sope : ikizler

10

SEOKYUN

İki gündür öğlenleri eve gidiyor ve tae ile kafamı dağıtıyordum.

Yine eşyalarımı toplayarak "ben gidiyorum" dediğimde hoseok " yeter artık seokyun, hem bu öğlen önemli dersler var gidemezsin" diyerek kaşlarını çattı.

Mızırdanarak "hadi ama hoseok benim için not al" dediğimde "hayır, otur ve ders'i dinle" dediğinde çantamı sıraya bıraktım "lavaboya gidiyorum" dediğimde onayladı.

Lavaboya girince içeride kimse yoktu, kabinden suga çıktığında kafamı eğdim.

İki gündür yüzüme bile bakmamıştı ve bu kalbimi acıtıyordu.

Ellerini yıkadı, kenarıda duran peçetenden alarak kuruladı, yanımdan geçerken kolunu tuttum.

Derin bir nefes alarak "ne oldu" dediğinde yutkunarak "b-birşey istesem, sadece tek birşey" dedim, birkere öpmek istiyordum, çok özlemiştim ve neredeyse ağlıyacaktım, ondan ayrı kalmak zulüm gibi birşeydi benim için.

"Ne istiyorsun? " dediğinde korkarak "bir kere öpsen beni, sadece bir kere, seni, kokunu,sarılışını, çok özledim, sadece birkere sarılarak öpsen beni? " dediğimde gözlerini kaçırdı.

Kolunu bırakarak "unut gitsin, özür dilerim" dediğimde ilerledi, gözlerim dolmuştu, benden bukadar nefret edeceğini düşünmemiştim.

Arkadan kapı kilitleme sesi geldiğinde hemen döndüm.

Suga yanıma gelerek beni kucağına aldı, kollarımı boynuna doladığımda beni kendi ve duvar arasına sıkıştırarak öpmeye başladı.

Okadar hızlı öpüyordu ki yetişemiyordum hızına, bende onun hızını yakalamaya çalışarak karşılık veriyordum.

Dillerimiz buluştuğunda dilimi kendi ağzına alarak emmeye başladı, ona sürtünmeye başladığımda popomu sıktı.

Nefessiz kalıp ayrıldığımızda beni yere indirdi,  kafamı göğüsüne yasladım, kokusunu iyice soludum.

Kafamı kaldırıp ona baktığımda gözlerini kaçırdı, yutkunarak "teşekkür ederim" dedim.

Kafa sallayarak kapıya gidip kilidi açtı ve çıktı.

Yine gözlerim dolmuştu, ellerimi yıkayarak lavabodan çıktım, sınıfa girerek hoseok'un aldığı ekmek arası nı yiyerek koladan yudumladım.

________________

HOSEOK

İki gündür yoongi'ye kendimi affettirmeye çalışıyorduma ama keçi inadı yüzünden hep duvar ile karşılaşıyordum.

Son çare olarak suga'dan yardım isteyecektim.

Kantine indiğimde yalnız oturan suga'nın yanına giderek "selam" dediğimde bana bakarak "selam" dedi.

Yutkunarak "senden yardım etmeni istesem? " dediğimde kaşlarını çatarak "istesen? , ne yardımı bu? " dediğinde oturarak "yoongi'ye kendimi nasıl affettirebilirim, bir fikirin varmı" dediğimde gülmeye başladı.

Kaşlarımı çatarak bakıyordum ona, gülmesini durdurarak "hoseok siz 3 senedir kavgalısınız" dediğinde merak ile "yani? " dedim , bok kokusu alıyordum şuan.

Suga "yani si şu, yoongi affetseydi 3 sene önce affederdi, onda öyle bir inat vardır ki sen bile şaşırırsın, yani bir yıl çabala derim ben, ha çok istiyorsan önerilerde bulanayım tabi" dediğinde 'sıçtım hemde hayatımın tam ortasına sıçtım' diye geçirdim içimden.

