğildi, bende zıplayarak sırtına çıktım, yavaşça yürüyorduk, boynunu öpmeye başladığımda "bebeğim gıdıklıyorsun"  diyerek güldü.

Çenemi kafasına yasladım "sonsuzluk ve ötesineee" diye bağırarak elimi ileri uzattım, hoseok gülerek hızlandı.

Bende gülüyordum, babamlara yetiştiğimizde yavaşladı, jin babam bize bakarak güldü "yoongi bebeğim hoseok'un sırtı ağrıyacak" dediğinde "ama hoseok birşey olamaz dedi" diyerek omuz silktim.

Suga gülerek "turşu surat okadarda minik değilsin" dediğinde göz devirdim "şimdi birşey derdim deee neyse" diyerek hoseok'un saçlarını öptüm.

Geri dönerek arabaya bindik, uykum gelmişti, hoseok'a sarılarak gözlerimi kapattım, hoseok'da sıkıca sarıldı.

Havalandığımda gözlerimi açtım, hoseok beni kucağına almıştı, kafamı boynuna dayayarak uykuma devam ettim, eve girerek beni yatağa bıraktı, üstünü değiştirdi, benimde geceliğimi getirdi.

sope : ikizlerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin