SEOKYUN
Suga motorunu yerleştirdi, hoseok arabayı park ettiğinde indik.
Yanına giderek elini tuttum korkuyla "gerimi dönsem" dediğimde göz devirdi "neden" diyerek kapıya doğru yürüdük, elini daha çok sıkarak "korkuyorum şuan, ya beni istemezlerse" dediğimde göz devirip "öyle bir ihtimal yok, tamammı güzelim sakin ol" diyerek zile bastı.
Hoseok'a baktığımda oda gergindi, kapıyı yoongi açarak "hoşgeldiniz" diyerek geri çekildi, beni görmemişti gözü hoseok'u görüyordu sadece güldüm, çok tatlı bakıyordu.
İçeri girdiğimizde suga'nın arkasındaydım, babaları gülerek "hoşgeldiniiz" dediğinde hoseok gülerek "hoşbulduk" dedi.
Kısa olan "seokyun nerede? " dediğinde yana kayarak "b-burdayım" dediğimde gülerek "ayy bu çok tatlı birşey, suga neden daha önce tanıştırmadın" dediğinde utanmıştım.
Gülerek "teşekkür ederim efendim" dediğimde uzun olan "utanmana gerek yok, bizde sizin aileniz" dediğinde kafama salladım.
Suga elimi tutarak "kısa olan jin, uzun olan namjoon babam ayrıca sizinde babanız" dediğinde kafamı salladım, masaya oturduğumuzda hala gergindim, bacağım sallanırken suga elini bacağıma koyarak "sakin ol artık" dediğinde "olamıyorum" dediğimde güldü.
Yoongi bana bakarak "seokyun çok şirinsin, bende böyle giyinmek istiyorum" dediğinde hoseok yoongi'ye bakarak yutkundu, gülerek "evde birsürü kıyafet var deneyebilirsin, istediklerini alırsın" dediğimde gülerek "defile yaparız" dediğinde güldük.
Jin ve namjoon babaları ellerinde meyve suyu ve bardaklar ile geldiler ,hepimizin önüne bırakarak oturdular.
Onlar başlayınca bizde başladık, jin babaları bana bakarak "neden utanıyorsun, sizde utanmak genetik herhalde" dediğinde yutkundum, suga babasına bakarak "baba" dediğinde jin gülerek "ne var be damadımla konuşuyorum ben" dediğinde utanarak kafamı eğdim.
Namjoon babası "suga yüzükleri takmışsınız" dediğinde suga kafa salladı, jin babası "namjoon üniversiteleri biterse güzel bir düğün yaparız değilmi" dediğinde içtiğim meyve suyu boğazıma takıldı.
Öksürmeye başlarken yoongi "baba ne yapıyorsun, bunlar için daha erken, çocuğun kalbine indirdin" dediğinde suga yavaşça sırtıma vurıyordu.
Jin babası gülerek "sizinlede konuşulmuyor ha" dediğinde yutkundum, hoseok gülerek bizi izliyordu, sıra ona gelince böyle gülecekmi acaba.
Namjoon babası "ee ne okumak istiyorsunuz? " diyerek bana baktı, yutkunarak "hemşire yada anestezi " dediğimde namjoon beğeni ile "güzel, tıp ilgini çekiyor ha" dediğinde kafamı salladım, suga'ya bakınca "hemşir olmak için fazla sinirli bir yapıya sahip " dediğinde güldüm, haklıydı, her an birisini bayıltabilirdi.
Suga göz devirip "sende inşaat için fazla sakarsın baba" dediğinde gülmemeye çalıştım, sürekli atışmalarından bahsederdi ve bende gülerek dinlerdim ama hoseok şaşkınca bakıyordu.
Namjoon "hah oturduğun bu ev kimin tasarımı yada okuduğun daegu'nun en prestijli ve görünüş olarak en iyi olan okul kimin tasarımı? " dediğinde suga "kantine inmek için çok yürüyoruz, keşke onuda düşünsendin" dediğinde elim ile ağzımı kapattım.
Namjoon "birazda siz yorulun, eşşek sıpasına bak, jin hep sen alıştırdın bunu rahatlığa" dediğinde jin "konu ne zaman bana geldi? Hem iyi olmuş nasıl güzel yetiştirmişim minik bebeğimi" dediğinde suga "ben bebek değilim yeter ama" dediğinde jin "sus bakiyim" dediğinde suga tabağına dönmüştü.
Namjoon hoseok'a bakarak "sesin çıkmıyor bakıyorum evlat, sen ne istiyorsun? " dediğinde boğazını temizleyerek "bende inşaat mühendisliği düşünüyorum, küçüklükten beri ilgimi çekiyor" dediğinde namjoon gülerek "herhangi bir yardım ihtiyacında bana gelirsin ozaman, herşeyi öğretirim sana" dediğinde kafa sallayarak "teşekkür ederim" diyerek güldü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sope : ikizler
أدب الهواةJung ikizleri : seokyun - hoseok Min ikizleri : suga - yoongi