sope : ikizler

7

YOONGİ

Hazırlanmış ve suga'ya çıkıcağıma dair haber vererek evden çıktım.

Avm'ye yarım saat erken gelmiştim heyecandan, kendime içecek alarak oturdum.

Saat 13.25 di ve ben sıkıntıdan patlamıştım elimdeki çöpe atarak yerime oturdum, 10 dakika sonra hoseok karşıma oturdu, yine siyahlar içindeydi ve ağzımı sulandırıyordu, siyah beyaz tenine okadar yakışıyorduki.

Bende siyah giymiştim ve çift gibi rönüceğimiz için ayrı bir heyecan yapmıştım.

Hoseok bana bakarak "birşeyler yiyecekmisin yoksa gezellimi? " dediğinde "içecek istiyorum" dediğimde " yani" diyerek kaşlarını kaldırdı.

"Çilekli smoothie  istiyorum" diyerek baktım, az önce içmiştim ama tadı çok güzeldi bir kezde beleşe içiyim ne var sanki.

( kendimi yazmışım amk, 🤦‍♀️)

Hoseok kalarak bir çilekli bir de çikolatalı smoothie aldı.

Kalkarak aldım, etrafa bakarak gezerken ayıcıkları görmem ile onlara doğru gittim, her boyutu vardı.

Büyük kahve rengi ayıların yanına giderek birtanesi aldım "hoseok bu çok tatlıı" diyerek sarıldım.

Hoseok fotoğraf'ımı çekmişti, yanına giderek baktığımda çok tatlı çıkmıştı, bütün ayılara bakıp sarılmıştım yumuşacıklardı.

Dükkandan çkkarken hoseok fotoğraf'ımı çektiği ayıyı alarak yanıma gelmişti.

Ben ona bakarken uzatarak "al" dediğinde şaşkınca "hoseok almana gerek yoktu" diyerek ayıyı aldım.

Utanmıştım.

Yine bir kaç yere bakarken ayağım ıslak zemin yüzünden kaydı, yere düştüm, popom acıyordu.

Hoseok bana "yoon" diye bakıp güldüğünde sinir ile ona baktım   ayağını tuttuğumda şaşkınca bana bakıp "sakın, sakın bunu yapma" diyerek ayağını çekmeye çalıştı.

Bende çektiğimde oda yanıma düştü, elindeki içecek de üstüne dökülmüştü sırıtarak ona bakıyordum.

Bana bakarak "küçük şeytan" dediğinde gülümseyerek baktım.

İkimizde kalkarak dışarı çıktık, bana bakarak "neden senin ile gelmeyi kabul ettim amk" dediğinde kaşlarımı çattım, ne varmış benim ile gezmekte "neden öyle diyorsun, ne yaptımda pişman oldun" diyerek sinir ile söyledim.

Hoseok bana bakarak "senin yüzünden üstüm mahvoldu , beni yere düşürdün daha ne olsun" dediğinde sinirden gözlerim dolmuştu.

Ayı yı yere atarak "birdaha gezmeyiz, aptallık bende zaten ne için seni çağırdıysam" diyerek koşarak yanından uzaklaştım, kalbim kırılmıştı, ne güzel eğleniyorduk, yada ben öyle düşünüyormuşum.

O asla beni sevmiyecekti, hislerimi gömmek için elimden gelen herşeyi yapıcaktım hemde herşeyi.

_________________

SEOKYUN

Suga ile uzanmıştık, saçlarımı seviyordu, onada kıyafet konusu açmak istiyordum ama biraz değiştirerek açıcaktım.

Kafamı kaldırarak "ben dün bir film izledim" dediğimde kafa salladı, yutkunarak "orada bir erkek kız kıyafetleri giyiyordu" dediğimde kaşlarını çattı.

Elini yanağıma koyarak "öyle şeyler izlememelisin bebeğim, bir erkeğin kız kıyafeti giymesi kabul edilemez, mide bulandırıcı birşey bu" dediğinde "ama çok tatlı görünüyordu" diyerek merak ile baktım.

Gözlerini devirerek "bebeğim  kıyafetler kızlar için üretilmiş ise kızlar erkekler için üretilmiş ise erkekler giyer tamammı, kapatalım bu konuyu artık" dediğinde kafa salladım.

Asla ona söylemeyecektim, bana iğrenç bir varlığa bakar gibi bakmasını istemiyordum.

Kafamı boynuna gönerek kokusunu içime çektim.

Kollarını belimde bağlayarak sıkıca sarıldı, saçlarımı öperek "hadi uyuyalım" dediğinde kafamı salladım.

Gözlerimi kapatarak uyumaya başladım.

________________

HOSEOK

Benim kadar salak kimse olamazdı bundan emindim.

(Öyle deme hoseok burada ben varım, kimse benden daha salak olamaz)

Yoongi yüzünden yere düşmüş ve üstümüde kirletmiştim, buna sinirliydim.

Dışarı çıktığımızda bunu dilede getirmiştim ama keşke getirmeseydim.

Alindeki ayıyı yere atarak koşarak uzaklaşmasını istememiştim.

Arkasından gittim ama çoktan taksiye binip uzaklaşmıştı, elimde ayı ile kalmıştım resmen.

Arabama binerek eve geldim, saatte baktığımda 18.56 ya geldiğini gördüm.

Evde kimse yoktu, daha doğrusu seokyun  daha gelmemişti, suga arayarak izin istediğinde yoongi ile çıkıcağım için sorun etmemiştim.

Umursamayarak  üstümü değiştirip  mutfağa geçtim, patates kızartarak  yanına ketçap ve mayonezde alarak  salona geçtim.

Dizi açarak izlemeye başladım.

Kapı açılınca seokyun'un geldiğini anlayarak "geç geldin" dediğimde saate baktı.

Saat 20.20 ye geliyordu.

Oturarak "üzgünüm, zaman nasıl geçti anlamadım" dediğinde kafamı salladım.

"Eee eğlendinizmi? " dediğimde kafa salladı, "eh işte sataşmaktan pek birşey yapamadık ama eğlenceliydi" dediğinde ikimizde güldük.

"Yoongi bana fena kızdı" dediğimde kaşlarını çatarak "ne yaptın" diyerek baktı, evet ben bir mal dım.

"Yere düşünce güldüm, oda benim ayağımı çekerek düşürttü, elimdeki içecek üstüme döküldü üstünede yerdeki ıslaklığın hemen üstüne düştüm, işte dışarı çıktık bende 'neden senin ile gezmeyi kabul ettim' falan dedim, sinirle 'birdaha gezmeyiz, aptalık bende' diyerek uzaklaştı, arkasından gittim ama yakalayamadım" diyerek ellerime baktım.

Seokyun "cidden sen tam bir salaksın, birşey demiyorum artık" diyerek kalkarak "üstümü değiştiricem" diyerek yukarı çıktı.

Uzanarak yastığı yüzüme bastırdım, ben ciddi anlamda salak birisiydim.

/+/+/

(O sırada sevdiği çocuğa kanka diyen ben (4 yıl önceydi ve çok utanç verici bir anım ☹️))