Boğazımı temizleyerek "bulun" dediğimde düşünerek "kitapları çok seviyor biliyorsundur, hayvanlara zaafı var, et yemeklerini çok sever, BTS diye bir grubun fanı ama ARMY dememizi istiyor, onların albümlerinden bir kaç tanesi eksik onlardan alabilirsin" dediğinde kafa salladım , bunlar küçük zaaflardı ve hepsini yapabilirdim.

Ona bakarak "albüm, hangileri eksik? " dediğimde kaşlarını çatarak "son çıkarttıkları ile  4 albüm , onlar için para biriktirmişti ama hepsini kitap alarak bitirdi" dediğinde kalkarak "teşekkür ederim suga" dediğimde "sorun değil" diyerek güldü.

Sınıfa çıkarak sıraya oturdum, grubun son çıkardığı ile 4 albümü sipariş ettim, yanına birkaç kitap ve birtane kelebek desenli kolyede sipariş ederek arkama yaslandım.

Sıra diğerlerindeydi, umarım elime yüzüme bulaştırmazdım.

Seokyun yanımda oturmak yerine yoongi'nin yanına gitmiş ve kitap tartışması yapıyorlardı, wattpad diye bir uygulamadan aynı kitapları okuyorlarmış, şu ukeleri anlamak cidden zor.

Suga sınıfa girince sırasında oturan kardeşimi görüp kaşlarını çatmıştı, yanlarına giderken seokyun sinir ile "ya o çocuk sevdiğini kurtardı amk sen kaçıncı sayfadasın" dediğinde yoongi

"ne kurtarması ya resmen terk etti kızı ne diyon"

"Olum ben kitabı bitirdim-"

Bağırması sessizliğe döndüğünde suga yanımda durmuş onları izliyordu.

Yoongi bağırıp "bana spoimi verdin" dediğinde seokyun "üzgünüm" diyerek kafasını eğdi.

Yoongi "hay amk ben şimdi nasıl okuyacam onu, nasıl saydırıcam  ben şimdi" dediğinde seokyun "duymamış gibi yap, ustasın sen o konularda" dediğinde "yolucam şimdi seni ya" diyerek ağlamaklı baktı.

İkili sarılırken seokyun "yolma, gel ağlıyalım" dediğinde yoongi "ağlayalım" diyerek söylendi.

Suga ile birbirimize baktık, suga boğazını temizleyerek "hanımlar ayrılın hadi" dediğinde gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım.

Sınıf gülüyordu, gerçi onlar herşeye gülüyordu orası ayrıydı tabi.

İkili ayrılarak suga'ya baktılar, seokyun kalkarak yanıma oturdu, suga'da yerine oturunca hoca geldi.

Sonunda okul bitince eve geldik, güzel yemek kokuları geliyordu, mutfağa girdiğimizde  taehyung bize bakarak "size yemek yaptıııım hadi gelin" dediğinde çantaları kenarı atarak oturduk.

Tavuk, pirinç, yosun çorbası ve köfte vardı.

Taehyung'a bakarak "teşekkür ederiz tae kendini bukadar yormasaydın" dediğimde tae gülerek "yorulmadım ki aşkım hadi soğutmayın" dediğinde seokyun "kuzen sen hep bizde kal ya" dediğinde gülmüştük.

"İki gün sonra gidiyorum kuzen , ama yine gelicem merak etmeee" dediğinde " off gitmeee hoseok hiç çekilmiyo" dediğinde şaşkınca "ne, benmi çekilmiyorum, etek ve crop ları ben öderken hiç öyle demiyorsun ama" dediğimde gülümseyip "şaka yapmıştım, sende hemen alınıyon" dediğinde güldüm.

Aklıma yoongi gelince acaba köpek alsam mutlu olurmu? yada onu barınağa götürmek daha mantıklı olurdu.

Nasıl götürücektim ki, düşün hoseok anca bulursun.