ruhumun katili {12}

28 5 32
                                    


Savaştı adam bir yıl boyunca ve kalbinin katilinin kendi olduğunu fark ettiği o an zihnine savaş açtı. Zihnine açtığı her savaş, sevgilisine olan inancını gün yüzüne çıkardı. Arya'nın ne olursa olsun kendini öldürmediğini dile getirirken, o gün neden intihar edebileceğine kendini inandırmıştı? Çünkü o gün sevgilisini o hâlde bulan adam gözlerine inanmak istedi ama bu onu ruhunun katili yapmıştı. Arya, intihar etmemişti ve katil aslında tek bir kişiyi değil iki kişiyi öldürmüştü. Arya'nın bir cesedi var ama Atlas'ın bir cesedi yoktu.

Ölüler, can acıtamazdı derler oysaki adam sevgilisinin mezarına gitmediği için bile ruhunun katili oldu.

Ölüler, can acıtırdı çünkü cansız bedenler gülümseyi unuturdu. Kasımpatı çiçeğinin cansız bedenini gördüğü o an adam için tüm gülümsemeler soldu çünkü artık kasımpatı çiçeği ona gülümsemeyecekti. Kasımpatı çiçeği artık nazik olamayacaktı, çiçekler oysaki sizi asla incitmezdi.

Kasımpatı çiçeği, son nefesini verdi ve adam küvete girip onu kurtarmaya çalışamadı çünkü artık çok geçti. Kasımpatı çiçeği artık ölüm meleğiydi. Atlas da üç yılın ardından fark etti çünkü sevgilisi artık hayallerinde kasımpatı çiçeği ama gerçeklerde ölüm meleğiydi.

11.07.2021
{Arya'nın çığlıkları artık bu satırlarda...}

Kadın, elindeki çiçekleri vazonun içine yerleştirmeye başlarken vazo düştü ve kırıldı. Kasımpatı çiçekleri yere döküldüğünde kadın endişeyle yere çömeldi. Yeşilleri yaşla doldu çünkü kasımpatı çiçeklerine ait olan kırılan vazo sevgilisinin aldığı hediyeydi. Bu kadının sahip olduğu tek hediyeydi. Oysaki vazo kırıldı ve cam kırıklarının avucunun içini kesmesiyle kanamaya başlamıştı.

Saniyeler sonra ayağa kalktı ve gözyaşlarını avucunun tersiyle sildi çünkü ağlasa da kırılan vazo yerine gelmeyecekti. Kalbinde çok fazla kırık vardı ve o kırıklara şimdi çok sevdiği vazo da eklenmişti. Mutfaktan getirdiği süpürgeyle elindeki kanamayı hiçe sayarak yerdeki cam parçalarını temizlemeye koyuldu.

Sanki kırılan vazo değil ama umutlarıydı.

Aniden kapı çalındı ve kadın içindeki panik hali durdurmaya çalıştı ama kalbi hâlâ çok hızlı atıyordu. Kalbi kırık dökük birisinin kalp atışları da ritimsizdi. Kapı açıldı ve içeriye giren kişi iki yakın arkadaşıydı. Yoksa sadece arkadaş mı demeliydim?

Kadın yüzündeki maskeyi hiç çıkarmadı ve sadece iki arkadaşına gülümsedi. Oysaki o maskenin altında savaşçı bir kadının yenilgileri vardı. Yenilgiler, bu savaşçı kadının ruhuna aşıktı ve gururla ona baktı.

"Burada neler oluyor, Arya? Vazoyu da mı yine kendi beceriksizliğin yüzünden kırdın?" dedi, Seçil ve ilk savaşı başlattı. "Kızım sen zaten bu hayatta neyi başarıyorsun ki, vazoyu kırmamayı başaracaksın?"

Diğer arkadaşı Kaan ise söylediklerinden rahatsız olduğunu kaşlarını yukarıya doğru kaldırmasıyla belli etmişti. "Artık Arya'nın üstüne bu şekilde gitmeyi kesmelisin. Ona yıllarca psikolojik şiddet uyguladın ama artık buna bir son vereceksin Seçil. Biz senin kölen değiliz veya küçükken oynayıp bir köşeye atılan oyuncakların değiliz."

Seçil kahkaha attı ve siyah gözleri erkek arkadaşını buldu. "Senelerce sustunuz. Lisede Atlas'a aşık olduğumu bile bile ona sahip olmak istedi bu koruduğun kız? Oysaki Atlas bana da onu tanımadan önce güzel bakıyordu. Sen bizi ayırdın ve Atlas'ı senin yüzünden kaybettim Arya. Senden de senin bu acizliğinden de nefret ediyorum."

Ruhumun Katili |TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin